Hollandalı görüntü yönetmeni, Wim Wenders’in ‘Paris Texas’ı ve Jim Jarmusch’un ‘Down By Law’unun da aralarında olduğu filmlerle sinema dünyasının en takdir gören sanatçılarından biriydi. Müller, sinemanın son 50 yılına imzasını atan ve modern başyapıtlardaki çalışmalarıyla iz bırakan bir isimdi. 

 

 

1940 yılında doğan Müller, Hollanda Film Akademisi’nden mezun olduktan sonra ‘Summer in the City’yle Wim Wenders’le ilk filmiyle başlayan, uzun yıllar sürecek ve Wenders’in kariyerini Avrupa sinemasının zirvelerinden birine taşıyacak ortaklığının ilk adımını attı. Aralarında ‘Kings of the Road’ ve Altın Palmiye ödüllü ‘Paris, Texas’ın da olduğu bu işbirliği 10 film boyunca devam etti. 

 

Müller’le sıklıkla çalışan diğer iki önemli yönetmen Lars von Trier ve Jim Jarmusch olarak sıralanıyordu. Jarmusch’la sadece ‘Down by Law’da değil, ‘Mystery Train’ ve büyük takdir gören ‘Dead Man’de de birlikte çalıştı. Jarmusch, sosyal medyada yayınladığı mesajda sinemaya dair bildiği her şeyi ondan öğrendiğini ifade etti. 

 

Von Trier’in ise ‘Karanlıkta Dans’ ve ‘Dalgaları Aşmak’ında görev aldı. Üç önemli yönetmene kariyerlerinin başında eşlik eden Müller’in çektiği sahneler, yakın dönem sinemanın en hatırda kalan karelerinden bazılarını barındırıyordu. Amsterdam’da bulunan EYE Müzesi, iki yıl önce açılan bir geniş bir retrospektif sergiyle Müller’in ışık ve kadrajdaki ustalığını mercek altına almıştı.