NİL KURAL

 

71. Cannes Film Festivali’nde dün festivalde sıklıkla yer alan yönetmenlerden Japon usta Hirokazu Koreeda’nın yönettiği ‘Shoplifters’ izleyicileri büyüledi. Geçen yıl Venedik Film Festivali’nde adalet ve düzenin yapısını işlediği ‘Son Cinayet’i sunan yönetmen, bu kez toplum dışı bir aileyle düzen üzerine benzer soruları soruyor. Ailenin ne olduğu sorusunu ve ilişkilerin karmaşıklığını kariyerinde sıklıkla işleyen yönetmen, melodram türüne yakın duran ‘Shoplifters’da fakir bir hayat süren bir ailenin, şiddet gören bir kız çocuğunu himayelerine almaları üzerinden bir kez daha bir aile hikayesi anlatıyor.

 

 

Bazen kullandığı duygusal etki hedefleyen müziklere başvurmayan, diyaloglardaki dengesiyle dikkat çeken ve izleyicisini ağır ağır ilişkilerin duygusallığına dahil eden yönetmen, filmin finaline yaklaşırken sakince yarattığı bu bağlılığın meyvelerini topluyor.

 

 

Film, izleyicisine düzene uymayan ancak mutluluk bulan bir grup birey üzerinden alışıldık düzenin kenarlarının zenginliklerini sunuyor. ‘Shoplifters’ın benzer temada filmler çeken bir sinemacının bu birikimi en iyi kullandığı zirvelerden biri olarak festival yarışmasının da en etkileyici filmleri arasında yerini aldı.  

 

 

2014 yılında yarışmada yer alan filmi ‘The Wonders’la Cannes’dan Jüri Büyük Ödülü’yle dönen İtalyan yönetmen Alice Rohrwacher de bu yıl festivalde yeni filmi ‘Heureux comme Lazzaro’yu sundu. Çok iyi niyetli bir köylü olan Lazzaro’nun portresini zaman eksenini yerle yeksan eden ve masallardan beslenen bir yapıyla işleyen film, klasik İtalyan ustalarına da selam göndermeyi ihmal etmiyor. Film, geçmişte kalmış bir düzenin yasını tutarken yarışmanın hüzünlü ve büyülü filmlerine bir yenisi ekliyor.

 

Festival yarışmasında hem Koreeda hem de Rohrwacher, 19 Mayıs’taki ödül töreninde sahneye kendilerinin veya ekiplerinin çıkmasının sürpriz olmayacağı yönetmenler olarak görülebilir.