Tuzlu suyun sindiği bir başka İstanbul
05 Nisan 2018 - 10:04Pera Müzesi ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ‘İstanbul’da Deniz Sefası: Deniz Hamamından Plaja Nostalji’ sergisiyle ziyaretçileri kentin deniz kültürünü tanımaya davet ediyor.
FİSUN YALÇINKAYA
Cemal Süreya’nın ‘Hür Hamamlar Denizi’ şiirinden İbrahim Çallı’nın tablolarına, romanlara, filmlere, şarkılara konu olan İstanbul’un deniz kültürü, kapsamlı bir sergiyle izleyiciyle buluşuyor. Pera Müzesi’nde ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde iki parça halinde yer alan sergi, denizle iç içe yaşanan, tuzlu suyun her köşesine sindiği bir başka İstanbul’u anlatıyor. Bugünden itibaren 26 Ağustos’a dek görülebilecek sergi, 19. yüzyıldan 20. yüzyıla uzanan süreçte, deniz hamamından plaja geçişin hikâyesine yer veriyor.
Osmanlı döneminde, yüzmenin hiç yaygın olmadığı yıllarda, denize girmenin çeşitli kuralları olduğu biliniyor. Sergi de bu kuralların bir listesiyle açılıyor. Maddeler arasında, “Denize büyük adamlar bile ne sabahleyin pek erken girmelidirler ne de akşam güneş battıktan sonra” deniyor. Ancak sergide biraz ilerleyince günün hemen her saatinde çoluk çocuk hep beraber denize girenleri görüyorsunuz. Kurallar esniyor, değişiyor. Deniz hamamları yapılıyor. Alt kısmında tahta ızgaralar olan ayakların bu ızgaralara bastığı deniz ortasına inşa edilen tahta yapılar, minik tahta evler bunlar. Serginin küratörü Zafer Toprak’a göre bu yapılar her yaz sonu toplanıp kaldırılıyor yaz başı yeniden kuruluyor. Yani karpuz kabuğu denize düşünce değil de deniz hamamları suya kurulunca yaz geliyor bir nevi. Sergi deniz hamamlarının öyküsünü o dönemde Çallı’nın, Ömer Adil’in elinden çıkmış, tablolar ve belge niteliğindeki fotoğraflarla görselleştiriyor.
Atatürk’ün Florya’sı
Sonra plajlara geçiliyor. Sergide İstanbul’un eski plajları da tek tek inceleniyor. Peştemal, bikini üstü, mayo gibi objeler ve kısa videolar ise serginin en ilgi çeken kısımları. Ayrıca Atatürk’ün yer aldığı videolar da bulunuyor. Onun öncülük ettiği deniz kültüründe onunla özdeşleşmiş Florya’nın etkileri de anlatılıyor. Sergi, günümüzde denize sahili olan bir kentte büyüyen ancak denize giremeyen genç kuşaklara ve çocuklara, yaşadıkları kentin bambaşka bir hâlini anlatıyor. İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde ise serginin bir uzantısı olarak Yeşilçam filmlerindeki plaj sahnelerinden oluşan bir seçki ve dönemin plaj konulu kitap, dergi, afiş ve karikatür gibi malzemelerini yakından inceleme olanağı sağlayan izleme-okuma odaları yer alıyor. Yeşilçam filmlerinin bulunduğu odada şezlonglara uzanarak film izleyebiliyorsunuz.
Koleksiyonları derledi
Sergi, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü arşivinin yanı sıra İnönü Ailesi, Mehmet Aksel, Seyhun Binzet, Ayşe Bermek, Doğan Güral, Uğur Yeğin, Doğan Paksoy, Sakıp Sabancı Müzesi, Türkiye İş Bankası, Ziraat Bankası ve SALT Araştırma’ya ait koleksiyonlardan derlenen resim, fotoğraf, kitap, dergi ve karikatür gibi orijinal malzemeleri izleyiciyle buluşturuyor. Pera Müzesi salıdan cumartesiye 10.00 - 19.00 saatleri arasında, pazar günleri ise 12.00 - 18.00 saatleri arasında gezilebilir. Müzede cuma günleri hem uzun hem de ücretsiz. ‘Uzun Cuma’larda müze 18.00 - 22.00 saatleri arasında da ücretsiz olarak ziyaret edilebilir. ‘Genç Çarşamba’ günlerindeyse tüm öğrenciler için müze ücretsiz.