Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sinema » Polonya sineması benzersiz ustasını kaybetti

Polonya sineması benzersiz ustasını kaybetti

Polonya sineması benzersiz ustasını kaybetti11 Ekim 2016 - 12:10
Polonya sinemasının yetiştirdiği en büyük yönetmenlerden Andrzej Wajda, önceki akşam 90 yaşında hayatını kaybetti. Geride aralarında başyapıtlar bulunan, her zaman bireysel özgürlüğün yanında duran 40’ı aşkın film bıraktı
NİL KURAL
 
Polonya sinemasının en uzun süren ve en saygın kariyerlerinden birine sahip yaratıcı yönetmen Andrzej Wajda, kısa bir hastalığın ardından Varşova’da önceki gece 90 yaşında hayatını kaybetti. Wajda’nın kariyerinde yönettiği 40’ın üzerinde film arasında birçok başyapıt bulunuyordu. Wajda, tarihin kritik dönemlerine bakarak, bireyin onu bastıran bir sistem karşısında özgürlüğünü ve hakları savunduğu temalarını güçlü bir sinema diliyle aktardı. Ne duruşunun ne sinemasının gücünü hiç kaybetmeyen filmleriyle hem izleyicilerine hem sinemacılara 1950’lerden beri büyük bir ilham kaynağıydı. Wajda, hayatı boyunca birçok baskı dönemi görse de “Her zaman bir tür bağımsızlığa sahip olma konusunda ısrarcıydım” diyordu.
 
1926’da Suwalki’de asker bir baba ve öğretmen bir annenin oğlu olarak dünyaya gelen Wajda, Polonya direnişinde yer aldığı 2. Dünya Savaşı’nın ardından Kraków'daki Sanat Akademisi’nde resim eğitimi aldıktan sonra Polonya’nın dünyaca saygın sinema okulu Lódz Film Okulu’nda okudu.
 
'Kanal'
 
En önemli üçlemelerinden birine kariyerinin en başında imza attı: 1950’lerde çektiği 2. Dünya Savaşı’yla ilgili üçlemesi ‘A Generation’, ‘Kanal’ ve ‘Ashes and Diamonds’dan oluşuyordu. Üçü de başyapıt niteliğindeki filmlerden oluşan bu üçleme, savaşın parçaladığı Polonya’dan direniş ve acılarla dolu hayatları sunmasıyla Wajda’nın kariyeri boyunca ilgileneceği temaları da içeriyordu. 
Soğuk Savaş döneminde sansürün sıkıntısını yaşayan Wajda, Sovyetler yönetimi altında Polonya’yı en güçlü filmlerinden ikisinin konusu haline getirdi: 1977 yapımı ‘Man of Marble’ ve 1981 yapımı Altın Palmiye ödüllü ‘Man of Iron’. O dönemin Polonya’sında uzun süre yasaklı kalan ve sadece gizli gösterimle izleyiciyle buluşabilen ‘Man of Iron’la ilgili olarak Wajda, “Polonya’da çektiğim filmlerim, benim de bir parçası olduğum bir kaderin aynaları gibidir,” demişti.
 
'Man of Iron'
 
Bir süre baskıdan kaçmak için Fransa’da yaşayan Wajda, 1989’da Berlin Duvarı’nı yıkıldıktan sonra Polonya’ya döndü. 1990’da yapılan Sovyetler Dönemi sonrası ilk seçimlerde parlamentoya seçildi. Ayrıca Polonya’nın en önemli tiyatrosunun başına getirildi.
 
Yönetmen 2000 yılında Akademi tarafından Onur Oscar’na layık görüldü. 2007 yılında ise daha önce En İyi Yabancı Dilde Film dalında üç kez aday olduğu Oscar’a babasının da hayatını kaybettiği Katyn Katliamı’nı konu alan ‘Katyn’le dördüncü kez aday oldu. Wajda’nın 81 yaşındayken çektiği ve büyük ses getiren ‘Katyn’, Sovyetler Birliği yıkılana kadar Nazilerin yaptığı iddia edilen ancak sonradan sorumluluğunu kabul ettikleri, 22 bin kişinin öldüğü katliamı konu alıyordu. Wajda, babasını bu katliamda kaybetmişti. Ünlü yönetmen Oscar’da En İyi Yabancı Dilde Film dalında daha önce ‘The Promised Land’ (1975), ‘The Maids of Wilko’ (1979), ‘Man of Iron’la (1981) adaylık elde etmişti.
 
'Katyn'
 
Yönetmenin 2016 yapımı filmi ‘Afterimage’, bu yıl Polonya’nın Oscar adayı seçildi. Sovyet rejimini desteklemediği için zulme uğrayan Polonyalı avant-garde sanatçı Wladyslaw Strzeminski’nin hayatına odaklanan ‘Afterimage’i prömiyerinde sunmak için Wajda geçen ay Polonya’da düzenlenen Gdynia Film Festivali’ne katılmıştı.