Finansbank'ın Galeri Nev işbirliğiyle hazırladığı, Türk resminin usta sanatçılarını kapsamlı bir şekilde ele alan külliyata, Mübin Orhon kitabı da eklendi
YASEMİN BAY

Finansbank'ın Galeri Nev işbirliğiyle hazırladığı, Türk resminin usta sanatçılarını kapsamlı bir şekilde ele alan külliyata yeni bir kitap daha eklendi: Mübin Orhon. Türk soyut resminin usta sanatçısı Mübin Orhon'u anlatan kitabın tanıtımı önceki akşam İstanbul Modern’de gerçekleştirilen özel bir davetle yapıldı.

Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Grup CEO'su Ömer Aras'ın ev sahipliğinde düzenlenen geceye, Finansbank Genel Müdürü Temel Güzeloğlu, Mustafa Taviloğlu, Necmi Zeka, Haldun Dostoğlu, Burcu Perçin, Fazlı Özcan, Leyla Pekin, Ayşe Umur'un da aralarında bulunduğu iş ve sanat dünyasından pek çok isim katıldılar.

Ömer Aras, konuşmasında Mübin Orhon'un sanatının önemine değindi: "Mübin Orhon Türk modern sanatının önemli ustalarından biri. Böylesine değerli bir sanatçının eserlerini anlatmaktan, tanıtmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. 20. yılımızda Erol Akyavaş retrospektif kitabını, geçtiğimiz yıl ise Canan Tolon'un kitabını yayımlamıştık. Bu çalışmalara önümüzdeki günlerde de devam edeceğiz."

Orhon'un yaşam öyküsünün ve sanatını anlatan yazıların yanı sıra çeşitli koleksiyonlarda bulunan 335 eserinin yer aldığı kitabı yayıma hazırlayan Galeri Nev'in kurucularından Haldun Dostoğlu ise Finansbank'ın bu yayınlarının sadece sanatseverler tarafından değil akademik çevre tarafından da beğenildiğini ve kaynak kitap olarak gösterildiğini belirtti. Dostoğlu, konuşmasının ardından geceye katılan Mustafa Taviloğlu'nun, Mübin Orhon'a dair bir anısı olduğunu belirterek, ünlü koleksiyoneri sahneye davet etti.

Taviloğlu koleksiyonerliğe yeni başladığı dönemlerde yaşadığı anıyı şöyle anlattı: "Mübin ile ilgili çok önemli bir anım var. Önemi Mübin'den dolayı değil de onu bilmemekten kaynaklanıyor. 1970'lı yılların sonunda Paris'e gidecektim. Maçka Sanat Galerisi'nden 'Madem gidiyorsun Mübin diye bir sanatçı var, Komet'in alt katında oturuyor, şu paketi ona ver' dediler. İki, üç şişe rakı, birkaç kilo da yeşil erik. Gittim Komet'e, dedim ki 'Burada Mübin diye biri varmış beni götür de şunları vereyim'. Birlikte alt kata indik, hanım da benleydi. Çaldık kapıyı, zayıf birisi açtı, elinde sigarası... Etrafta bir sürü resim var. O kadar çok resim var ki, hiçbiri de anlamadığımız resimler. Ben bitmemiş işler diye bakıyorum; simsiyah, mor, kırmızı... Milyonlarca dolara satılan o büyük işi de oradaydı. Ama soramıyorum da, bakamıyorum da. Resme baksam resmi anlamıyorum. Yavaşça dedim ki hanıma 'Hiçbir yere bakma sadece önümüze bakalım, bakıp da almamak olmasın'. Ve oradan nasıl kaçacağımızı bilmedik. Maalesef unutamadığım çok önemli bir anımdır bu. O kadar uğraştım sonra, birkaç tane Mübin eseri oldu elimde. Her zaman, her şey doğru gitmiyor."