SELAY SARI

 

Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, 13 Ekim Perşembe akşamı Lütfi Kırdar UKSS'de gerçekleşecek açılış konseriyle sezona merhaba diyecek. Orkestranın bu yıl eşlik edeceği isim, dünya opera sahnesinin zirvesindeki isimlerden, ABD'li mezzosoprano Joyce DiDonato. Son derece geniş repertuvarı, operanın basitleştirilmemesi gerektiği üzerine düşünceleri ve sahne karizmasıyla dünya çapında geniş bir hayran kitlesine sahip DiDonato'yla konuştuk.

 

 

Beste, bestecinin manifestosudur, karakterin ve hikayenin kalbinin haritasıdır. Ama metin de bana karakterin ruhunu anlatır ve onu da aynı oranda rehber alırım. Bir rolü inşa ederken besteci ve libretto yazarının ellerini aynı anda tuttuğumu hayal ediyorum.

 

 

Sahnede hayat vermeye çalıştığımız şeyleri maskelemeye, örtmeye çalışan her şey bizi basitleştirir. Biz insan ruhunun derinliklerine sızan bir klasik sanat biçimiyiz - sadece eğlencelik bir gösteri değiliz! Gerçeğe ve güzelliğe ışık tutmaya çalışıyoruz, bunu duyurmalı ve kutlamalıyız.

 

 

Gelecek albüm ve turne projem şu ana kadarki en kişisel projem: Savaş ve barış kavramlarını ele alacağım ve müziğin hayatımızda daha fazla uyum ve huzur bulmamıza yardımcı olup olamayacağını bulmaya çalışacağım. Dinleyenleri kendi içlerine doğrudan bakıp orada daha fazla huzur ve barış için yer olup olmadığını düşünmeye sevk etmeyi umuyorum - bu bile bir başlangıç.

 

 

Operanın bestecisi Jake Heggie'yle yıllar içinde birçok kez birlikte çalıştıktan sonra, benim için bir opera yazmak istediğini söyledi. Bunu duymak olağanüstüydü! Opera Arden Scott adında ABD'li bir divanın uzun zamandır kayıp olan, Vittorio Bazzetti adlı hayali bir besteciye ait 'Rosa Dolorosa, Figlia di Pompei' operasını bulmasının hikayesini anlatıyor. Seslendireceğim Aryanın en sevdiğim tarafı, Jake'in opera içindeki operayı da bestelemesi ve bunu Bel Canto tarzının modern bir yorumuyla yapması.