İki aylık edebiyat dergisi Notos yeni çıkan sayısında yaptıkları yağlı boya resimleriyle de adından söz ettiren yazarların hikâyelerine yer verdi. Yazı Donald Friedman'ın 'The Writer's Brush' kitabından yola çıkılarak hazırlanmış.

 

 

Otobiyografik romanlarıyla tanınan Amerikalı yazar Henry Miller'ın kitapları defalarca yasaklanma ve sansüre maruz kalsa da basıldıktan sonra büyük bir satış başarısı gösterdi.  Miller, lisede güzel sanatlar öğretmeni tarafından yeteneksiz bulunduğu halde suluboya tutkusunun peşinden koştu. Yazar her ne kadar 'Yengeç Dönencesi' kitabıyla ses getirmiş de olsa, resim yeteneği yazarlığıyla yarışabilecek nitelikte. 1980’de hayatını kaybeden yazarın iki binden fazla suluboya eseri bulunuyor.

 

 

Lawrence Durrell, Henry Miller’ın arkadaşı. O da hem resim hem de yazarlık tutkusunun peşinden gidenlerden. Aynı hikayeyi dört farklı kişinin ağzından anlattığı 'İskenderiye Dörtlüsü’yle tanınan yazar aynı zamanda “Gözlerini kapatıp fırçanın altında resmin şekillenmesini dileyererek” eserler üretmiş. Miller ve Durrell, her ne kadar resim tutkularının yazarlık kariyerlerini tehlikeye atmaması için uğraşsa da, ikisinin de resimleri zaman zaman yazarlıklarını bile gölgede bırakabilecek başarıya sahip.

 

 

Slyvia Plath’ın da yazar kimliğiyle ressam kimliği yarış halinde. Plath’ın tek romanı 'Sırça Fanus' onun dünyada ve Türkiye’de tanınmasında büyük etken. Yazarın aynı zamanda oldukça başarılı şiir kitapları var. 1932-1963 yılları arasında yaşayan Plath, her kadar ünlü bir yazar olarak tanınsa da, bazı yazılarını çizimlere eşlik etmesi için yazdığını itiraf ediyor. Çizimleri yazılarına ilham veriyor çünkü çizmek onun için şeylere dair algıyı derinleştirmek demek. Plath’ın çizimleri o kadar başarılı ki neden yazar kimliğiyle öne çıktığını sorgulatıyor. 

 

 

Donald Friedman'ın kitabına girmese de Orhan Pamuk da romancılığın yanı sıra yağlı boya resimlerle de yapan bir yazar. "Ben 1973'te ressam olma düşlerimi bir yana bırakıp, ressam olmak daha da zor diye düşündüğüm için belki, romancı olmaya karar verdim" diyen Pamuk'un 2002 yılında bir yağlıboya tablosu açık artımaya çıkmıştı. Orhan Pamuk 2013 senesinde 20. kez düzenlenen İstanbul Caz Festivali'nin afişini hazırlamıştı.