Önceki gün Adana Altın Koza Film Festivali'nin açılış ve kapanış töreni, terör olayları gerekçe gösterilerek iptal edildi. Dün de festival yetkililerinden yapılan bir açıklamada, aynı gerekçeyle festivalin bütün gösterimlerinin iptal edildiği duyuruldu. Festivalde sadece jüri yarışma filmlerini izleyip sonuçları bir basın açıklamasıyla paylaşacak. Bu yıl 14 - 20 Eylül tarihleri arasında 22’ncisi yapılacak olan Uluslararası Altın Koza Film Festivali'deki iptaller ile ilgili yönetmen ve sinema eleştirmenlerine görüşlerini sorduk.

 

 

Erden Kıral - Yönetmen: Biliyorsunuz festivalde benim de 'Gece' filmim yarışıyor ve ayrıca Uzun Metraj Senaryo Yarışması'nda jüri başkanıyım. Festival yetkilileri bana bu durumu bildirdi. Her şeye karşı yarışma bir şekilde sürüyor ama festivalde "yarım iptal" söz konusu. Festivallerde, bizim için önemli olan heykelcikten çok akçeli olan ödüller. Ben bağımsız sinema yapıyorum ve festivallerden gelecek olan ödüller de bu nedenle önemli. Geçen yılki Antalya Altın Portakal Film Festivali'nden itibaren İstanbul İKSV ve Ankara Film Festivali sonra da Adana yapılamaz hale geldi, ama yapılması gerekirdi. Batı'da bu gibi durumlarda festival programları ağırlaştırılır ve festivalin "şenlik" bölümü çıkarılır. Burada da böyle olmalıydı belki de...

 

 

Atilla Dorsay - Eleştirmen: Altın Koza Film Festivali aslında bir orta yol tutturdu, festival tümüyle iptal edilmedi; jüriler ve ödüller korundu. En önemli olan da buydu çünkü buradan Türk Sineması'na 1 milyona yakın bir para girecek. Festivalin eğlence yanı kaldırıldı; bu dramatik olaylar karşısında yargıda bulunmak zor. Yerel yönetimin kararına saygı göstermek gerek.

 

 

 

 

Nur Sürer - Oyuncu: Bence doğru bir davranış içinde bulunmuşlar, filmler öyle ya da böyle değerlendirilir. Önemli olan sinema salonunda seyirci, yazar ve eleştirmenler tarafından değerlendirilmiş olması.

 

 

 

 

 

 

 

Mehmet Açar- Eleştirmen: Yapılan ilk açıklamada film gösterimleri iptal edilmemişti. Gösterimleri olacak, jüriler çalışacaktı; ama filmler gösterilecek, halk filmleri seyredecekti. O çok doğru ve iyi bir çözümdü. Bu ikinci yapılan açıklama çok anlamlı gelmiyor bana. Belki de tümüyle ertelenmesi daha doğru bir karar olurdu. Neden ertelenmediğini de biliyorum, çünkü bu filmlerin çoğu İstanbul Film Festivali'nde yarıştı. İstanbul'da sansür nedeniyle iptal edilmişti tüm yarışmalar. Şimdi burada ikinci bir iptal veya erteleme olsaydı, bu durum sektörü bayağı bir zorlayacaktı. Böyle düşündükleri için bu çözümü bulmuş olabilirler. Film gösterimlerinin olmadığı bir şeye festival denmez.