Richard Smeets'in sergisi açıldı
08 Mart 2013 - 07:03Hollandalı çağdaş sanatçı Richard Smeets'in sergisi 10 Mayıs'a kadar Rezan Has Müzesi'nde olacakHollandalı çağdaş sanatçı Richard Smeets'in "Yüzleşmeler: Birey ve Hayat" adlı sergisinin açılışı dün akşam Rezan Has Müzesi'nde yapıldı.
120 tablo ve 5 heykelin yer aldığı sergide sanatçı "Table Talk" (2007-2010) ile "The Music Project" (2011-2012) başlıklı serilerini sunuyor. Smeets sergisine verdiği "Yüzleşme" başlığıyla aslında 'iletişim'e işaret ediyor. İki farklı durumun, doğu ile batı gibi, birbiriyle karşılaşmasından, etkileşime geçmesinden doğan, ortaya çıkan yüzleşmelere işaret ediyor.
Smeets'in "Table Talk" ve "The Music Project" başlıklı soyut çalışmaları her ne kadar bağımsız iki proje gibi görünse de aslında biri diğerini doğurmuş. "Table Talk" serisi tamamen kişisel bir hikayeye dayanıyor. Smeets şöyle anlatıyor bu serinin doğuşunu: "Temeli bana dokunan, benden kaynaklı bir proje bu. Aslında yine yüzleşmeye işaret eden bir seri. Bir akşam evde arkadaşlarımla yemek masasında oturmuş sohbet ederken bir tartışma doğdu. Dostluklar bozuldu... Karşınızdaki kişi ne kadar yakın dostunuz olsa da ne hissettiğini ya da tam olarak ne söylemek istediğini kesin olarak bilemiyorsunuz. Dolayısıyla o tartışmadan ve bozulan arkadaşlıkların ardından bu seriye başladım. Çok kişisel bir deneyimle başlayan bir proje oldu. Burada da bir yüzleşme söz konusu. İnsanın hem kendisiyle hem karşısındaki kişiyle yüzleşmesi..."
"Her resmin kendine ait müziği var"
Smeets bu kadar kişisel bir olayın ardından yola çıktığı için olsa gerek "Table Talk" serisi üzerinde çalışırken ciddi depresyonlar yaşamış. İki yıla yayılan bir süre boyunca son derece mutsuz olduğunu hissetmiş ve kendini de sosyal ortamdan soyutlamış. "Bu durum aileme de yansıdı, ne oldu sana diye soruyorlardı" diyor ve ekliyor: "Kendimden mutsuz olmaya başlamıştım. O naktada kendimi değiştirmem gerekiyor dedim ve 'Table Talk' projesini sonlandırdım." Kendisini ne mutlu eder diye düşünürken birden cevabın aslında çok da uzağında olmadığını farketmiş Smeets: Müzik. Zaten müzikle yakın bir ilişkisi olan, pek çok müzisyen dostu bulunan sanatçı müzik üzerinden bir proje gerçekleştirmeye karar verince de ortaya "The Music Project" çıkmış. Smeets, bu seri hakkında ise şunları söylüyor: "Gene bir akşam arkadaşlarımla evde yemek yerden birden müzik yapmaya başladık. Masada ne varsa, tabaklarla, çatallarla. kalite bir müzik yapmadık belki ama çok kalpten gelen bir müzikti. Beni çok mutlu etti. 'The Music Project' de böyle doğdu."
Bu serinin en önemli özelliği her bir resmin kendine ait müziğinin de bulunması. Şöyle ki; Smeets'in "The Music Project" sergisinde yer alan eserlerindeki her bir fırça vuruşunu, her bir soyut figürü adeta bir nota gibi okumuş müzisyen arkadaşları. Ve seride yer alan eserlere müzikler yapmışlar. Sergiyi gezerken de Smeets'in eserlerinden yola çıkılarak yapılmış müzikleri dinleyebiliyoruz.
Sanatçının sergisi 10 Mayıs'a kadar görülebilir.
120 tablo ve 5 heykelin yer aldığı sergide sanatçı "Table Talk" (2007-2010) ile "The Music Project" (2011-2012) başlıklı serilerini sunuyor. Smeets sergisine verdiği "Yüzleşme" başlığıyla aslında 'iletişim'e işaret ediyor. İki farklı durumun, doğu ile batı gibi, birbiriyle karşılaşmasından, etkileşime geçmesinden doğan, ortaya çıkan yüzleşmelere işaret ediyor.
Smeets'in "Table Talk" ve "The Music Project" başlıklı soyut çalışmaları her ne kadar bağımsız iki proje gibi görünse de aslında biri diğerini doğurmuş. "Table Talk" serisi tamamen kişisel bir hikayeye dayanıyor. Smeets şöyle anlatıyor bu serinin doğuşunu: "Temeli bana dokunan, benden kaynaklı bir proje bu. Aslında yine yüzleşmeye işaret eden bir seri. Bir akşam evde arkadaşlarımla yemek masasında oturmuş sohbet ederken bir tartışma doğdu. Dostluklar bozuldu... Karşınızdaki kişi ne kadar yakın dostunuz olsa da ne hissettiğini ya da tam olarak ne söylemek istediğini kesin olarak bilemiyorsunuz. Dolayısıyla o tartışmadan ve bozulan arkadaşlıkların ardından bu seriye başladım. Çok kişisel bir deneyimle başlayan bir proje oldu. Burada da bir yüzleşme söz konusu. İnsanın hem kendisiyle hem karşısındaki kişiyle yüzleşmesi..."
"Her resmin kendine ait müziği var"
Smeets bu kadar kişisel bir olayın ardından yola çıktığı için olsa gerek "Table Talk" serisi üzerinde çalışırken ciddi depresyonlar yaşamış. İki yıla yayılan bir süre boyunca son derece mutsuz olduğunu hissetmiş ve kendini de sosyal ortamdan soyutlamış. "Bu durum aileme de yansıdı, ne oldu sana diye soruyorlardı" diyor ve ekliyor: "Kendimden mutsuz olmaya başlamıştım. O naktada kendimi değiştirmem gerekiyor dedim ve 'Table Talk' projesini sonlandırdım." Kendisini ne mutlu eder diye düşünürken birden cevabın aslında çok da uzağında olmadığını farketmiş Smeets: Müzik. Zaten müzikle yakın bir ilişkisi olan, pek çok müzisyen dostu bulunan sanatçı müzik üzerinden bir proje gerçekleştirmeye karar verince de ortaya "The Music Project" çıkmış. Smeets, bu seri hakkında ise şunları söylüyor: "Gene bir akşam arkadaşlarımla evde yemek yerden birden müzik yapmaya başladık. Masada ne varsa, tabaklarla, çatallarla. kalite bir müzik yapmadık belki ama çok kalpten gelen bir müzikti. Beni çok mutlu etti. 'The Music Project' de böyle doğdu."
Bu serinin en önemli özelliği her bir resmin kendine ait müziğinin de bulunması. Şöyle ki; Smeets'in "The Music Project" sergisinde yer alan eserlerindeki her bir fırça vuruşunu, her bir soyut figürü adeta bir nota gibi okumuş müzisyen arkadaşları. Ve seride yer alan eserlere müzikler yapmışlar. Sergiyi gezerken de Smeets'in eserlerinden yola çıkılarak yapılmış müzikleri dinleyebiliyoruz.
Sanatçının sergisi 10 Mayıs'a kadar görülebilir.
Etiketler: can has çağdaş sanat Rezan Has Müzesi Richard Smeets Table Talk the music project Yasemin Bay Yüzleşmeler: Birey ve Hayat