Toplumsal sorunlar ve sanatsal kriterler bir arada
09 Haziran 2017 - 04:06 | Zeynep Atakan ve Zerrin Koyunsağan. Fotoğraf: Hüseyin ÖzdemirBaşvuruları başlayan ve bu yıl 2.’si kez düzenlenecek Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması’nı Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan ve Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması’nın Sanat Yönetmeni Zeynep Atakan‘la konuştuk
NİL KURAL
Sabancı Vakfı tarafından bu yıl 2. kez düzenlenecek Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması, bu yılki başvurularını kabul etmeye başladı. Bu yıl çocuk işçiler temasıyla düzenlenecek 2. Kısa Film Yarışması’nı Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan ve Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması’nın Sanat Yönetmeni Zeynep Atakan‘la konuştuk.
Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması’nın diğer kısa film etkinliklerinden farkını nasıl açıklarsınız?
Zerrin Koyunsağan: Vakıf olarak toplumsal meselelerle uğraşıyoruz. Toplumsal sorunların çözümüne katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla işler hep bu çerçevede yürüyor. 43 senelik bir vakıfız. Yaptığımız işlerde sanatın toplumsal konuları topluma yaymakta büyük bir katkısı olduğunu gördük. Özellikle de sinema sanatının. Kısa film yarışmasının fikri Güler Sabancı’dan çıktı. Aynı zamanda da genç sanatçıların yetişmesine de katkıda bulunmak istedik. Her sene toplumsal sorunlara değinen bir temamız olsun diye düşündük. Geçen sene ‘mülteci kadınlar’ temasıyla yola çıktık. Bu yıl da temamız çocuk işçiler. Dünyanın gündeminde olan bir konu. 12 Haziran Dünya Çocuk İşçilerle Mücadele Günü ve bu yıl bu günün 15. yıldönümü. Bu günün arifesinde ilk duyurumuzu yapıp başvuruları açtık.
Zeynep Atakan: Bu yarışmanın sinema endüstrisi anlamında ciddi kazançları olduğunu düşünüyorum. Çıtayı çok yukarıda tuttuk. Filmlerin buradan önce hiçbir yerde gösterilmemesi gerekiyor. Keşif fikrini desteklemesi için yönetmenin uzun metrajlı film çekmemiş olması da şartımız. Sürekliliği çok önemsedik. Geçen yıl finalistleri seçtik, kamp yaptık ve ödül töreni düzenlendik. Bugün de hepsiyle iletişim halindeyiz. Filmlerin dünya festivallerine gitmesini, oralardan gösterilmelerini ve dünya sinema profesyonelleriyle buluşmalarını sağladık. Takip sürecini çok önemsiyoruz.
Başvuran yönetmenlerden beklentileriniz nedir?
Zeynep Atakan: Dünyada büyük festivallere gittiğinizde yönetmenlerin toplumsal meseleler hakkındaki hassasiyetlerini aslında sanat yoluyla çok güzel anlattıklarını görüyoruz. Önemli bir nokta, içeriğin etkileyici ve farkındalık yaratması kadar sanatsal kriterlerin de yüksek olmasını istememiz. 15 Kasım’a kadar başvurular devam edecek. Önceki gün motivasyon videomuz bu yılki kanaat önderimiz Danis Tanovic’in çağırısıyla yayınlandı. Kısa film sevdiğim bir tür olduğu için özgürlük alanı olarak görüyorum.
Zerrin Koyunsağan: Burada iki ekip birlikte çalışıyor. Bizim için toplumsal meseleyi iyice vurguluyor olması değerli. Vakıf olarak gerçekleri ortaya koyuyor mu diye bakıyoruz ancak sanatsal yönü zayıfsa diğer ekipten geçemiyor. Toplumsal meselelerde dil çok önemli. Yönetmenler bu işi araştırmadan ve kendine bir şey katmadan o filmi doğru düzgün çekemez. Biz de çocuk işçilik nedir diye baktığımızda gördük ki dünyada 168 milyon çocuk işçi var, bu ciddi bir rakam. Bunun yarıdan fazlası kayıtsız çalışıyor. Türkiye’ye baktığımızda 2 milyona yaklaşan çocuk işçi var. Başvurup araştıran ve bu konuya kafa yoran insan bu konuya duyarsız kalamaz. Çünkü duyduğumuz ve gördüğümüz her şeyden sorumluyuz. Dijital alan ve sosyal medyanın bu kadar geliştiği bir dönemde kısa film bizim tercihimiz de oldu. Ne kadar çok insana ulaşır ve farkındalık yaratırsak bizim için o kadar iyi diye düşünüyoruz.