NİL KURAL

 

Türkiye’den filmleri Hollanda’daki izleyicilerle buluşturan ve bu yıl Amsterdam, Rotterdam ve Eindhoven’ın da aralarında olduğu altı şehirde yapılan Kırmızı Lale Festivali, önceki akşam Amsterdam'da Rialto Sineması'nda dağıtılan ödüllerle sonlandı. Bu yıl ‘mülteciler ve zorunlu göç’ temasıyla düzenlenen festivalde sinema yazarı Pauline Terreehorst’un başkanlığını üstlendiği jüri, En İyi Yönetmen Ödülü’nde seçimini ‘Kalandar Soğuğu’nun yönetmeni Mustafa Kara’dan yana kullandı. 3500 euro değerinde parasal karşılığı da olan ödülü alan Kara, konuşmasında “Ödülü biricik hikayelerimizi dünyaya anlatan diğer yönetmenler adına alıyorum,” dedi.

 

Yönetmenler Yüksel Aksu ve Atalay Taşdiken’in de görev aldığı jüri, 5 bin euro değerindeki En İyi Film Ödülü’nde ise Tolga Karaçelik’in ‘Sarmaşık’ını seçti. Ödülü festival konuklarından Fatma Girik açıkladı ve Karaçelik adına ödülü festivali düzenleyen Hollanda Türkiye Kültür Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Alkanlar aldı. Soner Caner ve Barış Kaya’nın yönettiği ‘Rauf’ ise Seyirci Ödülü’ne layık görüldü. Caner konuşmasında, filmi izleyici sevsin diye çektiklerini belirtip ödülü almaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

 

Gecede Hülya Koçyiğit’e Yaşam Boyu Başarı Ödülü takdim edildi. Koçyiğit konuşmasında hâlâ ilk günlerdeki heyecanını koruduğunu söyledi ve “Başarılı olmuşsam size olan saygı ve sevgimden,” diye konuştu. Koçyiğit aynı zamanda festivalde düzenlenen basın toplantısında gelecek projelerinden bahsetti. Festivalin teması olan mülteciler ve zorunlu göç üzerine konuşan Koçyiğit, mültecileri konu alan bir dizinin hazırlıklarının sürdüğünü açıklandı: "Düşünmekteyim ve yazdırmaktayım. Dizi olarak düşünüyoruz. Çünkü bu kadar çok insanı ilgilendiren bir dramın dizi olmasında daha büyük yarar var. Dizi olduğu zaman yurtdışı pazarlamaları da daha mümkün oluyor.” Koçyiğit, kendisinin rol alıp almayacağı henüz belli olmayan dizinin önümüzdeki sezon izleyiciyle buluşacağının haberini de paylaştı.

 

Aynı basın toplantısında festivalin konuklarından Fatma Girik de Türkiye sinemasının durumunu değerlendirdi: “Bir arsa var. Temelini o kadar sağlam atmışız ki, yeni nesil yönetmenler katları sağlam çıkıyorlar.” 

 

 

Bu yıl dördüncü kez düzenlenen Kırmızı Lale Film Festivali, her yıl genişleyen, hem Hollanda’da yaşayan Türkiye kökenli izleyicileri hem de Türkiye sinemasını merak eden Hollandalı izleyicileri seçkisi etrafında toplayan bir festival. Bu yıl, 20 filmin gösterildiği program, yarışma filmlerinin de işaret ettiği gibi dikkatli bir seçime işaret ediyor.

 

Jüri başkanı Pauline Terreehorst’ın “Festivale Hollanda’nın kültür ortamını renklendirdiği için teşekkür ederiz,” tespiti, festivalin Hollanda için önemini vurguluyor. Terreehorst’ın konuşmasında diğer üzerinde durduğu bir konu, Kırmızı Lale Film Festivali’nin düzenlendiği şehirlerdeki bağımsız salonlarda yapılmasıydı. Amsterdam’da ödül töreninin de düzenlendiği ve festival gösterimlerinin yapıldığı Rialto Sineması da şehrin en sevilen ve bağımsız sinemaya adanmış salonlarından. Dolayısıyla Kırmızı Lale Film Festivali, Türkiye sinemasının dikkatle seçilmiş bağımsız örneklerini bağımsız salonlarda izleyiciyle buluşturan ve bu nedenlerle izleyicileri için özel bir yer edinmiş bir festival.