Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sinema » Berlinale’de kadınların yılı

Berlinale’de kadınların yılı

Berlinale’de kadınların yılı20 Şubat 2017 - 04:02 | Ildiko Enyedi, 7 yıl sonra Altın Ayı'ya uzanan ilk kadın yönetmen oldu.
Paul Verhoeven'in başkanlık ettiği 67. Berlin Film Festivali jürisinin seçimleri kadın sinemacılar ve kadın karakterlerin ön planda olduğu filmlerden yana oldu
NİL KURAL
 
67. Berlin Film Festivali’nin ana yarışmasında dağıtılan ödüllerde kadın sinemacılar ve kadın karakterlerin ön planda olduğu filmler damga vurdu. Hollandalı yönetmen Paul Verhoeven başkanlığındaki jürinin büyük ödül Altın Ayı için seçimi Ildiko Enyedi’nin yönettiği ‘On Body and Soul’du. Macar yönetmen Enyedi, 2010 yılında ‘Milk of Sorrow’la Altın Ayı kazanan Claudia Llosa’dan beri bu ödüle uzanan ilk kadın sinemacı oldu. Film, bir mezbahada çalışan bir yönetici ve bir denetçinin aynı rüyaları görerek kurdukları bağa odaklanıyor.
 
Festivalin ikincilik ödülü olan Büyük Jüri Ödülü’ne ise Alain Gomes’nin yönettiği ‘Felicite’ uzandı. Senegal yapımı film, bir kadın karakteri merkezine alıyor. Kongo’da geçen filmde filme adını veren kadın şarkıcı, oğlunun ameliyat parasını bulmak için büyük bir çaba gösteriyor.
 
Alfred Bauer Ödülü’nün sahibi ise Polonyalı usta kadın sinemacı Agnieszka Holland oldu. Holland, yarışmadaki ‘Spoor’ adlı filminde orta yaş üstü bir kadın karakteri merkeze alıyor ve onun avcılığın çok popüler olduğu bir sınır kasabasında yaşayan bir hayvan sever olarak avcılıkla mücadelesini konu alıyor.
 
Kim Minhee'ye En İyi Kadın Oyuncu dalında Gümüş Ayı kazandıran 'On the Beach at Night Alone', kadın karakteri merkezine alıyor.
 
Ödüllerde kadın öykülerinin öne çıkması konusu Kim Minhee’ye En İyi Kadın Oyuncu Ödülü kazandıran ‘On the Beach at Night Alone’da da geçerli. Güney Koreli tecrübeli sinemacı Hong Songsoo’nun imzasını taşıyan film, evli bir yönetmenle ilişkisi olan bir kadın oyuncunun izini Avrupa’da ve Güney Kore’de takip ediyor. Film, merkeze aldığı kadın karakterinin çekildiği inzivayı, hüznünü ve isyanını derinlikli bir şekilde işliyor.
 
Yarışmanın favorilerinden Şilili sinemacı Sebastian Lelio’nun yönettiği ‘Una Mujer Fantastica’da Marina adlı trans kadının gördüğü baskıları konu alıyor. Lelio ve Gonzalo Maza’ya En İyi Senaryo Ödülü’nü kazandıran film, sevdiği adamı kaybeden Marina’nın adamın ailesi tarafından hırpalanmasını güçlü bir görsellikle gösteriyor.  Sanatsal Katkı Ödülü ise Romanya yapımı ‘Ana, mon amour’un etkileyici kurgusu nedeniyle kadın sinemacı Dana Bunescu’ya sunuldu.
 
Jürinin kadın sinemacıların ve karakterlerin öne çıkmadığı kararlarında ise Thomas Arslan’ın ‘Helle Nachte’sinde oğluyla yeniden bağ kurmaya çalışan bir baba rolündeki Avusturyalı aktör Georg Friedrich En İyi Erkek Oyuncu Ödülü kazandı.