Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Plastik Sanatlar » Elif Uras'ın eserleri ABD'de

Elif Uras'ın eserleri ABD'de

Elif Uras'ın eserleri ABD'de25 Mayıs 2015 - 10:05
Aldrich Güncel Sanat Müzesi'nde açılan 'Nicaea' isimli kişisel sergisinde Uras, antik Yunan vazolarından ilham almış
FİSUN YALÇINKAYA
 
Sanatçı Elif Uras, ABD’de Aldrich Güncel Sanat Müzesi’nde açılan kişisel sergisinde son çalışmalarını sergiliyor. ‘Nicaea’ isimli sergide sanatçı sergi salonunu çeşme, büyük bir duvar panosu gibi yerleştirmeler ve objelerle donatıyor. Böylece galeri mekanını bir iç avluya dönüştürüyor. İznik Vakfı’nda zanaatkarların yanında çalışan Uras antik Yunan vazolarından ilham alarak bu iki kültürü harmanlıyor. Sanatçının müzedeki sergisine Metropolitan Sanat Müzesi'nin koleksiyonundan ödünç alınmış, 16. YY. başından kalma bir İznik tabağı eşlik ediyor. İznik tabağı, Uras'ın tabak ve vazolarıyla birlikte sergileniyor. Sanatçıyla son sergisini ve seramiği konuştuk.
 
Sizi çini ve seramik üretiminin beşiği olan İznik’e getiren ne oldu?
 
Vazo ve tabak domestik ve evcili çağrıştırdıkları için genelde dekoratif bulunan ve kadınla bağdaştırılan şeyler.  Ben bu önyargıların ve hiyerarşilerin dışına çıkıp, yarattığım objeleri tuval olarak kullanmak istedim.  Yeni formlar tasarladıkça bunları heykel ile resim arasında bir yerde buldum. New York’ta okula gidip, orada yasayıp çalıştıktan sonra, Türkiye’de çalışmak benim için çok önemliydi. İznik Vakfı’nın Türk ve uluslararası sanatçı ve tasarımcılarla çalışma geçmişi var. Bir süredir İznik’e gidip çalışabildiğim için çok mutluyum. Malzeme, tekniği, boyaları, canlı renkleri ve parıltılı sırları ile beni cezbetti.
 
 
Aldrich’teki serginizde bir mekânı dönüştürme üzerine çalışmışsınız. Bundan biraz söz edebilir misiniz?
 
Çağdaş müze ve galeri mekanlarına “beyaz küp” denir, her türlü detaydan arınmış, steril, sert görüntülü bir mekandır karşınıza çıkan çoğu sergi mekanı…  Ben bununla oynamak, mekana elimden gelebildiği kadar fiziksel bir müdahele yapıp, kadını çağrıştıran formlar ve daha ‘maksimalist’ bir anlayışla galeriyi dönüştürmek istedim. Girişteki duvarı boydan boya bir duvar resmi ile kapladım. Tam 120 çini karodan oluşuyor. İçeride büyük çaplı vazolar ve ortada yine karolarla kaplı bir platform üzerine oturmuş bir çeşme var. Sürekli akan su sesi galeriyi dolduruyor. Bir duvarda karolarla kaplanmış bir niş var, içinde renkli vazolar sıralanıyor. Tabakları çıplak duvarlara.  Heykellerin ve tabakların üzerindeki desenler ve resimler kadının hem evin dışında hem de evin içindeki hallerini yansıtıyor.
 
Serginin ismi ‘Nicaea’, neyi anlatıyor?
 
‘Nicaea’ İznik’in Yunan adı, bir mitolojik peri. Bu sergideki işlerin hepsi İznik’te üretildiği için İznik’e tarihi boyutuyla yaklaşmak istedim, Antik çağdan modern döneme zamansız bir kadın karakter oldu benim için Nicaea. Sergide zeytin toplayan, seramik yapan kadınları anlatan vazolar var. Bunlar Antik Yunan’dan bu yana aynı topraklarda devam eden işler ama bugün hem tarlada hem seramikte kadınlar ön planda. Çeşme ve sürekli akan su da İznik gölüne etrafındaki bereketli topraklara ve suyun doğurganlığına bir gönderme.