NİL KURAL / ANTALYA

 

Danimarkalı oyuncu Connie Nielsen, ‘Şeytanın Avukatı’ndan ‘Gladyatör’e sadece ana akım sinemanın en akılda kalıcı filmlerinde rol almakla kalmadı. Olivier Assayas’ın ‘Demonlover’ı veya Lars von Trier’in ‘Nymphomaniac’ının da aralarında olduğu filmlerde Avrupa’nın en saygın yönetmenleriyle de çalıştı. 

 

53. Antalya Film Festivali’nde uluslararası yarışmada yer alan ‘Le confessioni/ İtiraflar’da rol alan ve filmini sunmak için festivale konuk olan Nielsen, dün düzenlenen basın toplantısında kariyerinden ve ‘İtiraflar’dan bahsetti.

 

Toplantının ardından Kenya’ya hareket eden Nielsen, buradaki sosyal yardım projesinin nasıl oluştuğunu paylaştı: “Burada, ‘Lost in Africa’ adlı bir film çektim. Kenya’yı bir turist olarak değil, bir sanatçı olarak gezdim, kenar mahallerini de tanıdım. Ekipteki Kenyalı meslektaşlarımla vakit geçirdim. Bu tür bir fakirlik görmedim. Danimarkalıyım ve ülkemde fakirlik diye bir şey yok.”

Gördükleri karşısında çok öfkelendiğini dile getiren Nielsen, “Benden bir kuyu açmamı rica ettiler. Tabii yaparım dedim. Ancak temiz su tek yeterli değildi. İnsanların işe, dolayısıyla mesleğe ihtiyacı vardı. Bir toplum merkezi açtık” diye projesini anlattı. Bu merkezde temiz su, tuvalet, duş gibi olanakların yanı sıra Kenyalılara meslek edindirdiklerini çeşitli gibi eğitimler verdiklerini ifade eden Nielsen, “Şimdi de üç ay boyunca film eğitimi öğrenecekler ve kendi hikayelerini sinemayla anlatabilecekler” dedi.

 

Antalya’da gösterilecek ‘İtiraflar’a dahil olma sürecinde ise her şeyin yönetmen Roberto Andònun onu aramasıyla başladığını söyledi: “Kanada’daydım, Skype üzerinden konuşmaya başladık. Film, G8 zirvesindeki bir grup insan hakkında. Bu konu hemen ilgimi çekti. Mesela Yunanistan ve İspanya’yı düşünüyorum. Onlar ne kadar sıkıntı içinde! Peki bu kararları kim veriyor? Bazıları iyi yaşasın bazıları iyi yaşamasın kararını? Bu soruların basit yanıtları yok. Roberto’nun (Ando) filmi bence bu karmaşık yanıtları arıyor.” Nielsen, ‘İtiraflar’ı hem absürt bir komedi hem de bu kararları kim veriyor diye soran ciddi bir film olarak tanımladı.

 

Filmdeki karakteri üzerine konuşurken oyunculuğu simyaya benzeten Nielsen, “Sadece çeşitli tekniklerin birleşiminden oluşmuyor. Karakterlerde gördüklerinizin bir bölümü bilinçli değil. 'İtiraflar’da çocuk kitapları yazan birini canlandırıyorum ve çocuklara çok adanmış olduğum için belki bir yönetmen beni seçerken bunu hissediyordur. Çok kötü karakterler de oynuyorum, umarım onlarla bir etkileşimim yoktur” diye konuştu.

 

Nielsen, basın toplantısında gelecek projelerinden de bahsetti. Sene gösterime girecek DC Comics uyarlaması süper kahraman filmi ‘Wonder Woman’da kötü karakter Queen Hippolytayı canlandıran Nielsen role hazırlanma sürecini anlattı: “6-7 kilo almam gerekti hemen. Her gün egzersiz yapıyordum. Hayatımın en iyi formuna girdim. Süper kahraman filmi yapacağımı ümit etmezdim ama set umduğumdan çok daha iyi geçti.”

 

Nielsen’den ağırlıklı olarak güçlü kadınları canlandırdığı kariyeri üzerinden güçlü kadını tanımlaması da istendi. Oyuncu, “Bence hata yapmak önemli. Hatalarınızı kabul ettiğinizde daha büyük biri olursunuz. Kırılgan olmak da, savaşa hazır olmak da önemli. Şunu da eklemeliyim: İçinde tevazu bulunmayan güç küstahlıktır” diye konuştu.