Art Deco
16 Mart 2017 - 11:03Art Deco: Art Nouveau sanat akımının devamı ve aynı zamanda akıma karşı tepki olarak Paris'te 1925 yılında ortaya çıkmış sanat akımı. Mimari, dekoratif sanatlar ve mobilya eşyaları gibi alanlarda uygulanan bir tasarım tarzıdır.
Adını, 1925 yılında Paris’te düzenlenen ‘Modern Dekoratif ve Endüstriyel Sanatlar Sergisi’nden alan akım, modern tasarım, yüksek el işçiliği ve ince materyal kullanımını bir araya getirmiştir. 1920ler ve 30lar Amerika’sında yaygınlaşan mimari ve dekoratif tarz, Birinci Dünya Savaşı sonrası oluşan yokluk ortamına tepki olarak doğdu. 1920’li yıllarda hızla endüstriyelleşen ve modernleşen Amerika toplumunda tüketim artmış, bolluk ve refah dönemi olarak da bilinen ‘Görkemli 20’ler’ çağı başlamıştı. Mimari, tasarım, dekorasyon, görsel sanatlar ve moda gibi alanlara yansıyan sosyal değişimlerin etkisi Art Deco’nun şekillenmesinde de etkili oldu. Art Deco uygulamaları başlıca, yüksek fiyatlı materyallerin kullanılmasıyla ayırt ediliyor. Art Deco stilinde tasarlanan binalarda düz ve keskin hatlar, geometrik şekiller, aerodinamik formlar ve aydınlık renkler öne çıkıyor.
New York'ta bulunan ve Art Deco tarzında tasarlanan Rockefeller Binası
Kimi kaynaklara göre modernizmin moda ve dekorasyonda hayat bulmuş versiyonu olarak atfedilen Art Deco; Fovizm, Pürizm, Ekspresyonizm, Fütürizm, Kübizm akımlarıyla ve Avrupa’daki mevcut mimari geleneklerle iç içe geçmiş ve aynı zamanda Mısır ve Aztek sanatından da etkilenmiştir. Art Nouveau'da olduğu gibi gotik süsleme öğelerinden yararlanılan stil, 1930'lardan sonra mimarların mimariyi süslemeden ayırmak istemeleri ve süslemeyi değil işlevselliği savunmalarıyla son bulmuş; fakat 1960'lı yıllarda yeniden itibar görmeye başlamıştır. Akıma yöneltilen en büyük eleştiri ise, kendinden önce gelen mimari stillere kıyasla, kavramsal içerikten yoksun olmasıdır.
Art Deko tarzı, Atelier Français mobilyalar, 'Art et decoration' (1914) dergisinden
Kendinden önceki Art Nouveau akımınının takipçisi ve aynı zamanda akıma bir tepki olarak doğan Art Deco, Kübizm’den oldukça etkilenmiştir. Art Deco tarzı mimaride yaygın görülen geometrik ve parçalanmış formların yanı sıra İngiltere’de yer alan Clarice Cliff binasında olduğu gibi kıvrımlı formlar ve bitkisel motiflere de - Art Nouveau etkisine- rastlamak mümkündür.
"The Musician" (1929), Tamara de Lempicka. Tuval üzerine yağlı boya
Plastik sanatlardaki konumu
Art Deco, terminolojik olarak başlıca mimari, dekoratif sanatlar ve mobilya eşyaları gibi alanlarda uygulanan bir tasarım tarzı olarak ortaya çıkmış ve sanat tarihinde kendine yer edinememiştir. Nitekim, tarzın etkileri 20. yüzyıl ressamlarının akışkan ve aerodinamik fırça darbelerinde görülebiliyor. Eserlerinde Art Deco tarzının en çok hissedildiği sanatçılardan biri de Rus-Polonya asıllı portre ressamı Tamara de Lempicka. Sanatçının ‘The Musician’ adlı tablosu ve Amerikalı heykeltıraş Paul Manship’in ‘Prometheus’ isimli bronz heykeli, Art Deco’nun plastik sanatlardaki önemli temsillerinden kabul ediliyor. Modern sanatın öncü ressamlarından Fransız Robert Delaunay ve Fernand Leger’in akımla olan ilişkileri ise, 1925 yılında gerçekleştirilen ‘Modern Dekoratif ve Endüstriyel Sanatlar Sergisi’ için eser hazırlamış olmalarıdır.
"Prometheus" (1934), Paul Manship
Art Deco tarzında planlanan mimari projeler çoğunlukla 1928 ve 1935 yılları arasında tamamlanmış ve özellikle Amerika’da gökdelen mimarisiyle birlikte anılmıştır. Art Deco’nun mimarideki önemli örnekleri arasında Rockefeller Binası, Chrysler Binası, Empire State Binası ve Chicago Board of Trade Binası bulunmaktadır.