NİL KURAL

 

75. Venedik Film Festivali, önceki gece dağıtılan ödüllerle son buldu. Meksikalı yönetmen Guillermo Del Toro başkanlığındaki jüri, büyük ödül Altın Aslan konusunda tercihini festivalin en başında gösterildiğinden beri konuşulmaya devam eden Alfonso Cuaron’un ‘Roma’sından yana kullandı. Del Toro ve Cuaron’un sinema sektöründe bilinen dostluğunun gölge düşüremeyeceği kadar başyapıt olarak görülen ‘Roma’, en son ‘Gravity’i çeken Cuaron’un ‘Ananı Da!’dan uzun bir süre sonra Meksika’da çektiği ilk film. Cuaron kendi çocukluğundan yola çıkan ve 1971’de geçen bir aile hikâyesini konu alan filminde, evin hizmetçisi Cleo’nun hayatının zorlu bir yılına odaklanıyordu. Siyah beyaz filmde, Cuaron’un oyuncu yönetiminden kamera hareketlerine ve görüntü yönetmenliğine uzanan tercihleri bir yana, ‘Roma’ alt sınıftan bir kadının hikâyesini anlatırken ülkesinin değişimini de gösterme başarısı haklı bir takdir topladı.

Jürinin basın toplantısında Del Toro’nun, ‘Roma’ya Altın Aslan verilmesi kararının oy çokluğu değil oy birliğiyle alındığını söylemesi de jürinin Altın Aslan için başka bir seçeneği değerlenmediğini gösterdi

 

 

Ödüllerde öne çıkan diğer bir film Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos’un imzasını taşıyan ‘The Favourite’dı. Film, hem Jüri Büyük Ödülü’ne değer görüldü hem de filmde İngiltere Kraliçesi Anne’i canlandıran Olivia Colman’a En İyi Kadın Oyuncu Ödülü kazandırdı. 18’inci yüzyıl İngilteresi’nde Kraliçe’nin gözdesi olmak için uğraşan iki kadının hikâyesini konu alan film, sivri mizahı, Lanthimos’un dönem filmlerine özgün yaklaşımıyla yarışmanın gözdelerinden biriydi. Colman’ın performansı ise birçok Venedik takipçisinin en sevdiği performanstı. Dolayısıyla bu filmin hak ettiği iki önemli ödülle dönmesi Del Toro jürisinin diğer bir isabetli kararı olarak görüldü.

 

Jürinin öne çıkardığı diğer bir film, festivalin son günlerinde gösterilen 2014 yapımı ‘Karabasan / The Babadook’un yönetmeni Jennifer Kent’in yeni filmi ‘The Nightingale’dı. 1825’te Tasmanya’da geçen film, Clare adlı İrlandalı bir mahkumun bir İngiliz subayın şiddetinin kurbanı olması ve Aborjin rehber Billy eşliğinde onun peşine düşmesini konu alıyor. Jüri Billy’yi canlandıran Baykali Ganambarr’a Marcello Mastroianni Ümit Veren Oyuncu Ödülü’nü verirken Jennifer Kent’e ise Jüri Özel Ödülü’nü sundu. Yarışmadaki tek kadın yönetmen olan Kent, kabul konuşmasında kadınları film yapmaya davet etti ve kadınların gücünün dünyadaki en iyileştirici güç olduğunun altını çizdi.

 

Coen Biraderler’in En İyi Senaryo, Jacques Audiard’ın En İyi Yönetmen ve Willem Dafoe’nun ‘At Eternity’s Gate’teki Vincent Van Gogh performansıyla aldığı En İyi Erkek Oyuncu Ödülü jürinin diğer kararlarıydı.