Hoffman’ın "Mrs. Robinson, beni baştan çıkarmaya çalışıyorsunuz. Değil mi?" repliği sinema tarihinin en ünlülerinden biri haline geldiNİL KURAL

“Kim Korkan Hain Kurttan / Who’s Afraid of Virginia Woolf?”tan sonra ikinci filmini çeken genç yönetmen Mike Nichols’ın ileride efsane bir aktöre dönüşecek Dustin Hoffman’ı yanına alarak çektiği “The Graduate”, Charles Webb’in 1963 tarihli romanına dayanıyordu ve ABD sinemasının klasiklerinden birine dönüştü.

Buck Henry’nin imzasını taşıyan senaryoda ana karakter, zengin bir ailenin kolejden yeni mezun olmuş 21 yaşındaki oğlu Benjamin Braddock (Dustin Hoffman)… Bir aile büyüğünün ‘plastik’ işine girmesi konusundaki öğüdü gibi absürd tavsiyeler alan Benjamin, ne yapacağını bilmeden gergin bir şekilde yaz tatilini boş boş geçirirken, bir aile dostu olan Mrs. Robinson’la (Anne Bancroft) bir ilişki yaşamaya başlıyor ama zamanla kızı Elaine’ne (Katharine Ross) âşık oluyordu.



Benjamin ve Elaine’in bir otobüsün arkasında görüldüğü finali, Mrs. Robinson’ın Benjamin’i baştan çıkarmaya çalıştığı sahneler gibi akıllara kazınan anları bulunan film, gelmiş geçmiş en iyi olgunlaşma hikayelerinden biri… “The Graduate”, kara komedi türünün en başarılı senaryolarından biri ve Benjamin’in havuzdan yatağa atladığı sahne gibi kurgu numaraları ile Hoffman’ın efsane performansıyla zamansız bir film.

Benjamin rolü için düşünülen aday başta Robert Redford’du. Ancak Mike Nichols onu yeterince tutuk bulmayınca ve aktöre ‘Hiçbir kızın yanında donup kaldın mı?’ diye sorup, Redford’dan ‘Nasıl yani’ yanıtını alınca, şans Dustin Hoffman’ın yüzüne güldü. Film, o dönemde 30 yaşında olan aktöre Oscar adaylığı kazandırdı ve onu yıldızlık mertebesine taşıdı. Yönetmen Nichols ise En İyi Yönetmen dalında Oscar kazandı.

Hoffman’ın "Mrs. Robinson, beni baştan çıkarmaya çalışıyorsunuz. Değil mi?" repliği sinema tarihinin en ünlülerinden biri haline geldi. Filmin Simon & Garfunkel imzalı müziklerinin de benzersiz olduğunu da eklemek lazım.