Sinemacılar gelişmelere ne diyor?
17 Nisan 2015 - 01:04'Bakur'un gösteriminin Kültür Bakanlığı'nın kayıt tescil belgesi istemiyle engellenmesinin ardından yaşanan süreci, sinema dünyasının önde gelen isimlerine sorduk
NİL KURAL
34. İstanbul Film Festivali'nde PKK’yı konu alan ‘Bakur’un gösteriminin Kültür Bakanlığı tarafından istenilen kayıt tescil belgesiyle engellenmesiyle başlayan süreç, festivalin ulusal, belgesel yarışması yönetmenlerinin filmlerini çekmeleri, dolayısıyla yarışmaların iptaliyle sonuçlandı. Sürece dahil olan sinemacılara konuyla ilgili fikirlerini sorduk.
Barış Atay (Ulusal yarışmadan ‘Eksik’ filminin yönetmeni): Şu an yaşadığımız siyasi atmosferden dolayı hükümetin ya da iktidar gücünün sanata her alanda müdahale etmesinden ayrı düşünülebilir bir durum değil. Canının istediği şekilde, canının istediği projelere, canının istediği müdahalede bulunma hakkını kendinde gören bir güce karşı örgütlenerek, çoğalarak, dayanışarak mücadele etmekten başka bir şansımız yok.
Erden Kıral (Özel gösterimlerden ‘Gece’nin yönetmeni): Bir sanat eseri yasaklanamaz, yargılanamaz. Ancak hukuksuzluğu sanat eseri yargılar. Şimdi mahkeme kararı yok, suç unsuru yok, dolayısıyla suç yok. Suçun olmadığı bir yerde siyasi bir sansür var. Siyasi bir sansürle bu filmin yasaklanmasını şiddetle kınıyorum. Benim ömrümün yarısı sansürle mücadeleyle geçti. ‘Hakkari’de Bir Mevsim’ yasaklandı, ‘Bereketli Toprak Üzerinde’yi Adana Sıkıyönetim Kurulu aldı ve yok etti. Aradan yıllar geçti ama hep aynı oyunlar oynanıyor.
Murat Düzgünoğlu (Uluslararası yarışmadaki ‘Neden Tarkovski Olamıyorum’un yönetmeni): Devletin keyfi bir şekilde sansür uygulamak istiyor, elindeki maddeyi de kullanıyor ve canı çektiğinde tezgah yaparak filmin gösterilmesini engelliyor. Bu bugün onların başına geliyor, yarın benim başıma gelir. Ancak dayanışma ve birlikte bir tavırla bir noktaya gelebilirsek geliriz.
Tayfun Pirselimoğlu (Yönetmen): Bu, benim de başıma geldi 2003’te ‘Hiçbiryerde’ ile. Yine aynı belge sebebiyle. Demek ki 12 yılda alınmış olan mesafe çok da fazla değil. Herhangi bir festivalin başına böyle bir şey gelmesi acı; ama İstanbul Film Festivali’nin başına gelmesi daha da acı. Pencereyi açıp dışarı baktığın zaman, sokağa çıktığın zaman gördüğün memleketin hali neyse sinemanın hali de o. Ama hiç bu kadar hızlı cevap verilmemişti. O da çok şaşırtıcı ve sevindirici.
Tolga Karaçelik (Ulusal yarışmadaki ‘Sarmaşık’ın yönetmeni): Açık ve net bir biçimde sansürdür bu. Festivallerimizi koruyalım, film için emeklerini koruyalım, filmlerimizi koruyalım dürtüsüyle bence tavrımızı hep erteledik. Ama artık daha fazla ertelemek istemiyoruz. Bu film sansürlendi, şimdi ne olacak? Daha fazla insan izleyecek. Daha fazla yerde gösterilecek. Sansürle herhangi bir yere varılabilir mi? İstanbul Film Festivali ile aynı yaştayım. İstanbul Film Festivali’ni izleyerek sinemacı oldum. İstanbul Film Festivali biziz esasında. Dolayısıyla tavrımız festivale değil, tavrımız zihniyete. O zihniyet orada var olmaya devam ettiği sürece biz de burada var olmaya devam edeceğiz.
Wieland Speck (Ulusal jüri üyesi, Berlin Film Festivali ‘Panorama’ bölümü direktörü): 'Bakur'un içeriğinin Kürtlerle ilgili olması herkeste neler döndüğüne dair bir şüphe uyandırdı. Bence bu, sanatın mantıksızca ele alındığı böyle bir durumda son derece adil bir protesto. Herkesin geride durup hiçbir şey olmuyormuş gibi davranamayacağı bir sınır vardır. Bu dünyanın en tanınan film festivallerinden birinde yaşanıyor. Politikacıların istedikleri her şeyi yapamayacaklarını idrak etmeleri gerekiyor.
Çayan Demirel yoğun bakımdan çıktı
‘Bakur’un 20 Mart’ta geçirdiği kalp krizi nedeniyle yoğun bakıma kaldırılan 38 yaşındaki ortak yönetmeni Çayan Demirel, yoğun bakımdan çıkıp servis odasına alındı. Demirel’in sağlık durumunun iyiye gittiği ve bilincinin açık olduğu belirtildi.
Mahçupyan: Yine de gösterilmeli
Akşam Gazetesi'nde kaleme aldığı köşe yazısında 'Bakur' konusuna yer veren Ethen Mahçupyan, filmin yapımcısıyla Kültür Bakanlığı arasında yapımcının ricasıyla aracılık yaptığını belirtti. Filmi izleyen ve bir propaganda filmi olarak nitelendiren Mahçupyan yine de filmin yapımcısına ifade özgürlüğü kapsamında gösterilmesi gerektiğini söylediğini aktardı.
Etiketler: bakur Nil Kural milliyet Milliyet Sanat Barış Atay Erden Kıral murat düzgünoğlu Tayfun Pirselimoğlu ertuğrul mavioğlu çayan demirel etyen mahçupyan Tolga Karaçelik wieland speck