Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sinema » Kahkahaların kralına veda

Kahkahaların kralına veda

Kahkahaların kralına veda22 Ağustos 2017 - 12:08
Fiziksel komedinin gelmiş geçmiş en büyük yeteneklerinden Jerry Lewis, bu komedi anlayışını Charlie Chaplin’den Jim Carrey’lere taşıdı. 70 yıl boyunca kahkahaların kralı olarak kaldı
NİL KURAL
 
“Sen olmasan, ben olmazdım”. Jim Carrey’nin bu samimi cümleyle veda ettiği Jerry Lewis, Charlie Chaplin’le Jim Carrey’nin de aralarında olduğu günümüz komedyenlerini bağlayan en güçlü bağ olarak on yıllara damgasını vurdu.
 
Fiziksel komedinin gelmiş geçmiş en büyük yeteneklerinden Lewis, 1940’ların ortalarında ünlendiği kariyerinde her gündemden düştüğünde geri dönmenin bir yolunu buldu. Hayatı boyunca birçok sağlık sorunuyla boğuşan Lewis, önceki gün 91 yaşında doğal nedenlerle hayatına veda ettiğinde komedi tarihinin en önemli figürlerinden biri olarak ölümsüzlüğe çoktan erişmişti.
 
En ünlü rollerinden Çatlak Profesör, 30 yıl sonra Eddie Murphy tarafından yeniden canlandırılacaktı (1963).
 
Rus göçmeni Yahudi ailesinin şov dünyasından olmasından veya yeteneğinin etkisiyle beş yaşında sahneye çıkan Lewis, Dean Martin’le birlikte şöhreti yakaladığında ise sadece 20 yaşındaydı. Martin’i New York’ta devetüyü paltosuyla ilk gördüğü anda kendisi için doğru ortak olduğunu anlayan Lewis, haklıydı.
 
Yakışıklı Dean Martin ve palyaço Lewis, önce sahnede şovlarla sonra televizyon programları ve filmlerle 1940’ların eğlence dünyasına damgalarını vurdular. Şöhretlerinin boyutu The Beatles’la yarışırdı. 10 yıl süren bu ortaklığın sonunun tohumları Martin’le göre Charlie Chaplin’le atıldı: “Jerry’e birisinin Chaplin kitabı verdiğini görünce ‘yandık’ dedim.” Gerçekten de öyle oldu. Lewis, yönetmek ve yaratmak istiyordu. Veya Martin onun egosuna artık dayanamıyordu. Yolları 1950’lerin ortasında ayrıldı.
 
Martin ve Lewis, sinema tarihinin en sevilen ikililerinden biriydi.
 
‘Ritmi hiç kaçırmadı’
 
Solo kariyerinde bocalamadı. Sahneye çıktı, albümler çıkardı, filmlerde rol aldı. 1960’da küçük bir bütçeyle ve senaryosuz olarak ilk filmi ‘The Bellboy’u yönetti. Komedi yeteneklerini doyasıya kullandığı, her şeyin kendisinin kontrolünde olduğu ‘The Bellboy’ veya 3 yıl sonra çektiği ünlü filmi ‘The Nutty Professor’ derken bu kariyerin devamı geldi. Bu yönü, yani stüdyo sistemi içinde yaratıcı olarak bütün kararları verdiği filmlere imza atması sonradan Fransa’nın saygın sinema yayını Cahiers du Cinema tarafından takdir görecekti. Amerikan izleyicisinin onları güldüren bir palyaço olarak kabul ettikleri Lewis’in komedi dehasını yorumlama konusunda çok popüler olduğu Fransa çok daha hevesliydi. Kendisiyle ilgili ciddi analizler hep Fransa’dan geldi.
 
Filmlerden hiç kopmadı. 1993’de Emir Kusturica imzalı ‘Arizona Dream’de izleyici karşısına çıktı, Billy Crystal'ın yönettiği ‘Mr. Saturday Night’ta kendisini canlandırdı. 2016’da bağımsız film ‘Max Rose’da rol aldı.
 
'Kahkahalar Kralı / The King of Comedy'de Robert De Niro ile (1982).
 
Martin Scorsese’nin yönettiği 1982 yapımı ‘Kahkahalar Kralı / The King of Comedy’de hayranı (De Niro) tarafından kaçırılan bir televizyon komedyeni rolünde alışıldığın dışındaydı, sert ve şöhrete alışkın bir ünlü. Bu performans, Lewis’in 70 yıla damga vurabilmesinin izlerini taşıyordu: Bu komedi sihirbazının şapkasındaki tavşanlar hiç bitmiyordu. De Niro’nun ardından dediği gibi, “Ritmi hiç kaçırmadı”. 
 
Hep 9 yaşında
 
Televizyonda milyonlara ulaşan, sahnede izleyenlerin unutamadığı efsane komedyen, 1990’larda Broadway müzikali ‘Damn Yankees’de şeytanı canlandırarak yine kendisinden söz ettirdi. İşkolik yönü, bitmez enerjisi dillere destandı. Projeler arasında koştururken yemek yemeyi unutup hastanelik olduğu biliniyordu.
 
Ailesi şov dünyasında olduğu için otel odalarında yalnız kaldığı bir çocukluk geçiren ve ‘yalnız kalmaktan hep korkan’ Lewis, palyaçolukla insanların dikkatini çektiğini erken keşfetti. Görünen o ki, ne çocukluktan ne palyaçoluktan vazgeçti. 2002’deki bir söyleşisinde “Dünyaya bir çocuğun gözlerinden bakıyorum çünkü hâlâ 9 yaşındayım” diyordu. Başka bir söyleşisinde tam bir ahmağı canlandırarak başarı yakaladığını da söylüyordu. Kendi ne kadar basite indirgerse indirgesin, fiziksel komediyi Chaplin’den günümüze taşıdı. 70 yıl boyunca kahkahaların kralı olarak kaldı.  
 
Jerry Lewis bağış maratonlarının en önemli yüzlerinden birine dönüştü.
 
Televizyon maratonları
 
Lewis, kas distrofisi konusunda tedavi araştırmaları için 1952’den 2011’e kadar televizyon maratonlarının yüzü oldu. Bitmek bilmeyen enerjisi ve popülerliğinin sayesinde bu alanda 2 milyar dolar bağış topladı.