Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sahne Sanatları » 'Binbir Surat' hayatını kaybetti

'Binbir Surat' hayatını kaybetti

'Binbir Surat' hayatını kaybetti18 Kasım 2015 - 11:11
'Binbir Surat Atilla Arcan' isimli programıyla, ünlüleri ve siyasileri taklit eden Atilla Arcan hayatını kaybetti
Türk televizyonlarında '90'lı yılların başında yaptığı 'Binbir Surat Atilla Arcan' isimli programıyla, ünlüleri ve siyasileri taklit eden Atilla Arcan, önceki gece hayatını kaybetti. 
 
 
Arcan, geçen hafta geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılmış ve burada önceki gün ameliyata alınmıştı. Arcan'ın ameliyat sırasında kurtarılamadığı açıklandı.
 
 
Tiyatro ve sinema oyuncusu, yönetmen ve senarist Muharrem Gürses’in oğlu olan Atilla Gürcan, 1945 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Tiyatro eğitimi alan sanatçı sahnelere adım attıktan sonra ise Arcan soyadını kullanmaya başladı. 1980'li yıllarda İbrahim Tatlıses, Gülden Karaböcek, Belkıs Akkale, Barış Manço, Bergen ve Beş Yıl Önce On Yıl Sonra Grubu'nın aralarında olduğu birçok isimle Ekici Över Gazinosu'nda sahneye çıktı. Daha sonra Yalçın Menteş ile birlikte Caddebostan Maksim'de taklit programı yapmaya başladılar. O yıllarda başladığı programa daha sonra televizyon ekranlarında devam etti.
 
 
'Güldürmek çok zor'
 
 
Yıllarca Kanal 6'da eşi Gül Arcan ile birlikte 'Binbir Surat' programında Zeki Müren, Süleyman Demirel, Sakıp Sabancı, Nurettin Sözen, Necmettin Erbakan, Pavarotti, İbrahim Tatlıses ve Yaser Arafat'ın aralarında olduğu isimlerin taklitlerini yaptılar. Atilla Arcan, Milliyet gazetesinde verdiği bir röportajda, insanları güldürmenin zorluğunu şu sözlerle anlatıyordu: "İnsanları güldürmek çok zor. Dramı bilmeyen, komedyen olamaz. Komedi zor ve ciddi bir iş. Ben Türkiye'nin imkanlarına göre işi götürüyorum. Neye güldüklerini iyi biliyorum."
 
 
'90'lı yılların sonuna dek 'Binbir Surat' programına devam eden Arcan, babası Muharrem Gürses'in yönetmenliğini yaptığı 'İhtiras Kurbanları' (1953), 'Dağlar Şahini Yörük Efe' (1959) ve'Zaloğlu Rüstem' (1966) gibi filmlerde oynadı. Sanatçı daha sonra, 'Muhteşem Serseri' (1986), 'Süper Ajan K9' (2008), 'Prenses ve Kurbağa'nın (2009) arasında olduğu 21 sinema filminde rol aldı. En son 2012 yılında Tamer Karadağlı'nın yönettiği 'SüperTürk' filminin oyuncu kadrosunda yer aldı. Arcan'ın naaşı bugün Erenköy Balaban Camii'nde kılınacak ikindi namazının ardından toprağa verilecek. 
 
 
 
 
Demirel'den şapka hediyesi
 
 
Atilla Arcan, Caddebostan Maksim Gazinosu'nda Yalçın Menteş ile birlikte her akşam solistten önce çıkıp gösteri yapıyordu. Yalçın Menteş Erdal İnönü'yü canlandırırken Arcan da Süleyman Demirel'in taklidini yapıyordu. Programları sırasında bir gün Süleyman Demirel'in gazinoya geldiğini anlatan Arcan, Maksim'in sahibi Fahrettin Aslan'ın kendisinden o gece programa çıkmamasını istediğini şu sözlerle anlatıyordu: " Fahrettin Aslan, 'Atillacığım, bu akşam kadrosuyla Süleyman Bey gelecek. Aileler de olacak. İstersen bugün programı yapmayalım’ dedi. O zaman Başbakandı. Ben de yapmak istediğimi söyledim. ‘Mesuliyeti üstüne alıyorsan ‘Ben varım’ dedi. Taklidini yapmaya başladım, kimseden ses çıkmıyor. Normalde hep güldükleri yerlerde ses yok. Şaşırdık  tabii. Çaktırmadan halkın yüzünü şöyle bir kontrol ettim. Baktım millet gülüyor ama ses çıkarmıyor. Dedim ki, ‘Değerli halkımız neden güldüğünüz halde gülmüyorsunuz?’ Süleyman Bey ayağa kalktı ‘Benden çekiniyorlar. Halbuki ben de seviyorum böyle şeyleri’ dedi. O andan itibaren millet kahkaha atmaya başladı. Program bittikten sonra Süleyman Bey sahneye çıktı. ‘Fevkalede güzel, hoşuma gitti yaptığınız program. Yalnız şapkanızı beğenmedim’ dedi. Bana bir şapka hediye etti. Hâlâ o şapka bende durur. Çok olgun davranırdı. Fahrettin Bey de çok mutlu oldu.”