Milliyet Sanat

Sütun

Sütun29 Kasım 2012 - 07:11 | Yapımı M.Ö. 6. yüzyılda başlayıp, ancak M.S. 3. yüzyılda tamamlanabilen, Atina'da bulunan Olimposlu Zeus Tapınağı, Korint düzeninde yapılmış sütunlarıyla ünlüdür.
Sütun: Taş, ahşap, mermer gibi herhangi bir maddeden yapılan, yapıları ayakta tutmak için kullanılan, silindirik düşey desteğe verilen isim. Dış ve iç etkilerden oluşan kuvvetleri zemine aktaran sütun, yapı tarihinin en başından beri yapıları ayakta tutmak için kullanılmıştır.

M.Ö. 3.yüzyılda yapılan İmhotep Tapınağı
Üstünde sütun başlığı denilen çıkıntılı bir bölüm bulunur ve genellikle bir altlığa, bazen de doğrudan doğruya yere dayalıdır. Şekillerine göre burma, örme, yivli, gömme gibi isimler alırlar. Bilinen ilk sütün örneği M.Ö. 2600 yıllarında taş kalıplarla İmhotep Tapınağı’nda kullanılmıştır.




Antik medeniyetler sütunu, yapıyı sağlamlaştırmak için kullanılırken Antik Yunan ve takiben Roma, sütunu, yapıyı güzelleştirmek için bir ekleme olarak kullanmaya başlamıştır. Roma’daki, İmparator Hadrian tarafından 136 yılında yaptırılan Pantheon Tapınağı’na ait sütunlar ve Persepolis’teki, Pers Kralı I. Darius’un M.Ö. 521 yılında yaptırdığı Apadana Sarayı’nın sütunları Antik medeniyetlerde sütun kullanımına örnektir.

Roma'daki 2. yüzyılda yapılmış Pantheon Tapınağı ve Persepolis'teki Milattan Önce 6. yüzyılda yapılmış Apadana Sarayı


Antik Yunan mimarisinde başlıca 3 düzen vardır. Bunlar; Dor, İyon ve Korint'tir. Bu düzenler kurallara bağlanarak, yüzyıllar boyunca uygulanmışlardır. İlk olarak Kara Yunanistan’da ortaya çıkan Dor sisteminde sütun, gövdesi ile üzerine yerleştirilmiş yayvan formlu bir basamaktan oluşur. Dor sisteminde sütunun uzaktan düzgün görünmesi için, sütun gövdesinde şişkinlik oluşturulmuştur.


Efes'teki Artemis Tapınağı
M.Ö. 6. yüzyılda, Anadolu’nun batı ve güneyi ile Ege adalarında ortaya çıkan İyon sisteminde ise, sütun daha uzun ve incedir. Kıvrımlı başlıklı sütunlar, taştan sütunlar üzerinde yer alır. İyon düzeninde sütun başlığı oyulmuş ve çok zarif iki kıvrımdan meydana gelir. Bu düzende ölçülü oranlar ve zarif bezemeler ön plana çıkar. Bu anlamda İyon düzeninde, Doğu etkisi görülür. İki Giritli mimar tarafından yapılan ve dünyanın 7 harikasından biri olan Efes’teki Artemis Tapınağı, İyon sütun düzeninin en tanınmış örneklerinden birine sahiptir.

Antik Yunan sütun düzenleri.


Antik Yunan’da en son ortaya çıkan mimari düzen ise, Korint’tir. Bu düzende sütun başlığı, önceki dönemlere göre daha zarif ve süslüdür. Başlık, ayı pençesi (Yun. Akanthos) yapraklarıyla süslenmiş olup, ters çevrilmiş çan şeklindedir. Korint düzen daha çok Helenistik dönemde yapılan Zeus tapınaklarında görülür.

5. yüzyılda yapılmış Erekhtheion
Tapınağı'ndaki karyatidler
Antik çağ mimarisinde kullanılan bir diğer sütun ise, karyatid denilen kadın figürlü taşıyıcı öğelerdir. Bunlar, başlarında binayı taşır gibi görünür. Hitit ve Hint mimarisinde de bu tür karyatid sütun figürleri görülür. Romalı mimar Vitruvius’a göre karyatidler, M.Ö. 480’de kentlerinin Persler’in tarafını tutmasından ötürü ağır işe mahkum edilen talihsiz Karyalı kadınları temsil eder. Başka bir görüş ise, savaşa giden kocalarını bekleyen ve tüm ağır işleri üstlenmek zorunda kalan Karyalı kadınları temsil ettiği yönündedir.






Eski Mısır mimarisinde ise sütun başlıkları ilk dönemlerde sade ve şekillendirilmeden bırakılırken zamanla bitkisel şekillerden ilham alınmıştır. Mısır’a mahsus lotus, papirüs ve hurma yapraklarıyla şekillendirmiştir ve Palmiform başlıkları hurma ağacına benzemektedir.

Eski Mısır mimari tarzından örnekler



Elhamra Sarayı’ndaki boğumlu sütunlar
İslâm mimarisinin başlangıç aşamasında özgün bir başlık ortaya konmamıştır. Kudüs'teki Kubbetüs-Sahra(687-692) mimari ve dekorasyon ayrıntıları geç Antikçağ mimarlık geleneğine bağlıdır. İslâm dünyasında özgün sütun başlıkları Endülüs Emevi mimarlığında, Elhamra Sarayı’nda, 14. yüzyıl ortalarında gerçekleştirilmiştir. Bu başlıklar üsluplaştırılmış bitkisel bezemeli küp biçimi bir yastıkla, onun altında birkaç boğumlu uzun bir bölümden oluşur.



Türk mimarisinde geliştirilen sütun başlıkların örnekleri Afyon Ulu Camii (1272) ve Beyşehir Eşrefoğlu Camii’nde (1296) görülür. Bu ahşap mukarnaslı başlık biçimi Klasik Osmanlı mimarlığında taşa uygulanmış, 1447'de Edirne'deki Üç Şerefeli Camii'nin avlusundakilerden tekrar başlayarak yeniden kullanılmıştır. Bu dönemde baklavalı tipi ortaya çıkmış ve 18. yüzyıla kadar uygulanmıştır.

Beyşehir Eşrefoğlu Camii (1296) ve Afyon Ulu Camii'de (1272) bulunan mukarnaslı sütunlar.


Ortaçağ mimarisinde, Rönesans’ın doğuşuyla beraber Avrupa’da sütunlar daha süslü, çiçekli kabartmalarla yapılmış ve önemli tarihi sahneler resmedilmiştir. Barok, Gotik ve Rokoko akımının gelişmesiyle beraber sütunun mimari açıdan yapıyı sağlamlaştırma ve dengeyi sağlama özelliğindense, mimari tarzı ve şekillendirilişi önem kazanmıştır.

Soldan sağa; Barok, Rokoko ve Gotik mimari tarzları.