GENCAY ALTAY

 

En son iki yıl önce ‘Kuğu Gölü’, ‘Giselle’ ve ‘Uyuyan Güzel’i TİM Show Center sahnesine taşıyan St Petersburg Bale Topluluğu, İstanbul’da yeniden sanatseverlerle buluşuyor. Her sene 6 kıtada yaklaşık 200 gösteri sahnelemenin yanı sıra aralarında Londra’daki Coliseum, Paris’teki Champs - Elysées Théatre, Tokyo’daki Bunkamura Hall, Pekin’deki Ulusal Tiyatrolar’ın yer aldığı salonlarda bir çok gösteriye imza atan Saint Petersburg Ballet Theatre, 1994 yılında iş adamı ve girişimci Konstantin Tachkin tarafından kuruldu.

 

Rus klasik müziği bestecisi Çaykovski’nin iki eseri ‘Kuğu Gölü’ ve ‘Uyuyan Güzel’i 12 Mart'a dek sahneleyecek olan klasik bale topluluğunun baş balerini Irina Kolesnikova, önceki gün TİM Show Center’da düzenlenen basın toplantısıyla, Saint Petersburg Bale Topluluğu ve eserler hakkında bilgi verdi. Kolesnikova Türkiye’ye gelmekten çok mutlu olduğunu belirtmesinin ardından, “Bu üçüncü gelişim. Kuğu Gölü ve Uyuyan Güzel burada çok beğenildi. İnsanların aileleriyle seyredebildikleri bir gösteri ve tekrar burada sahneleyeceğiz. Baş balerin için çok zor bir gösteri olsa da insanların mutlu ayrılması için çalışacağım" dedi.

 

 

 

İstanbul'a 50 kişilik ekiple gelindiğini kaydeden Kolesnikova, devletten destek almadan çalışmalarını yürüten topluluğun 23 yıllık geçmişi olduğuna da dikkat çekti. Repertuvarında 'Don Kişot', 'Paquita', 'Fındıkkıran', 'La Bayadere', 'Romeo ve Juliet’in aralarında bulunduğu koreografilerin yer aldığını söyleyen Koleksnikova,  “Yaklaşık 8 aydır farklı ülkelerde gösteri yapmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.

 

St Petersburg Bale Topluluğu,bugün saat 21.00'de 'Kuğu Gölü'nü, yarın saat 15.00'te TİM Show Center'da 'Uyuyan Güzel'i sahneye taşıyacak.

 

 

St Petersburg’da yer alan Vaganova Bale Akademisi’nden mezun olmasının ardından, 1998 yılında St Petersburg Bale Topluluğu'na kabul edilen Irina Kolesnikova, üç sene içinde topluluğun baş balerini oldu. Bugün 2 buçuk yaşında bir kızı olan Kolesnikova’ya baleye nasıl başladığı sorusunu yönelttik. Çocuk yaşlarda, doktor olma hayali kurduğunu söyleyen baş balerin, o dönemde astım hastalığı geçirdiğinden söz etti. Baleye başlama hikayesini ise şöyle anlattı: “Ailem, sporun sağlığıma iyi geleceğini düşünerek beni öncelikle yüzmeye, sonrada jimnastik ve buz patenine yönlendirdi. Baleye başladığımda 9 yaşındaydım ve zamanla dansın, astımımı yavaş yavaş geride bıraktığına tanık oldum.”