Gerçek veya kurgu bir olayın, anın veya hikâyenin ışık oyunlarının da yardımıyla üç boyutlu olarak modellenmesi olarak özetlenebilecek olan diorama sanatı, Gezi Parkı eylemlerini de canlandırdı. 

4 Haziran 2013 akşamı Başbakanlık Ofisi çevresinde barikat kuran polisle göstericiler arasında sabaha kadar yaşanan çatışmalar sırasında, Beşiktaş taraftar grubu Çarşı'nın bir kepçe operatörünü de yanlarına alarak TOMA'lara doğru sürmesinin ardından, sosyal medyada TOMA'ya (Toplum Olaylarına Müdahale Aracı) atıfta bulunularak kepçeye POMA (Polis Olaylarına Müdahale Aracı) adı verilmişti. Korkut Varol isimli sanatçı o geceye dair bir diorama hazırlayarak Gezi Parkı eylemlerinin şiddete değil sanata evrilebileceğini kanıtlamış oldu. 

TOMA'ların imalatında Mercedes Atego kullanılmakta olduğundan, modelleme açısından en uygun olarak SIKU'nun itfaiye araçarını kullanana sanatçı, o geceki atmosferi küçük modellerle yeniden yarattı. Kepçe gibi eksik parçaları Çin'den sipariş ederek getirten, boyalamarını  ve boyutları ile ilgili en ince detayına kadar planlamalar yaparak çalışan Varol, oyuncaklardan bir POMA yarattı. Dioramadaki araçlardan sonra insan figürlerini hazırlayan sanatçı, kimi figürleri ısıtarak farklı pozisyonlar verdi. Lehimleme, sildirme, boyama, kaplama gibi yöntemlerle hazırladığı figürleri bir bir dioramaya uygun hale getiren Korkut, trafik işaretleri ve yollar için de zahmetli metodlar kullandı.