Viyana’nın nabzını sinemaya çeviren festival
08 Kasım 2016 - 12:11 | Gartenbaumkino, Viyana Film Festivali'nin ana salonu.Avusturya'nın en önemli sinema festivali Viennale, iki haftalık süresince 300'e yakın filmi izleyici karşısına çıkardı
NİL KURAL
Viyana’nın ünlü film festivali Viennale bu yıl 20 Ekim’den itibaren 2 hafta boyunca şehrin nabzının sinemayla atmasını sağladı.Festivalin 20 yıllık direktörü Hans Hurch ve ekibinin seçtiği programda sinemanın sanatsal yönünün ağırlığının hissedildiği 300’e yakın film izleyiciyle buluştu.
Her yıl yaklaşık 90 binin üzerinde sinemaseverin ziyaret ettiği festivalde bu yıl hem yakın dönem festivallerin programlarından bir seçki, hem uluslararası prömiyerler hem de sinema tarihine entelektüel bir yolculuk sunan retrospektif bölümler dikkat çekti.
Viennale hem salonları hem konukları açısından şanslı bir festival. Festival Metro-Kino, Stadtkino, Gartenbaumkino gibi çok iyi muhafaza edilmiş tarihi salonlarda gösterimlerini gerçekleştiriyor. Festivalin ana salonu Gartenbaumkino, yüzyıl başında açılmış ancak 1960’lardaki restorasyonun ardından zamanın 1960’larda durduğu izlenimi uyandıran bir salon. Nitekim bu yıl sadece Viennale filmlerine değil, Patti Smith’in Azizler Yortusu’nda tek bir piyanoyla sahne aldığı bir konsere de ev sahipliği yaptı. Smith, salonun akustiğini ve atmosferini övgülere boğdu. Metro Kino ise 1840’da açılmış ve bu dönemin görkemini yansıtan, balkonu localarıyla izleyiciye çok özel bir mekanda olduğunu hatırlatan bir salon. Hem teknik olanakları hem de atmosferleriyle öne çıkan bu salonlar festivale filmlerini sunmaya gelen yönetmenleri de memnun ediyor.
Michelle Williams ve Casey Affleck, 'Manchester-by-the-Sea'de.
Bu yıl festival açılışını yeni filmi ‘Manchester by the Sea’yle yapan ABD’li ünlü yönetmen Kenneth Lorgan’ın yanı sıra usta isimler Luc Dardenne, Olivier Assayas, Terence Davies ve Abel Ferrara’yı ağırladı. Hepsi yeni filmlerini sunmak için Viennale’nin konuğuydu. Genç neslin Albert Serra, Kaweh Modiri ve Oliver Laxe’nin aralarında olduğu temsilcileri de filmlerini bizzat izleyiciye sundular, filmlerin ardından soruları yanıtladılar.
Viennale’nin seçkisinde güncel filmleri izlemekle yetinmek istemeyenler ise kendilerini Film Müzesi’nin salonlunda buldular. Retrospektif programda izleyiciye sadece düz bir sinema tarihi yolculuğu teklif edilmedi. Filmler dikkatli bir küratörlükle birbirileriyle ilişkilendirilmiş ikililer olarak sunuldu. Böylece sinema tarihindeki beklenmedik tema ve görüntü kardeşlikleri ortaya çıkarıldı. Filmlerin genellikle 35 mm’lik kopyalardan gösterilmesi ise arşivciliğin bir başarısıydı ve sinefillerin seyir mutluluğunu katlayan bir faktördü. Festival ayrıca Jacquette Rivette retrospektifine de ev sahipliği yaptı.