Nil Kural

 

ABD korku sinemasının en ünlü yönetmenlerinden, ‘korkunun ve kabusların efendisi’ Wes Craven dün 76 yaşında beyin tümörü nedeniyle hayatını kaybetti. Craven, ‘Elm Sokağı’nda Kabus’ (A Nightmare on Elm Street) serisinin ve çocukların uykularını katleden korku sinemasının ikon karakteri Freddy Krueger’ın mucidiydi. Craven, gençlerin kesici aletlerde katledildiği ‘slasher’ türünün kurallarını yazan yönetmenlerden biri olmakla kalmadı; slasher türünü 1990’larda ‘Çığlık’ (Scream) serisiyle tiye alarak tersyüz etti. 

 

1939’da Ohio’da doğan Craven, İngilizce ve Psikoloji alanlarında üniversite eğitimi aldıktan sonra felsefe ve edebiyat yüksek lisansı yaptı ve profesyonel yaşamına akademide başladı. Akademiyi porno filmler yönetmek için bırakan Craven, yönetmenlik kariyerinin başında sahte isimlerle porno filmler yönetti. Korku türüne geçtiğinde 1972 tarihli ilk filmi ‘The Last House on the Left’de elini kan ve şiddet konusunda korkak alıştırmadı ve film kült korkular arasında yerini aldı. Aynı zamanda Craven’ın korku türüne yapacağı katkıların sinyallerini verdi. 1977’de çektiği ‘The Hills Have Eyes’ da korku sineması meraklıları için önemli bir filmdi. Bu iki filmde de sosyal konular vahşetin arka planında izleyicilerin dikkatine sunulmuştu. Craven’ın adını geniş kitlelere duyuran yapım ise 1984’de yönettiği ve Johnny Depp’in ilk filmi olan ‘Elm Sokağı'nda Kabus’ oldu. 

 

 

 

 

Craven, 1996 yılında yönettiği ‘Çığlık’ın esprili metniyle ‘slasher’ türünü yeniden canlandırdı ve bu seriyle korku sineması bir ikon daha kazandırdı: ‘Çığlık’ maskeli katil ‘Ghostface’. Craven’ın yönettiği son film ‘Scream’ serisinin dördüncü halkasıydı. Genellikle korku türüyle anılan Craven, 1999 tarihli ‘50 Cesur Kemancı’ adlı dramla Meryl Streep’e Oscar adaylığı kazandırdı. Korku filmlerinin korku yaratmayıp izleyicisini korkularından arındırdığına inanan Wes Craven, belki korkuları özgür bıraktığı için izleyicilerin en sevdiği ve bağlandığı yönetmenlerden biri olarak kalacak.