SELAY SARI

 

Nev-i şahsına münhasır konuşma tarzı ile tanınan ödüllü İngiliz tiyatro ve sinema oyuncusu Alan Rickman, dün kansere karşı verdiği mücadeleyi kaybetti. İngiltere ve dünya sanat camiasının David Bowie'den sonra bir hafta içinde kaybettiği ikinci büyük isim olan Rickman, 70. yaş gününe yaklaşık bir ay kala yaşamını yitirdi.

 

21 Şubat 1946 tarihinde Londra'da dünyaya gelen Rickman, oyunculuk yapmaya karar vermeden önce kaligrafi ve grafik tasarım alanlarında eğitim aldı. Sonrasında Kraliyet Sahne Sanatları Akademisi'ne (RADA) kabul edilen aktör, Royal Shakespeare Company'de çeşitli oyunlarda görev aldı, 'Tehlikeli İlişkiler' oyunundaki rolüyle Tony Ödülü'ne aday gösterildi.

 

 

Uluslararası üne kavuşması ise Bruce Willis'in başrolünde olduğu Hollywood aksiyonu 'Die Hard / Zor Ölüm' (1986) ile mümkün oldu. Alman terörist Hans Gruber karakteri, sonraki yıllarda Rickman'ın kötü adam rollerinin abonesi olmasına yol açsa da, aktör bu durumu, "Ben kötü adamları oynamıyorum. Çok ilginç insanları canlandırıyorum," diyerek kabullenecekti.

 

'Zor Ölüm'ün ardından Anthony Minghella'nın ilk uzun metrajı 'Truly, Madly, Deeply'de (1991) bir hayaleti, aynı yıl çekilen ve Türkiye televizyonlarında defalarca yayınlanan 'Robin Hood - Hırsızlar Prensi'nde ise Nottingham Şerifi'ni canlandırdı. Normalde sarışın olan Rickman'ın, ona İngiltere'nin Oscarı tabir edilen BAFTA ödülünü getiren bu rol için yarattığı esmer imaj, aktörle özdeşleşti. Jane Austen uyarlaması 'Sense and Sensibility / Aşk ve Yaşam'daki (1995) Albay Brandon rolüyle iyi karakterlerde de mütevazı ve başarılı performanslar çıkarabileceğini gösteren Rickman, bu rolün tam ters yönünde ilerleyen, Rusların ünlü 'deli keşişi' Rasputin'i canlandırdığı televizyon filmiyle tek Altın Küre'sini kazandı.

 

Dünya çapında ününü perçinleyen rol ise, sanki J.K. Rowling'in onu düşleyerek yazdığı, Harry Potter serisinin hem sinsi hem karizmatik karakteri Severus Snape oldu. Alan Rickman benzersiz yüz hatları ve ağır, etkileyici konuşma tarzı ile, canlandırdığı her karakteri başkalarının ancak taklit edebileceği şekilde sahiplenmeyi başaran ender aktörlerdendi.