Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sinema » Macbeth'in posttravmatik stres bozukluğu

Macbeth'in posttravmatik stres bozukluğu

Macbeth'in posttravmatik stres bozukluğu04 Aralık 2015 - 10:12
İrlandalı yıldız aktör Michael Fassbender, Türkiye'de bugün gösterime girecek 'Macbeth'in başrolünde. Filmin prömiyerinin yapıldığı Cannes Film Festivali'nde kendisiyle bir araya geldik
NİL KURAL
 
Neslinin en yetenekli aktörlerinden Michael Fassbender, bugün gösterime girecek ‘Macbeth’de Shakespeare’in en önemli karakterlerinden Macbeth’i canlandırıyor. Avustralyalı yönetmen Justin Kurzel’ın filminde dünyanın en önemli kurmaca karakterlerinden birini canlandıran Fassbender ile Cannes Film Festivali’nde filmi, Shakespeare oynamayı konuştuk.
 
Justin Kurzel’la çalışma nedeniniz nedir?
 
İlk filmi ‘Snowtown’ı Londra’da bir akşamüstü izlemiş ve salondan konuşmakta zorlanarak ayrılmıştım. Menajerime yönetmeni sordum ve tanışmayı talep ettim. Tanıştığımız anda onunla çalışacağımı biliyordum. Ondan öğrenecek çok şeyim olduğunun da farkındaydım. Çok iyi bir lider ama bir kez bile sesini yükselttiğini duymadım. Çok sabırlı ve kararlı. Sonunda işini yapması gerektiği gibi yapan bir yönetmen görünce seviniyorsunuz.
 
‘Macbeth’ teklifi geldiğinde ilk tepkiniz ne oldu?
 
“Ne yapacağım ben!” diye düşündüm. Tabii çok korktum ama reddedemeyeceğimi de biliyordum. 
 
Korkmanızın nedeni neydi, birçok önemli aktörün bu rolü canlandırmış olması mı, karakterin kendisi mi?
 
İkisi de. Kutsal bir malzemeyle uğraşıyorsunuz, Shakespeare’in dehasını yorumlamanız bekleniyor, bunların hepsi etkili oldu.
 
'Macbeth’in ne kadarı dile ne kadarı fiziğe dayanıyor?
 
Tabii öncelikle dil. Ama ardından biz fiziğin ön planda olduğu bir ‘Macbeth' çekmek istediğimiz için o da devreye girdi. Justin, filmin izleyiciyle yakınlık kurmasını da istedi, aklını kaybeden bir adamın yakınında olmakla ilgili. Justin aslında ‘Macbeth’i hepimize ulaşır hale getirdi. Mesela bir noktada dedi ki, Macbeth savaş sonrası stres bozukluğu yaşıyor. O kadar ortadaydı ki bu ama hiç aklıma gelmemişti. Irak ve Afganistan’dan gelen askerlerde olduğu gibi; olmayan birilerini görüyor, krizler geçiriyor. Macbeth bütün hayatını savaşta geçmiş biri. Bu tespit benim için rolün anahtarı oldu. Okulda 15 yaşındayken okumuştum ama aklıma gelmemişti. Kendi kendime dedim ki, bunu çocuklar için çekiyoruz. 15 yaşındaki çocuklar umarım bu filmi izler, enerjisini alır, Shakespeare’in dehasını keşfeder. Kendimden biliyorum, 'Macbeth' okul müfredataydı, çok uzak hissederdim kendimi. Çocuklar belki izler ve dönüp Shakespeare metinlerini okur.
 
Marion Cotillard ve Michael Fassbender, Justin Kurzel'ın 'Macbeth'inde.
 
Karakterinizin ne kadarını prova aşamasında buldunuz? Lady Macbeth’i canlandıran Marion Cotillard ile birlikte mi ortaya çıkardınız karakterlerinizi?
 
İlk iki hafta boyunca provalarda çok yol katlettik. Savaş sonrası stres bozukluğu fikri de orada ortaya çıkmıştı mesela. Ayrıca Marion ve diğer ekiple uyumlu olduğumuz ortaya çıktı. Ama bunların hepsinin sebebi Justin’in vizyonunun gücü.
 
‘Steve Jobs’daki rolünüze role hazırlanmakla Macbeth’e hazırlanmak arasında bir fark var mı sizin için?
 
Farklı yemekler, ama prensip aynı. Senaryoyla olabildiğince zaman geçirme prensibim değişmiyor.  Özellikle ‘Steve Jobs’ın senaristinin modern zaman Shakespeare’i denebilecek Aaron Sorkin olduğu düşünülürse...
 
Steve Jobs’ı canlandırdıktan sonra onun yarattığı teknoloji ve de sosyal medyayla ilgili fikriniz değişti mi?
 
Sosyal medyaya mesafeliyim. Ancak kişisel mesajları ve e-mailleri kontrol edecek vakti bulabiliyorum. Steve Jobs’ın bir deha olduğunu düşünüyorum. O bilgisayarla ilişkimiz, müzik dinleme biçimimiz, bilgisayarın kitlelere mal edilmesi gibi şeyleri değiştirdi.
 
Macbeth gibi hırslı mısınızdır?
 
Evet hırslıyım. Daha çok rol almak için değil de bana uygun rolleri almak için hırslıyım. Açıkçası çalışmaya devam eden bir aktör olmanın belli bir miktar hırs gerektirdiğine inanıyorum. Hiç bir zaman "Oldum artık," diye düşünmüyorum. Her zaman bir sonraki iş geldiğinde kendimi şanslı hissediyorum.
 
Macbeth karakterinde size tanıdık gelen, kendinizde gördüğünüz bir yön var mı?
 
Şüphe duyması. Doğru kararları verip vermediğine dair duyduğu şüphe.
 
Macbeth’in verdiği Kral Duncan’ı öldürme kararını nasıl açıklıyorsunuz?
 
Sadece bir karar veriyor. Macbeth sürekli savaşta, Duncan ise Macbeth’in kazandığı savaşların sefasını sürüyor. Onu öldürdüğünde ise Lady Macbeth onu kaybetmeye başlıyor. Çünkü bu cinayetin devamı geliyor, diğerlerini öldürüyor. Ancak öyle huzur buluyor. Bazılarının alkolde veya başka şeylerde huzur bulması gibi. Macbeth bir asker ve bildiği şey adam öldürmek aslında.