Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sinema » Çokkültürlülüğün mucize çocuğu artık yok

Çokkültürlülüğün mucize çocuğu artık yok

Çokkültürlülüğün mucize çocuğu artık yok10 Ekim 2016 - 10:10
Sinema yazarı ve araştırmacısı, bilimkurgu, fantastik ve korku türlerinin biricik kalemi Giovanni Scognamillo, dün 87 yaşında aramızdan ayrıldı
NİL KURAL
 
Sinema tarihçisi ve yazarı, bilimkurgu, fantastik ve korku türlerinin büyük ustası ve meraklısı, İstanbul araştırmacısı, Türkiye’nin en birikimli aydınlarından Giovanni Scognamillo, 87 yaşında hayatını kaybetti. Bütün ömrünü yazım ve sanatın çeşitli alanlarında üreterek geçiren, kaynak kitap niteliğinde eserler ve araştırmalar kaleme alan Sinema Yazarları Derneği’nin (SİYAD) onursal üyesi Scognamillo, Türkiye’nin entelektüel yaşamında doldurulamayacak çok büyük bir boşluk bıraktı.
 
Giovanni Scognamillo, 25 Nisan 1929’da İstanbullu Rum bir annenin ve Levanten bir babanın oğlu olarak İstanbul’da dünyaya gelir. Sinema aile mesleğidir. Babası Leone Scognamillo’nun Elhamra Sineması’nın müdürü olmasının yanı sıra ailesinde Atlas, Lüks gibi sinemaların işletmecileri vardır. Annesi siyah beyaz filmlerin ara yazılarını koyup onları boyamaktadır. Giovanni Scognamillo, film izleyerek ve sinema konuşmaları dinleyerek büyür.
 
1948’de sinema yazarlığına başlar
 
Giovanni Scognamillo, İtalyan okullarından mezun olduktan sonra kitapçılık ve bankacılık gibi işlerle uğraşır. 1948 yılında Fransız ve İtalyan yayınları başta olmak üzere prestijli yayınlarda sinema yazarlığı yapmaya başlar. Böylece hayat boyu sürdüreceği meslekte ilk adımlarını atar. 1961’de Akşam gazetesinde sinema eleştirmeni olur. Onun Akşam’da yazmasına aracı olan isimse gazetedeki yazılarını yönetmenliğe geçtiği için bırakan Halit Refiğ’dir. Artık birikimini, derinlikli tespitlerini ve güçlü yazım dilini Türkçe sinema eleştirisinde de kullanmaktadır.
 
Giovanni Scognamillo, sinema yazılarını Yön, Sinema 65, Ulusal Sinema, Yedinci Sanat, Ses ve Hayat’ın da aralarında olduğu yayınlarla sürdürür. Türkiye sinemasıyla ilgili çalışmaları, kaynak eser haline gelen ‘Türk Sinema Tarihi’ ve Lütfi Ö. Akad, Metin Erksan, Halit Refiğ, Osman Fahir Seden, Memduh Ün ve Atıf Yılmaz’ın sinemasına odaklanan ‘Türk Sinemasında Altı Yönetmen’e tüm gücüyle yansır.
 
Güçlü kalemini ve bitmeyen merakını sadece sinema yazımının hizmetine sunmaz. Meraklısı olduğu bilimkurgu, fantastik, korku türleri ve okkültizm ilgili hem araştırmalar yayınlar hem yaratıcı olarak bu türlerde kurmaca eserler verir. Çizgi roman da ilgilendiği diğer bir önemli alandır.
 
'Ringo Gestapo'ya Karşı' (1967), Scognamillo'nun unutulmaktan kurtardığı fantastik Türk sineması örneklerinden biri.
 
‘Fantastik Türk Sineması’
 
2006’da yayınladığı araştırma kitabı ‘Canavarlar Yaratıklar Manyaklar’, Metin Demirhan’la birlikte kaleme aldığı ‘Fantastik Türk Sineması’ bu alandaki araştırmalarına örnek kitaplar arasında yer alır. Bilimkurgu türünde ‘Dünyamızın Gizli Sahipleri’, ‘Uzaydan Geldiler’ ve ‘Geleceğimizin Anahtarları’ adlı eserleri de göze çarpar. ‘Nostromo’ 1997 ve 1999 arasında sadece dört sayı çıksa da bilimkurgu türünde önemli bir yayın olarak yer edinir. Bu alandaki yetkinliği ve biricikliği nedeniyle Fantazya ve Bilimkurgu Sanatları Derneği, roman, öykü ve illüstrasyon dalında onun onuruna 2013’ten beri Gio Ödülleri’ni dağıtıyor.
 
Doğduğu, büyüdüğü ve çok sevdiği İstanbul da Scognamillo’nun üzerine yazdığı diğer bir konudur. ‘İstanbul Gizemleri / Sırlar, Ziyaretçiler, Büyüler, Doğaüstü Olaylar’ (2006), ‘Beyoğlu Kabusları ve Diğer Öyküler’ (2001), bu ilginin ortaya çıkardığı eserleri arasında sayılabilir. İstanbul’da sinema deneyimini ise diğer bir önemli eserinde ‘Cadde-i Kebir'de Sinema’da kaleme alır.
 
Vampirler artık daha yalnız
 
Giovanni Scognamillo, sadece yazımla sınırlı kalmaz. 1970’lerde reklamcılık, 1960’larda İstanbul’da çekilen filmlerde çevirmenlik ve asistanlık, birkaç filmde oyunculuk, Erler Film’de dış ilişkiler müdürlüğü ve programcılık yapar. Ancak bu mesleklerle ilişkisi araştırma ve yazım kadar kalıcı olmaz. Hakkında Emel Armutçu’nun ‘Bir Levanten Şövalye’ adlı nehir söyleşi kitabı yazılmıştır. Çekilmemiş iki senaryosu bulunur. Scognamillo arşivi ve koleksiyonu da büyük merak uyandıran hakkında haklı efsaneler üretilen bir konudur.
 
1987’de felç geçirdikten sonra da çalışmaları durdurmaz. Bahçeşehir Üniversitesi’nde Türk sineması dersleri verir, deneyimlerini paylaşır. Yazıma ağırlık verir. Canavarları, vampirleri resmettiği eserleriyle sergiler açar.
 
Dün, Türkiye’nin en renkli ve çok yönlü entelektüellerinden biri aramızdan ayrıldı. Evinden eksik olmayan dostları, onu çok özleyecek. Öğrencileri Scognamillo’yu ve anlattıklarını hatırlayacak, onunla bir araya gelmenin şansına sevinerek. Kaynak kitapları nesillerce sinema okuyanlar tarafından okunacak. İlgi duyduğu bilimkurgu, fantastik ve korkuya meraklıların onu anmaması zaten mümkün değil ama ileride merak saracak herkes de Scognamillo’yu keşfetmenin mutluluğunu yaşayacak. Çok sevdiği vampirler bile artık daha yalnız, Scognamillo’nun meraklı gözleri üzerlerinde değil. Birileri Scognamillo’yu hayatı boyunca yaşadığı ve çok sevdiği Beyoğlu’nda dolaşırken görür gibi olacak. Sinemaseverler, öğrencileri, dostları ve okurları İstanbul’un çokkültürlülüğünün mucize çocuğunu unutmayacak.