Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Plastik Sanatlar » Fuarın en görülesi eserleri

Fuarın en görülesi eserleri

Fuarın en görülesi eserleri14 Kasım 2014 - 01:11 | “Either you or I, but both together is out of the question!”, Yaşam Şaşmazer.
16 Kasım Pazar tarihine kadar sürecek Contemporary İstanbul fuarı, 23 ülkeden 108 çağdaş sanat galerisini ağırlıyor. Fuarın kaçırılmaması gereken eserlerini sizin için seçtik
FİSUN YALÇINKAYA
 
Contemporary Istanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ve İstanbul Kongre Merkezi’nde önceki akşam başladı. 16 Kasım'a dek sürecek fuar, toplam 23 ülkeden, 108 çağdaş sanat galerisine yer veriyor. Contemporary Istanbul’u ön izleme gününde Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ziyaret etti. Fuar, CI Dialogues başlıklı konuşma programı kapsamında Mehmet Güleryüz ve Levent Çalıkoğlu ile Li Xin ve Philippe Piguet’nin açılış konuşmaları ile başladı. Dün ayrıca fuarda Mehmet Güleryüz'ün Porland için tasarladığı Masal Koleksiyonu tanıtıldı. 
Fuarda bugünse, 16.00-17.00 arasında fuarların geleceğinin ele alınacağı 'Yarının Fuarı' adlı bir konuşma gerçekleşecek. 17.30'da ise, 'Gelecek bugündür - Çin'de Çağdaş Sanat' başlıklı konuşma kapsamında Çin sanatının bugünü ve geleceği ele alınacak.
 
Farklı ülkelerden 22 sanatçının katkıda bulunduğu island6'in teması İstanbul'un ruhu.
 
Kaçırmamanız gerekenler:
 
* Yaşam Şaşmazer'in Berlin Art Projects standında sergilenen 2012 tarihli “Either you or I, but both together is out of the question!” (Dostoyevski) adlı eseri önünden geçenleri dakikalarca kendine baktırıyor.
 
* Elif Uras'ın Galerist'teki 'Leaf Belly' ve hemen yakınında Volkan Aslan'ın Pi Artworks standındaki 2014 tarihli 'Sevgili Çirkin Gelecek' adlı işlerini es geçmeyin.
 
* Andipa Gallery standında sergilenen İngiliz sokak sanatçısı Banksy'nin küçük ama kıymetli işlerinden "Precision Bombing" adlı işinin edisyonu ve yine Andipa Gallery standından 20. YY'ın en önemli sanatçılarından Francis Bacon'ın "Triptych 1983" adlı eserinin imzalı edisyonu dikkat çekenlerden.
 
* The Empire Project standında resme ara verdiğini, büyük ebatlı resimler yerine bir süre çizim yapacağını açıklayan Mehmet Güleryüz'ün 2014 tarihli "İsimsiz" başlıklı çizimleri sanatçının İstanbul Modern'de önümüzdeki aylarda açılacak retrospektifi öncesi görülmeye değer.
 
* Krampf Gallery standında Marc Quinn'in Kate Moss'u model olarak kullandığı "Maquette for Siren" serisinden bir heykeli yer alıyor.
 
* Farklı ülkelerden 22 sanatçıyı buluşturan sanatçı kolektifi island6'nın İstanbul'un ruhuna odaklanarak hazırladıkları eserlerinden oluşan standı fuarın en ilginç standlarından biri.
 
* Fuarın klasiklerini ararsanız da Galerie Lelong standındaki Miro ve Picasso eserlerini mutlaka görün.
 
İtalyan sanatçı Aron Demetz'in heykellerinde tercih ettiği malzeme ahşap.
 
İtalya'nın dağlarından İstanbul'a
 
İtalya'nın dağlık bir bölgesi olan Val Gardena'da yaşayan, eserlerinde ahşaptan yonttuğu insan figürlerine yer vererek tüm dünyada ismini duyuran, İtalyan sanatçı, Aron Demetz, heykelleriyle Contemporary Istanbul'a konuk oluyor. Sanatçı, geleneksel oyma yöntemiyle, güncel sanatı buluşturmasıyla ve doğaya olan düşkünlüğüyle dikkat çekiyor. Demetz'le fuar vesilesiyle eserlerini ve yaşamını konuştuk.
 
Eserlerinizde ahşabı tercih ediyorsunuz. Bu materyalin önemi size göre nedir?
 
Eserlerimde doğal materyalin önemine inanıyorum. Her materyalin özünü bulmaya ve onu en düzgün şekilde kullanmaya çalışıyorum. Ahşap karakteristik yapısı ve taşıdığı ruhla bana en yakın gelen materyal. Çok farklı şekillerde kullandım ve düşüncelerimi ifade edebilecek forma taşıdım.
 
İtalya'da bulunan Val Gardena adlı dağlık bölgenin sizin üzerinizde büyük etkisi olduğunu söylüyorsunuz. Bu bölgeyle ve dağlarla ilişkinizden biraz bahseder misiniz?
 
Etrafımda beni çevreleyen doğaya büyük bağlılık duyuyorum. Val Gardena'nın güzelliği de benim için çok önemli. Ben kendimi Val Gardena'ya ait ve oralı hissediyorum, orası benim evim.
 
İlham kaynaklarınız neler?
 
Yaşam ve yaşamın etrafındaki her şey benim ilham kaynağım.
 
Eserlerinizde geleneksel yöntemleri kullanıyorsunuz ama günümüzden karakterlere yer veriyorsunuz. Güncel olanla klasik sanat anlayışını nasıl bağdaştırıyorsunuz?
 
 
Bence nereden geldiğimizi asla unutmamalıyız, güncel eserler yaparken geçmişin kaynaklarını kullanmamız gerektiğine inanıyorum. Benim eserlerim antik döneme referans veriyor; bunu hiç saklamadım. Heykele bakışımla geçmişi bağdaştırarak kendime bir yol çizmeye çalışıyorum.
 
Bir röportajınızda "Sanatçı tekniği öğrenmeli sonra bunu unutup yoluna devam etmeli," diyorsunuz. Bu cümlenizi biraz açabilir misiniz?
 
Yeni bakış açılarına yer verebilmek için, geçmişe dönüp bakmalı ve kaynakların bize verdiği imkanları sonuna kadar kullanmalıyız. Bunu yaptıktan sonra, kendi çevremizle ilişki kurmalı ve yeni bir şey yaratmak için kendi yolumuzu bulmalıyız diye düşünüyorum. Bu cümleden kastım buydu.
 
Bu yıl Contemporary Istanbul'da eserleriniz yer alacak. İstanbul hakkında neler düşünüyorsunuz?
 
İstanbul, kültür ve anlayışın, güzellik ve yaşamın, insanlığa dair ümitlerin örneği olan bir şehir bana göre. İstanbul'da yaşamak güzel olmalı; bana İtalya'nın dağlarında nefes almayı hatırlatıyor.