Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Plastik Sanatlar » Şişhane Otoparkı'nda Bülent Ersoy şarkısı

Şişhane Otoparkı'nda Bülent Ersoy şarkısı

Şişhane Otoparkı'nda Bülent Ersoy şarkısı30 Ekim 2014 - 12:10
Singapurlu çağdaş sanatçı Ming Wong, Bülent Ersoy'un 'Yüz Karası' şarkısını seslendirdiği video eseriyle Şişhane Otopark'ta
FİSUN YALÇINKAYA
 
Şişhane Otopark'ta dün akşam 46 sanatçı ve inisiyatifin yer aldığı bir sergi açıldı. Uluslararası bir sanat projesi olan The Moving Museum'un düzenlediği 14 Aralık'a dek sürecek sergi, İstanbul'da üç ay boyunca misafirlik programlarında işlerini üreten ya da daha önce ürettiği işlerini bu kapsamda sergileyen sanatçıların eserlerinden oluşuyor. Onlardan biri de Singapurlu sanatçı Ming Wong'un 2011'de yaptığı eseri. Ming Wong, eserinde transeksüel bir şarkıcı kılığında Bülent Ersoy şarkısı 'Yüz Karası'nı seslendirdiği bir videoya, şarkıyı öğrenme sürecinde tuttuğu notlara yer veriyor . Ayrıca sanatçının şarkıyı öğrenme sürecindeki derslerinin kayıtları da sergide dinlenebiliyor. Ming Wong bu eserinin yanı sıra 'Gökkuşağı' adlı bir çalışmada da neon bir gökkuşağına yer veriyor. 2010'da İstanbul'daki 'AH OH' adlı karma sergi sırasında Bülent Ersoy'u canlandırmaya karar veren, sonrasında Berlin'de bu çalışmayı 'Bülent Wongsoy: Biji Diva!' adıyla gerçekleştiren Ming Wong, Şişhane'deki sergide bu projesinden bir parçayı gösteriyor. 53. Venedik Bienali Özel Başarı Ödülü sahibi 43 yaşındaki Ming Wong'la Türkiye ve Bülent Ersoy üzerine çalışmalarını konuştuk.
 
'Bülent Wongsoy: Biji Diva!' performansından bir görüntü.
 
Bülent Ersoy'un 'Yüz Karası' şarkısını neden seçtiniz?
 
'Yüz Karası' pek fazla insanın bilmediği bir şarkı. Çok şiirsel olduğunu düşünüyorum. Bana göre, bu acının şarkısı ve bir çığlık gibi yükseliyor. Bu şarkının, dünyanın durumu düşünüldüğünde tam da günümüzün şarkısı olduğunu düşünüyorum. Öğrenmek de çok ama çok zordu. Bu yüzden şarkıyı söylediğim videonun yanı sıra şarkıyı söylemeyi öğrendiğim kısmı da eklemek istedim. Ve not kağıtlarımı da eserin bir parçası olarak sergilemeye karar verdim.
 
Kimden öğrendiniz şarkıyı söylemeyi?
 
Ayşe Altıyol isimli İstanbul Üniversitesi'nde hoca bana yardımcı oldu. O ingilizce pek bilmiyor ben hiç Türkçe bilmiyorum. Ama birlikte, 'Türk sanat musıkisine' ait bu eseri seslendirmeyi başardık. 
 
Peki bu iş tamamen Bülent Ersoy'a mı adanmış?
 
Direkt olarak Bülent Ersoy'la ilgili diyemem. Ama transeksüel bir figüre ihtiyacım vardı ve Bülent Ersoy'un şarkısını kullandım. Bu video aslında transeksüel bir bireyin yaşadığı zorlukları anlatıyor. Videonun sonunda da askerler gelip, transeksüel karakteri götürüyorlar. Bülent Ersoy da 1980'lerin başında tutuklanıyor ve kimliği için mücadele veriyor. Elbette burada da ona bir gönderme var.
 
Neden sanatınızda ona yer veriyorsunuz?
 
Çok ilginç bir yaşam hikayesi var, özellikle Türkiye'nin siyasal tarihini düşündüğünüzde daha da enteresan bir karakter olarak ortaya çıkıyor. Ayrıca sinema ve müzikte de son derece ilginç ve özgün bir duruşu var. Erkek bir şarkıcı olarak başladığı kariyerine, transeksüel ve etkileyici bir kadın olarak devam ediyor. Dünyada bir örneğine rastlamak zor. Kendisinin pek çok konuda güçlü bir metafor olduğunu düşünüyorum. 
 
Gökkuşağı eseriniz nereden geliyor?
 
Türkiye'de bir inanış var. Gökkuşağının altından geçtiğiniz zaman cinsiyetiniz değişiyor. Müjde Ar'ın oynadığı 'Caniko' filmi de bunu konu alıyor hatta. Gökkuşağı aynı zamanda uluslararası bir sembol, LGBTİ'ye ait. 
 
Yeniden Türkiye üzerine eser üretmeyi düşünür müsünüz?
 
İki haftadır buradayım ve çok fazla ilham verici şey görüyorum. Ama neler yapacağımı henüz bilmiyorum. Ama çok fazla insanla Gezi ve Gezi'nin hayatlarını nasıl değiştirdiği hakkında konuşuyorum.