Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sinema » "Film bir yönetmen için terapi değildir"

"Film bir yönetmen için terapi değildir"

"Film bir yönetmen için terapi değildir"25 Mayıs 2015 - 10:05 | Nanni Moretti ve Margherita Buy, Moretti'nin yönettiği 'Mia madre'de.
2001 yılında 'La stanza del figlio / Oğul Odası' filmiyle Altın Palmiye alan İtalyan yönetmen Nanni Moretti, bu yıl Cannes Film Festivali'nde kadın bir yönetmene odaklanan 'Mia Madre' filmiyle yarıştı
NİL KURAL / CANNES
 
Ünlü İtalyan yönetmen Nanni Moretti, kadın bir yönetmenin hasta annesiyle ilişkisini konu alan ‘Mia Madre’ ile Altın Palmiye favorileri arasında. Moretti ile ‘Mia Madre’yi konuştuk.
 
John Turturro’yla çalışmak nasıldı?
 
Oynayacağı karakterin nasıl biri olduğunu ve doğaçlamayla neler ekleyebileceğini hemen anladı. 20-30 yıl önce asla filmimde doğaçlamaya izin vermezdim. Ama şimdi doğaçlama yaptırdığım için çok memnunum. Bir sürü eğlenceli bölüm ekledi. Yaptığında biraz delilik var ve bu hoşuma gitti.
 
Çok kişisel bir film. Projeye farklı yaklaştınız mı?
 
Her zaman aynı şekilde yaklaşırım. Benim için film çekmek duygusal ve kişisel bir yolculuk. Sadece bir iş değil. ‘Habemus Papam’da olduğu gibi Papa’dan bile bahsetsem kişiseldir ve her filmim benden bir parça taşır.
 
Filmdeki Latin dili anıların bir sembolü mü?
 
Otobiyografik bir öğe. Annem Latince öğretmeniydi ve babam da Yunan etnografya profesörüydü. ‘Mi Madre’ ölen insanlardan geriye kalanlarla ilgili bir film. Torun ve anneannenin arasındaki ilişkinin dolaysız olmasını sağlayan öğe Latince.
 
Filmde İtalyan sinemasının gözde oyuncularından Margherita Buy'un yanı sıra ilginç bir isim, ABDli aktör John Turturro da rol alıyor.
 
Yönetmen karakterini neden kadın olarak seçtiniz?
 
Bu hikayeyi bir kadının bakış açısından anlatmak daha ilginç olacaktı. Bir kadına bir erkeğe ithaf edilen özellikler vermenin de ilginç olacağını düşündüm, katılık gibi. Bir kadının kendisini yaptığı işe layık görmemesini, altından kalkamayacağını düşünmesini işlemek istedim. Tipik, şefkatli, ne yaptığını bilen bir kadın karakter oluşturmadım. Margarita, kendisiyle barışık değil, sürekli mücadele içinde.
 
Margherita neden politik bir film çekiyor?
 
Filminin kendisinden çok farklı olmasını istedim. Hayatı belirsizliklerle dolu filminin ise kesinlik içermesini planladım. Zorluklarla boğuşurken filminin sağlam ve yapılanmış olmasını tercih ettim. Moretti tarzında bir film yapmasını istemedim.
 
Sinema sizin için de Margherita için olduğu gibi gerçekleri anlamanın bir yolu mu?
 
Evet. Ama film bir yönetmen için terapi değildir.
 
Mesela sinema sizin için ölümü anlamanın bir yolu mu?
 
Başka filmlerde ölümü işledim. Yapmak istediğim bu anları gerçekçi bir şekilde göstermek.
 
Annenizin ölümünden sonra ölüme bakışınız değişti mi, korkutan bir şey mi sizi?
 
Daha önce söylediğim gibi yönetmen için terapi değil, izleyiciler için olabilir. Belki bu kadar otobiyografik filmin ardından kendimi daha iyi anlamışımdır ama çok daha fazla değil!
 
Bu yıl yarışmada üç İtalyan filmi var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? 
 
Diğer filmleri görmemiş olsam da üç film olmasına mutluyum. Ama bence bunlar İtalya’da çalışan bir endüstrinin değil, kişisel çabaların sonucu. İklimin şartların değiştiğini düşünmüyorum hala bir ilgisizlik var. Mesela Fransa’ya gelince sinemanın burada önemli olduğunu anlıyorsunuz.
 
Mizah ile dram arasındaki dengeyi nasıl buluyorsunuz?
 
Her zaman kendimi dram ve mizah karışımıyla ifade ettim. Ağırlıklarını ölçmüyorum. 40 yıldır böyle. Neden böyle olduğunu anlatamıyorum ama hep böyle oldu. Herhalde ikisine de ihtiyacım olduğu için, sinemada değil, gerçek hayatta da.