Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sinema » Woody Allen, spotlar altında olmaktan mutlu

Woody Allen, spotlar altında olmaktan mutlu

Woody Allen, spotlar altında olmaktan mutlu13 Mayıs 2016 - 12:05 | Kristen Stewart, Woody Allen ve Blake Lively, 'Cafe Society' gösterimi nedeniyle basın karşısına çıktılar.
Cannes Film Festivali, üçüncü kez Woody Allen imzalı bir filmle başladı. Jüri başkanı George Miller ise süreci sinema okuluna benzetiyor
Nil Kural / Cannes
 
Sinemanın kalbinin attığı Cannes Film Festivali, dün 69. kez başladı. Bir kez daha binlerce sinema profesyoneli ve basın mensubu festivalin merkezini uzun sıralar ve sinema sohbetiyle doldurdu. 
69. Cannes Film Festivali’nin açılış filmi, festivali üçüncü kez açan Woody Allen’ın yönettiği ‘Cafe Society’ydi. 1930’larda Hollywood’da başlayıp New York’a uzanan öykü, Bobby (Jesse Eisenberg) adlı adamın amcasının sekreteri Vonnie’ye  (Kristen Stewart) duyduğu aşkı mizahi bir yaklaşımla anlatıyor.
 
Normalde Woody Allen’ın canlandıracağı nevrotik karakter Bobby’i Jesse Eisenberg canlandırıyor. Diğer başrolleri Kristen Stewart ve Steve Carrell’i görüyoruz. Film, Allen’ın alışıldık eğlendiren filmlerinden bir diğeri olsa da filmografisinde tepe noktalarda anılacak bir yapım değil. Bu, Cannes için çok uygun bir başlangıç sağladığı gerçeğini değiştirmiyor. Filmin gösteriminin ardından aralarında Allen, Eisenberg, Stewart’ın da olduğu ekip basın toplantısında soruları yanıtladı.
Dünyanın en hızlı çalışan yönetmenlerinden Allen, film çekmenin kendisi için kolay olduğu ve oyuncuların diyalogları değiştirmesine izin verdiğini söyledi. Allen, Bobby karakterinin kendisinin de canlandırabileceğini ancak Eisenberg’ün onun yapabileceğinden daha iyi bir iş çıkardığını söyledi. Allen basın toplantısında ünlü olmak üzerine bir soru üzerine “Spot ışıkları altında geçirdiğim yıllardan sonra avantajlarının dezavantajlarına üstün geldiğini söyleyebilirim” diye konuştu. Allen, filmlerindeki erkeklerin kendilerinden hayli genç kadınlarla birlikte olmasının nedeni sorulduğunda ise “Kendimi her zaman bir romantik olarak gördüm. Ancak bu fikrin hayatımdaki kadınlar tarafından paylaşıldığını söyleyemem” dedi. Allen, filmde eleştirmenlerin de çok beğendiği Stewart’ın performansını ve oyuncusunu övdü.
 
Festivalin ilk gününde geçen yıl Cannes’da büyük olay yaratan ‘Mad Max: Fury Road’un yönetmeni ve serinin yaratıcısı Avustralyalı yönetmen George Miller başkanlığındaki jüri basının karşısındaydı. Jüride Miller dışında yönetmenler Arnaud Desplechin, Laszlo Nemes, oyuncular Kirsten Dunst, Valeria  Golino, Vanessa Paradis, Donald Sutherland, Mads Mikkelsen, yapımcı Katayoon Shahabi’den oluşuyor.
 
Miller jüri başkanlığı için “Benim için yeni ve seçilmiş filmleri izlemek için bi fırsat. Aynı zamanda onları alıcı gözle izleyip, sinema dünyasından insanlarla sinema konuşmak için bir fırsat. Bir sinema okulu gibi görüyorum" diye konuştu. ‘Saul’un Oğlu’yla Oscar kazanan yönetmen Nemes ise jüri sürecini yargılayıcı olarak değerlendirmediğini söyledi. Mikkelsen ise filmleri bir profesyonel olarak değil, izleyici gözüyle izleyip karar vermeye gayret edeceğini belirtti.