Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Sen nasıl bir kadınsın?
Nisan 2014

Sen nasıl bir kadınsın?

Yaşam koçu Hande Akın "Kadın Olmak" isimli kitabında, danışanlarının yaşadığı olayları okurları ile paylaşırken 'kadın olma'nın zorluklarına değiniyor.
ECE SEÇİL ŞAHİN
 
Yaşam koçu Hande Akın'a ilk kez 29 yaşındayken "Sen nasıl bir kadınsın?" sorusu yöneltilir. Ancak Akın, nasıl bir 'insan' olduğu üzerine cevap verir. Ne var ki yanıtlaması istenen soru nasıl bir insan olduğu değil, nasıl bir kadın olduğudur. Hande Akın bu yaşananlar üzerine, 29 yaşına kadar, hiç 'nasıl bir kadın olduğunu' düşünmediğini fark eder.
 
Bu fark edişin ardından kendini iletişim ve yaşam koçluğu gibi konulara veren Akın bu kitabında kadınların, baskıcı bir toplumda kendi ayakları üzerinde durma meselesini erilleşmek olarak algıladığı ve bilinçaltına bu şekilde kodladığı için mutsuz olduğu gerçeğini birçok hikayeyle destekliyor. Bu hikayeler Hande Akın'ın kendi danışanlarından derlediği ve anlatmak istediği konuyla birebir paralel giden hikayeler. Hikayelerin sonunda danışanların erilleşmek yerine kadın olmanın farkındalığını yaşayarak ve toplumda saygı görerek yaşamına devam etmesi anlatılıyor. Bu hikayelerin tamamı gerçek ve birçoğunda çocukluktan gelen öğrenilmiş bilgiler ve bilinçaltı büyük rol oynuyor.
 
Erkekleşen kadınlar 
Kitapta Hande Akın, yer yer erkeklere de ufak göndermeler yapmaktan geri durmuyor. Kadının ve erkeğin bu hayatta bir bütünün iki parçası olduğu vurgulanıyor. Kadının, önce kendisinin farkında olması gerektiği sık sık tekrarlanıyor. Ancak Türkiye'de erkek egemen toplumun yarattığı baskılar nedeniyle kadının arka plana atılması sonucunda kadınların erkekleştiğinin de altı net bir dille çiziliyor. Akın bu durumla ilgili olarak da şöyle diyor: "Tüm kadınları, kendilerini tam oldugu gibi derinden ve tamamen sevmeye ve kabul etmeye, kurban rolü yerine kahraman rolü oynamaya davet ediyorum. Bu nedenle kitabımla kadınları şifalandırmaya niyet ettim. Her kadın içindeki küçük kızla buluşsun. O küçük kızı sımsıkı kucaklasın. Onu çok sevdiğini söylesin. Kadın olmaktan mutlu ve memnun olsun. Kadın bedeninde olmayı sevsin. Yasamı sınırlandıran tüm duygu, korku ve inançlardan özgürlessin istiyorum." 
 
Yazar, bugüne kadar eril davranışlar yüzünden terk edilen ve kendi bedeninden utandığı için ilişkilerinde dikiş tutturamayan kadınların hayatlarına da yer veriyor. Sürdüğü oje yüzünden terk edilen kadından, giydiği kıyafeti fazla açık seçik bulunan küçük kız çocuğunun yaşadıklarına kadar pek çok olay yaşayan danışanlarının hikayelerini okurlarıyla paylaşıyor.  
 
Kadın neden ikinci planda?
Hande Akın "Kadın Olmak" kitabında ayrıca, ülkemizde kadını aşağılayan ve ikinci plana atan atasözlerini eleştirel bir bakışla inceliyor. Kadınların ikinci planda olmayı bir kadermiş gibi görmesi ve toplumda kabul görmek için bilinçli ya da bilinçsiz olarak dişiliğini bastırması sonucunda mutsuz birer insana dönüşmesi de kitapta yer alan bir diğer ayrıntı. 
 
Hande Akın "Kadın Olmak"ta, erilleşmek mecburiyetinin olmadığı ve 'erkek gibi kadın' olmak yerine, 'kadın gibi kadın' olarak yaşamanın nasıl mümkün olduğunu, hikayelerine eşlik eden bilinçaltı teknikleriyle aktarıyor.