Toprağın getirdikleri
11 Temmuz 2018 - 10:07Sanatçı Alev Ebüzziya’nın seramikleri ve Ali Kazma’nın bir video eseri, Baksı Müzesi’nde ‘Toprak’ adlı sergide buluşuyor. Sergi hakkındaki yazının tamamı Milliyet Sanat’ın temmuz sayısında.
YASEMİN ELÇİ
Esin kaynağını Anadolu’dan Mısır’a uzanan geniş bir coğrafyadan alan Alev Ebüzziya’nın seramikleri Bayburt Bayraktar Köyü’ndeki Baksı Müzesi’ne taşınıyor. Haldun Dostoğlu küratörlüğünde gerçekleşen ‘Toprak’ başlıklı sergiye Ali Kazma’nın ‘Studio Ceramist’ adlı video eseri eşlik ediyor.
Ocak 2005’te Prof. Hüsamettin Koçan tarafından kurulan Baksı Kültür Sanat Vakfı gelenekselle günümüz sanatını ortak bir zeminde buluşturmayı amaçlıyor. Baksı, Kırgız Türkçesinde şaman anlamına geliyor. Köyün uzak geçmişte şaman geleneğinden beslendiğini düşündüren bazı alışkanlıklar gözlemleniyor. Fakat bugün göç sebebiyle 80 hanelik Bayraktar Köyü’nde çömlekçilik, dokuma gibi el sanatları gibi toprakla ilişki de oldukça azalmış. Geleneksel kültürü gelecek kuşaklara aktarmak için burs ve istihdam projeleri uygulayan, üretim birimleri kuran ve ekonomik hedefler belirleyen Baksı Müzesi, şaman tanımının çağrıştırdığı gibi bölge için bir ‘şifacı, yardımcı, koruyucu’ rolü üstleniyor.
Baksı Müzesi’nin danışma kurulu üyesi olan Haldun Dostoğlu ‘Toprak’ seçkisini 2002 yılından beri Ebüzziya eserleri ile ilgilenen Kemal Servi koleksiyonundan derledi. Sanatçının farklı dönemlerinden, farklı sırlardan 30 adet eser seçen Dostoğlu, seçkinin çeşitliliğiyle koleksiyoncunun sanatçıyı uzun süredir ne kadar yakından takip ettiğini de gösteriyor.
2002 yılında Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde gerçekleşen ‘Bir Seramik Evreni 1964- 2002’ başlıklı retrospektifiyle Alev Ebüzziya’nın koleksiyoncusu olmaya karar veren Kemal Servi, modern seramiğe Ebüzziya ile ilgi duymaya başladıktan sonra seramik sanatının farklı temsilcilerini ve dönemlerini ciddi bir şekilde araştırıyor. Koleksiyonundaki her eserle ayrı bir bağ kuran Servi bu tutkunun sonraki nesilleri etkilemesini arzuluyor: “Koleksiyonumun Anadolu’da sergilenmesi benim için büyük gurur, çünkü ülkemizde insanların büyük dışında sanatla fazla teması yok.”
‘Toprak’ sergisi asırlardır sürüp giden toprakla boğuşma ve toprağı verimli kılma kavgasının kısa bir öyküsünü yazıyor. Prof. Hüsamettin Koçan’ın koleksiyonunda yer alan geçmişte bölge kadınlarının yaptığı çömlekler de sergiye dahil edilerek geleneksel ve modern seramik örnekleri - Müze’nin de karakteri ile uyumlu bir şekilde izleyiciyle paylaşılıyor. Haldun Dostoğlu Ebüzziya eserlerinin bu coğrafyada sergilenmesi hakkında şunları söylüyor: “Modern seramiğin en mükemmel eserleri ile geleneksel çömlekçiliğin el emeği objelerini aynı çatı altında sergiliyoruz. Binlerce yıldır bu coğrafyada üretilen, hepimizin genlerinde yer etmiş bu formların bir araya gelmesiyle Alev Ebüzziya eserleri sanki anavatanına dönmüş oluyor. Müzenin merkezden uzak olması, herhangi bir müzeden farklı davranmasını gerektirmiyor. Belki de sorumluluğunu daha da artırıyor. Anadolu insanının binlerce yıldır alışık olduğu formlarla, toprağın erişebileceği en son halinin birlikte sunulduğu “Toprak” sergisinin Anadolu’nun bu noktasında merkezin genel geçer kabullerinin dışında bir kavrayışla algılanacağına inanıyorum.” 19 Haziran’da açılan sergi 20 Ekim’e dek gezilebilir.