NİL KURAL

 

‘Sosyetik ünlü’ kalıbının ilk temsilcilerinden, özel hayatı ve sansasyonlarıyla uzun yıllar boyunca gündemden düşmeyen,  dürüst ve esprili kişiliğiyle yaşamı renklendiren Zsa Zsa Gabor, dün 99 yaşında hayatını kaybetti. 1986’dan beri evli olduğu 9. eşi Frédéric Prinz von Anhalt, Gabor’un kalp krizi nedeniyle etrafında sevdikleri varken yaşamını yitirdiğini açıkladı.

 

Hollywood’da önce ünlü, sonra oyuncu olan Zsa Zsa Gabor’ın rol aldığı 70’e yakın film bulunsa da kişiliği her zaman oyunculuk kariyerinin önünde yer aldı. İlk filmi 1952 yapımı ‘Lovely to Look At’ (1952) olan Gabor’un ünlü rolleri arasında ‘Moulin Rouge’ (1952), ‘Lili’ (1953), ‘Touch of Evil’ ve ‘Queen of Outer Space’dekiler (1958) bulunuyordu ama oyunculuk yetenekleri hiç asıl mesele olmadı, onun filmlerdeki varlığı yetiyordu. ‘Moulin Rouge’un çekimleri sırasında yönetmen John Huston’ın onu çok zorladığı da oyunculuk yeteneklerinin tartışma konusu olduğu konusunda ünlü bir hikâyeydi. Yine de onun ilk dönem filmlerindeki komedi yeteneklerinin takdir edenleri az sayıda değil. Belki de onunla ‘Won Ton Ton: The Dog Who Saved Hollywood’da çalışan İngiliz yönetmen Michael Winner haklıydı: “Gabor’un en önemli rolü kendisini oynamaktı.”

 

 

 

Gabor’un Hollywood’da zenginlik ve refah içinde yaşayan, ağır bir aksanla İngilizce konuşan Avrupalı ‘persona’sının çıkış noktası, 1917’de Budapeşte’de Sári Gabor adıyla dünyaya gelmesiydi. Aile içindeki takma adı Zsa Zsa olan ve güzelliği erken yaşta dikkat çeken, nitekim 1936’da Macaristan Güzeli seçilen, sonra yaşını doğru beyan etmediği için tacı elinden alınan Gabor, ilk evliliğini 20 yaşında Muğla milletvekili Burhan Asaf Belge ile gerçekleştirdi. Dört yıl süren bu evliliği takip eden sekiz evlilik arasında ikisinin yeri özeldi: Tek çocuğu Costance Francesca Hilton’ı dünyaya getirdiği Conrad Hilton’la evliliği ve onu 2. Dünya Savaşı döneminde geldiği ABD’de Hollywood ünlüsüne dönüştüren aktör George Sanders’la evliliği.

 

Zsa Zsa Gabor, Sanders’la evliliği sırasında dikkat çekip filmlerde rol almaya başladı ve nüktedan açıklamaları, elmasları, malikaneleri, muhafaza ettiği bakımı ve güzelliyle bir fenomene dönüştü. Uzun yıllar da takipçilerinin hayatlarında yer almayı sürdürdü. Bu fenomeni açıklama çabaları eksik olmadı. Kültür tarihçisi Neal Gabler, bu durumu ‘Zsa Zsa faktörü’ olarak tanımlıyordu: “1950 başlarında ünlü olduğunda ne oyuncu, ne dansçı, ne gösteri dünyasından biriydi. Sanders’ın bir yarışma programına çıkan güzel karısıydı. Kendisi olarak o kadar şöhretli oldu ki ona roller yazılmaya başlandı.”

 

 

 

Gabor’a biyografisini yazmada yardımcı olan yazar Gerold Frank ise onu “XV. Louis’in meclisinden çıkıp 20. yüzyılda yaşamayı başarmış biriydi adeta” cümlesiyle anlatıyordu.

 

Gerold Frank, onu geçmişten gelmiş bir figür olarak tanımlasa da Gabor gelecekten haber veren bir figüre de dönüştü. Ne de olsa şu anda hayatları saniye saniye izlenen magazin programlarından eksik olmayan Kim Kardashian veya yeğeni Paris Hilton benzeri kişiliklerin öncüsü olarak gösteriliyor.

 

Gabor, uzun yaşamında bir polise hakaretten tutuklanması, 1970’te Elvis Presley’e ait olan 8 bin 900 metre karelik malikaneyi satın alması gibi konular da dahil olmak üzere gündemden hiç düşmedi. Ta ki gündemden düşmeyi kendisini istediği son dönemdeki hastalık yıllarına kadar. 2010’da kalça kemiğini kırdı, kangren nedeniyle bacağı ampüte edildi, felçler ve hastalıklar birbirini takip etti. Bu dönemden sonra fotoğraf çektirmek istemedi, insanların onu eski haliyle hatırlamasını diliyordu.