Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sinema » Tarık Akan'ı kaybettik

Tarık Akan'ı kaybettik

Tarık Akan'ı kaybettik16 Eylül 2016 - 11:09
Bir süredir akciğer kanseriyle mücadele eden sanatçı, aktivist ve eğitimci, Türk sinemasının en sevilen isimlerinden Akan 66 yaşındaydı
SELAY SARI
 
'Hababam Sınıfı', 'Canım Kardeşim', 'Ah Nerede' gibi Yeşilçam klasikleriyle ün kazanmış, sonrasında toplumsal sinemaya geçmiş ve Altın Palmiye ödüllü 'Yol'da (1982) rol almış, Türkiye sinemasının en sevilen yüzlerinden Tarık Akan, birkaç aydır mücadele ettiği kansere yenik düştü. Akan, bu sabah saat 1.00'de tedavi gördüğü Nişantaşı Amerikan Hastanesi'nde aramızdan ayrıldı.
 
Akan, kamera önüne geçtiği ilk film olan 'Solan Bir Yaprak Gibi'de Fatma Girik'le (1971).
 
13 Aralık 1949 tarihinde Tarık Tahsin Üregül ismiyle İstanbul'da dünyaya gelen Akan, subay olan babasının tayinleri nedeniyle Anadolu'nun farklı illerinde eğitim hayatını sürdürdükten sonra Bakırköy'e yerleşti ve Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Makina Mühendisliği bölümüne girdi, sonrasında ise Gazetecilik Yüksekokulu'na geçti ve buradan mezun oldu. Bir yandan cankurtaranlık ve işportacılıkla geçimini sağlamaya çalışırken, 1970 yılında Ses dergisinin Sinema Artist Yarışması'na katıldı ve birinci oldu. Kamera önüne geçtiği ilk filmi, Fatma Girik'le başrolleri paylaştığı 1971 tarihli Mehmet Dinler yapımı 'Solan Bir Yaprak Gibi', vizyona giren ilk filmi ise Orhan Aksoy'un yönettiği, Filiz Akın ve Ekrem Bora'nın başrollerini paylaştığı 'Emine' oldu.
 
Akan'ın Kahraman Kıral ve Halit Akçatepe'yle rol aldığı 'Canım Kardeşim' (1973), Yeşilçam döneminin en başarılı trajedilerinden oldu.
 
Sonrasında 'Beyoğlu Güzeli' filmiyle uzun yıllar birlikte çalışacağı yönetmen Ertem Eğilmez'le ilk kez bir araya geldi. Romantik filmlerde jön karakterlerle başlayan kariyeri, Arzu Film'in aile yapımlarıyla devam etti. 1973'te Halit Akçatepe ve Kahraman Kıral'la rol aldığı Ertem Eğilmez filmi 'Canım Kardeşim', filmografisinin en değerli parçalarından biri oldu. Ardından Eğilmez'le tekrar birlikte çalışacağı 'Hababam Sınıfı' serisi geldi (1974). Dönemin neredeyse tüm kadın yıldızlarıyla birlikte çalışan Akan'ın kimyasının en iyi tuttuğu isim ise, Gülşen Bubikoğlu oldu.
 
Akan, Şerif Sezer'le Altın Palmiye ödüllü 'Yol'da (1982).
 
Sadece yakışıklı bir jön olarak değil, saygıdeğer bir aktör olarak kariyerine devam etmek isteyen Akan, '70'lerin sonunda hem imaj hem de tür değişikliğine gitti ve toplumsal temalarıyla ön plana çıkan filmlerde rol almaya başladı. Orhan Aksoy'un yönettiği 1977 tarihli 'Baraj' ile başlayan değişim, Yavuz Özkan'ın 'Maden'iyle (1978) devam etti. Akan bir röportajında 1978 yılı için 'sanat hayatımda en önemli yıl' diyecekti. Yine 1978'de Melike Demirağ ile başrollerini paylaştığı Yılmaz Güney ve Zeki Ökten filmi 'Sürü', Akan'ın kariyerinin yeni yönünü perçinledi. 1980 darbesinin sinemayı da sekteye uğratması nedeniyle bir süre geçimini taksi kiralamayla sağlayan Akan, 1982'de Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülüne layık görülen ilk Türkiye filmi 'Yol'un başrolünü üstlendi. Filmin Türkiye'de gösterilmesi '90'lı yıllara kadar yasaklandı.
 
Necati Bilgiç'le birlikte rol aldığı Yusuf Kurçenli filmi 'Karartma Geceleri' (1991), Akan'ın kendi hücre anılarına da ışık tutuyordu.
 
Akan, filminin Altın Palmiye kazandığı yıl hakkında açılan davalar nedeniyle 2,5 ay hücre hapsinde kaldı, dayak ve işkence gördü. Uzun süre telefonları dinlenmeye ve yurt dışına çıkış yasağına maruz kalmaya devam etti. 1990'da rol aldığı Rıfat Ilgaz uyarlaması 'Karartma Geceleri', Akan'ın kendi yaşadıklarına da ışık tutuyordu. Oyuncu, '80 dönemi anılarını 'Anne Kafamda Bit Var - 12 Eylül Anıları' kitabında da paylaştı.
 
Aldığı yedi ödülle Antalya Film Festivali'nde en çok kez ödül alan erkek oyuncu ünvanına sahip Akan, '90lı ve 2000'li yıllarda oyunculuk faaliyetini azaltarak sivil toplum çalışmalarına yöneldi. 1991 yılında Bakırköy'de Taş Mektep'in kurucularından oldu. Toplam 111 filmde rol alan oyuncu, Türkiye sinemasının asla unutulmayacak başarı öykülerinden birine imza attı.