NİL KURAL

 

Bu yıl 68. yaşını kutlayan Locarno Film Festivali, düzenlendiği küçük İsviçre şehrini ödülü Altın Leopar’la kaplıyor. Dükkanlar, basın mensuplarının kartlarının ipleri, çantalar, afişler, sarı siyah renklerde leopar deseniyle kaplı. Leopar, her filmden önce gösterilen tanıtım filminde karizmasıyla yürüyüp kükrüyor, kendini unutturmuyor.

 

Köklü festivalin takipçileri için en cazibeli yanı büyük meydanda 8 bin kişi kapasiteli açık hava sineması. Bu meydanda izleyici dostu filmler her akşam, eğer yağmur yağmazsa gösteriliyor. Bu yıl açılışta Onur Ödülü alan aktör Edward Norton etkisi olsa gerek güvenliğin içeri giremeyen kalabalıkla başı dertteydi. Norton, konuşmasına festivalcilerin kabuslarından bir cümle ile başladı: “Bu güzel göl tatili için teşekkürler!” Ciddi bir seçkiyi takdir edenler biricik festivallerini tatil olarak gören bir aktöre müsemma göstermezlerdi. Ancak Norton kaybettiği sempatiyi 68 yıl önce ilk Locarno’da gösterilen Roberto Rossellini başyapıtı ‘Roma Açık Şehir’e yaptığı övgüyle kazandı. Norton, fotoğrafçıları işlerini hemen halletmedikleri için azarlayarak başladığı basın toplantısında kendisine Oscar adaylığı getiren ‘Birdman’de sektör olarak kendileriyle dalga geçtiklerinden, Spike Lee’nin ‘Do the Right Thing’inin gösterildiği dönemde kendisini ne kadar etkilediğinden ve sinema budur dediği anın ‘Star Wars’ta bir sahne olduğundan bahsetti. Önümüzdeki günlerde festival, onur konuğu olarak Andy Garcia ve ‘Deer Hunter’ın yönetmeni Michael Cimino’yu ağırlayacak. Açık hava sinemasında ise ABD’nin popüler komedyenlerinden Amy Schumer’ın ilk sinema başrolü ‘Trainwreck’, Hollywood’un komedi alanındaki gözde ismi Jude Apatow’un yönetmenliğinde gösterilecek. Bu gösterimin meydanın dolup taşacağı anlardan olacağı kesin.

 

 

Meydandaki dünyanın en büyük açık hava sinemalarından birinde rahat seyirlikler gösterile dursun, festivalin yarışması zor seyirliklerin; itibarı geniş kitlelere değil, sinema meraklılarına bağlı yönetmenlerin sığınağı. Feminist sinemanın idol ismi Chantal Akerman, 2000 tarihli ‘Fidelity’den beri roman yazmayı film çekmeye yeğleyen Polonyalı üstad Andrzej Zulawski, keşfedenlerin yeni filminin yolunu gözlediği Ben Rivers, bu yıl yeni filmlerinin dünya prömiyerlerini Locarno’da yapıyor. 19 filmlik yarışma gençlerle ustaların buluşma noktası ve 15 Ağustos’taki ödül töreninde Alman aktör Udo Kier ve ABD’li yönetmen Jerry Schatzberg’in üyeleri arasında yer aldığı jürinin Altın Leopar kararı belli olacak.

 

Bu yıl festivalde hava bunaltıcı derecede sıcak olduğu için sinemalar arasında dolaşmak zor ve herkes sıcaklardan şikayetçi.  Buna rağmen 10-15 dakikalık bir yürüyüş günümüz sinemasının nabzını tutan yarışmadan sinema tarihine yolculuk için göze alınabiliyor. Sam Peckinpah, çok geniş bir retrospektifle festivalin saygı duruşlarının tahtında. Daha gizli kalmış sinemacılara adanmış retrospektifler de mevcut. Mesela 50 yılda 7 film çekmiş Rus sinemacı Marlen Khutsiev’e adanmış bölüm, derinleri kazmayı seven sinema takipçilerine Locarno’dan bir armağan.

 

Politika, sanat sinemasını merkeze alan Locarno’da da eksik değil. İsrail Film Fonu ile ortaklaşa gerçekleştirilen bir bölümü protesto eden Tunuslu iki sinemacı filmlerini proje geliştirme seçkisinden çekti. İsrail’e uygulanan kültürel boykotun uzantısı olan bu gelişme, festivalin ilk günlerinde gündemi politikaya çevirdi.