Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sinema » Sinemayla ‘randevu’ zamanı

Sinemayla ‘randevu’ zamanı

Sinemayla ‘randevu’ zamanı16 Aralık 2016 - 10:12 | Pablo Larrain'in yönettiği 'Neruda' Randevu İstanbul'un açılış filmi.
Bu yıl 19. kez düzenlenecek Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali bugün başlıyor. 22 Aralık'a kadar devam edecek festivalde 30'a yakın film izleyiciyle buluşacak
Bu yıl 19. kez TÜRSAK tarafından düzenlenen Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali bugün başlıyor. 22 Aralık’a kadar devam edecek festivalde 30’a yakın film izleyici karşısına çıkacak. Festivalin Aç Gözünü adlı seçkisinde dikkat çeken filmlerden biri Pablo Larrain imzalı ‘Neruda’. Şilili ünlü sinemacının şair Neruda’nın hayatına özgün bir üslupla yaklaştığı film, Neruda'nın peşine düşen bir dedektifi takip ediyor. Dedektifi Gael Garcia Bernal, Neruda'yı ise Luis Gnecco'nun canlandırdığı film, geçtiğimiz günlerde açıklanan Altın Küre Ödülleri’ne de aday oldu.
 
Aynı bölümde ödül sezonunda öne çıkması beklenen başrolündeki Casey Affleck’e şimdiden birçok ödül kazandıran ‘Manchester by the Sea’ de izleyiciyle buluşuyor. Amerikan bağımsız sinemasının öne çıkan isimlerinden Kenneth Lonergan’ın yönettiği film, yeğeninin velayetini üstlenen bir adama odaklanıyor.
 
Filipinli sinemacı Lav Diaz’e Venedik Film Festivali’nin büyük ödülü Altın Aslan’ı kazandıran film ‘Giden Kadın’ (Ang babaeng humayo) da aynı bölüm altında izleyici karşısına çıkacak filmler arasında yer alıyor. Lav Diaz, filminde haksız yere yattığı hapishaneden çıkan bir kadının ailesini bulma çabaları üzerinden Filipinler'in bir portresini çıkarıyor.
 
Altın Ayı ödüllü 'Giden Kadın', Lav Diaz'ın başyapıtlarından.
 
Alman sinemasının dikkat çeken yönetmenlerinden Doris Dörrie’nin yeni filmi ‘Fukushima’dan Sevgilerle’ ise Japonya’ya yolculuk eden Alman bir kadının öyküsünü konu alıyor ve Randevu’da Aç Gözünü başlığı altında izleyiciyle buluşuyor. Film, bu yılki Berlin Film Festivali'nde izleyiciyle buluşmuştu.
 
Sinema Tarih Yazıyor adlı bölüm altında gösterilecek filmlerden biri de Fransız yapımı ‘Cezanne ve Ben’ (Cezanne et moi). Danièle Thompson’ın yönettiği filmin başrollerini Guillaume Canet ve Guillaume Gallienne paylaşıyor. Film, ressam Paul Cezanne ve yazar Emile Zola'nın dostluğunu konu alıyor.
 
Guillaume Gallienne Cézanne, Guillaume Canet ise Emile Zola rolünde.
 
Festivalin Günümüz İspanyol Sineması adlı bölümü yakın dönem İspanyol sinemasının örneklerini sunarken, Perdede Gastronomik Devrim yemek üzerine filmleri izleyici karşısına çıkarıyor. Anısına başlığı altında ise Abbas Kiarostami, Andrzej Wajda ve Tarık Akan anısına filmler gösteriliyor. Kiarostami anısına 'Rüzgar Bizi Sürükleyecek' (Bad ma ra Khahad Bord, 1999), Tarık Akan anısına en ünlü filmlerinden ve kariyerinin kırılma noktalarından Yavuz Özkan imzalı 'Maden' (1978) ve Andrzej Wajda'yı anmak için ise 'Demir Adam' (Man of Iron, 1982) filmleri seyirciyle buluşacak. 
Filmlerin gösterimleri Beyoğlu Atlas sineması ve Fatih Historia Cinemaximum sinemasında yapılacak.