Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Plastik Sanatlar » İnci Ertuğ'un ilk "Ankara" heyacanı

İnci Ertuğ'un ilk "Ankara" heyacanı

İnci Ertuğ'un ilk "Ankara" heyacanı20 Nisan 2014 - 01:04 | Fotoğraf: Şenay Güner
Ressam İnci Ertuğ'un 11. kişisel sergisi "elan vital", Ankara Cer Modern'de sanatseverlerle buluştu. Serginin konseptini Fransız düşünür Henri Bergson'un yaşamın canlılığını dillendirirken ortaya attığı "elan vital" kavramından yola çıkarak hazırladığını anlatan Ertuğ, "Yaptığım resimlerle onun mantığı arasında bir bağlantı kurdum. 'Elan vital', her türlü malzemeyle ve herkese hitap edebilecek bir yaratma silsilesi" dedi
AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU
 
11. kişisel sergisi ile ilgili Milliyet'e konuşan Ertuğ, serginin konseptini Fransız düşünür Henri Bergson'un yaşamın canlılığını dillendirirken ortaya attığı "elan vital" kavramından yola çıkarak hazırladığını anlattı. Ertuğ, "Yaptığım resimlerle onun mantığı arasında bir bağlantı kurdum. 'Elan vital', her türlü malzemeyle ve herkese hitap edebilecek bir yaratma silsilesi. Bunu 'Strata', 'Exabstracto' ve 'imago' olarak 3 başlık altında özetledik. 'Strata', zaman mekan ve hafıza katmanlarının doğal ya da yapay farklı nesnelerle ifade edildiği dizi. 'Exabstracto', insanın kendisine, çevresine ve dünyaya dair görsel ya da düşünsel izlenimlerinin soyutlandığı kompozisyonlar dizisi ve 'imago' da bilinç dışında gelişen, benliğe ve varoluşa dair içsel ya da düşsel, zamansal ya da mekansal eşiklerin görünür kılındığı dizi anlamına geliyor" dedi.
 
"Ahmet Hamdi" bağlantısı
 
Resimleri görünce izleyicilerin bu kategorileri daha iyi anlayacağını söyleyen Ertuğ, geçen seneki sergisi "Düşün Zamanı"nı da, yazar Ahmet Hamdi Tanpınar'ın bir şiirinden yola çıkarak hazırladığını ifade etti. Ertuğ, "Çok yeni öğrendiğim enteresan bir şey var. Ahmet Hamdi Tanpınar, 'elan vital'den yola çıkarak, zamanı yorumlamış. Böyle de bir bağlantı kendiliğinden oluştu" diye konuştu.
 
"Ankara, ilk heyecan"
 
Ertuğ, Ankara sergisinin kendisi için çok anlamlı ve özel olduğunu da belirterek, "Ben Ankara doğumlu, Ankara'da öğrenim görmüş biriyim. 1970'ten sonra İstanbul'a yerleştim. Ama doğduğum, büyüdüğüm, bir çok hatırlarımı yoğun bir şekilde yaşadığım bir şehir olduğu için Ankara'yı her zaman çok severim. Ankara'ya gelince zannediyorum ki Ankara Kız Lisesi'nden çıkacağım, Sıhhiye'ye doğru yürüyeceğim, herkes beni tanıyacak, herkesle selamlaşacağım. Hukuk Fakültesi'ne doğru yürüyeceğim. Böyle duygusal tarafı ağır olan bir şehir. Beni bu sergi bunun için çok heyecanlandırıyor. Ankara'da ilk sergim. Ankara heyecanı ilk heyecan" ifadelerini kullandı.
 
Resim aşkı, öğrencilik yıllarından
 
Resim sanatının hayatında çok önemli bir yer tuttuğunu anlatan Ertuğ, şunları kaydetti:
"Daha öğrencilik yıllarımda, resim derslerinde çok başarılı bir öğrenciydim. Öğretmenlerim hep beni teşvik etmiştir. Fakat, sesim de güzel olduğu için müzik hocam da beni hep operaya yönlendirmek istemiştir. O zaman Ankara konservatuvarı Türkiye'de ilk ve çok önemli bir yer tutuyordu. Ama biliyorsunuz aileler çok önemli rol oynar insanların meslek seçiminde. Ben de bu nedenle hukuk tercih ettim. Orada okurken de evlendim. Tabi ondan sonra da çocuklar.. Biraz ara verdim. Ancak resim aşkı hep içimde olduğu için, İstanbul'da Prof. Nurullah Berk'ten dersler almaya başladım. Ondan sonra yine biraz ara verdim. Daha sonra ise hiç ara vermeden, uzun yıllar çok iyi ressamlarla, atölyelerle çalışmalarımı yaptım. Epeydir de kendi atölyemde çalışıyorum. Evimin üst katını atölye yaptım."
 
Kumaş, ayna, duvar sıvası, sicim...
 
Daha sonra 55 resimin yer aldığı sergiyi gezdiren ve resimler hakkında detaylı bilgiler veren Ertuğ, resimlerinde çeşitli malzemeler kullandığını, bazı malzemeleri özellikle yurt dışından getirdiğini kaydetti. Ertuğ, "Buradaki resimlerin hepsi karışık teknik. Boyanın yanı sıra, kumaş, ayna, duvar sıvası, boncuk, sicim, balık ağı, pul, taş gibi malzemeler kullanıyorum. Mesela resimlerimde ayna kullanmayı çok seviyorum. Resme, aydınlık bir ifade veriyor; hayat katıyor. Çünkü resme bakarken, izleyici aynada kendinden bir şeyler görüyor. Orada hepimiz varız" dedi. Resimlerinin hiç birine isim koymadığını da ifade eden Ertuğ, "Resme isim konursa, izleyicide bir yönlenme oluyor. Onu arıyor. Bense baktığınız bir resimde siz ne hissediyorsunuz, acaba bu ne olabilir diye bir düşünce payınız olsun istiyorum" dedi. Sergi, 10 Mayıs'a kadar pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında, perşembe günü ise saat 20.00'ye kadar izlenebilecek.