"Ustalar yeni nesle zemin hazırladı"
07 Temmuz 2015 - 10:07 | Kerri Craddock.‘Festivaller İstanbul’da 2015’ projesi kapsamında İstanbul’a gelen Toronto Film Festivali’nin programcılarından Craddock, Türkiye sinemasının ABD’ye açılmasında Nuri Bilge Ceylan gibi ustaların gençlere ön açtığını söylüyor
NİL KURAL
Avrupa’da daha tanınır olsa da Türkiye sinemasının Amerika kıtasındaki görünürlüğü birkaç yıl önceye kadar sınırlıydı. Bu durum değişti. En büyük işareti, ABD’nin film profesyonellerinin takip ettiği Toronto Film Festivali’nin Türkiye’den yapımlara yer vermesi. Bu yıl 1-20 Eylül'de düzenlenecek Toronto Film Festivali'nin programcılarından Kerri Craddock, Sinema Eseri Yapımcıları Meslek Birliği’nin (Se-Yap) yürüttüğü “Festivaller İstanbul’da 2015” projesi kapsamında İstanbul’a geldi. Yeni Türkiye yapımlarını izlemek ve değerlendirmek için İstanbul’a konuk olan Craddock’la Türkiye sinemasını ve Toronto’daki temsilini konuştuk.
Türkiye sineması son yıllarda Toronto Film Festivali’nde daha sık temsil ediliyor. Bu gelişmeyi neye bağlıyorsunuz?
Bence Nuri Bilge Ceylan gibi usta yönetmenlerinizin dünya çapında tanınmasının etkisi oldu. Bu durum, Türkiye dışında Türk sineması için bir izleyici kitlesi oluşmasını sağladı. Böylece yeni nesil yönetmenlerin de üzerinde hareket edebileceği bir zemin oluştu. Gözlemlerim güçlü ilk filmlerin varlığı ve kadın yönetmenlerin öne çıkması. Bence Türk sinemasında güzel bir dönem yaşanıyor ve festival olarak bunun altını çizmek istiyoruz. Sadece izleyici için değil, dağıtımcılar ve film profesyonelleri için de Türk sinemasınu vurgulamak önemli.
Kadın yönetmenlerin öne çıkması konusunu biraz açabilir misiniz?
Kadınların filmlerini çekip hikayelerini anlatmasını önemsiyorum. Küratörler olarak Türkiye’den baktığımız 30 filmden 5-6 film kadın yönetmenlerin imzasını taşıyor ve bu düşük bir oran. Bu filmlerin hepsini almak da mümkün değil. Filmlerin yapım süreci ve kadın yönetmenlerin senaryolarına verilen şansla ilgili. Ne kadar çok kadın yönetmen film çekerse, küratörler o kadar rahat seçme şansına sahip olur. Bu bir yana, küratörlük farklı seslerin duyulması için yapmak bekçilik gibi. Sadece kadınlar değil, azınlıklar için de bu böyle.
Melisa Sözen, Nuri Bilge Ceylan'ın Altın Palmiyeli filmi 'Kış Uykusu'nda.
Nuri Bilge Ceylan gibi ustaların Türk sinemasına gösterilen ilginin önünü açtığını söylediniz. Yeni nesil yönetmenler ve Nuri Bilge Ceylan gibi ustaların filmleri arasında stil farkları görüyor musunuz?
Bence Ceylan'ın yaptığı gerçek insanlar ve gerçek olaylar hakkında filmler çekmek. Bunun etkilerini diğer yönetmenlerde de görebiliyorsunuz. İstanbul’da geçen ve şehrin farklı yönlerini gösteren harika filmler görüyorum. Ama bence Anadolu da film çekmek için çok uygun bir yer.
2010'da Şehirden Şehre bölümünüzü İstanbul'a ayırmıştınız. Türkiye’den gösterdiğiniz filmler izleyicilerden nasıl tepki aldı?
Toronto’nun en harika yönlerinden biri izleyicileri. Şehir olarak Toronto çokkültürlü ve burada yaşayan Türkler, Türkiye’den filmlerin gösterimlerine geliyorlar. Ama bununla sınırlı değil, Toronto izleyicisi dünyayla ilgili. Şehirden Şehre'de İstanbul'u seçtiğimizde yaptığımız gösterimler büyük ilgi gördü. Keşke tekrar yapabilsek…