FİSUN YALÇINKAYA

 

İstanbul'da kendi alternatif sergi mekânını yaratan, dünyanın farklı yerlerinden sanatçıları bir araya getiren ve ‘bahar’ı anlatan dolu dolu bir sergi açıldı. 13. Sharjah Bienali'nin İstanbul ayağı olan Zeynep Öz’ün küratörlüğünü üstlendiği ‘BAHAR’ projesi kapsamında 10 Haziran’a dek sürecek sergi Sena Başöz, Aslıhan Demirtaş, Merve Ertufan, Alev Ersan, Fatma Belkıs, Bengi Güldoğan, Joana Hadjithomas ve Khalil Joreige, Ali Taptık, Deniz Tortum, Ülgen Semerci ve Burcu Yağcıoğlu’nun yeni üretilmiş eserlerine ev sahipliği ediyor. Sergi aynı zamanda Bryony Dunne, Onur Gökmen, Joao Mode ve Olivia Plender’ın var olan işlerini ağırlıyor. Küratöryel kolektif Das Art Project, Ayça İnce ve Begüm Atakan, torna ve Signs of Time ise sergi kapsamında geliştirdikleri projeleri sergiliyorlar. Ayrıca, ‘BAHAR’ kapsamında Kerim Bayer tarafından derlenen bir yayın ve Zeki Alasya ile yapılmış bir söyleşisinin çevirisi de ziyaretçilere sunuluyor.

 

Sergi beklemenin ve zamanın etkisini tohumlar ve 'bahar' metaforlarını kullanarak anlatıyor. Tıpkı bekleyen tohumların zor kış mevsimi sonrası çiçek açması gibi zaman içinde düşüncelerin de şekillenişinin zor şartlara direneceğini anlatıyor. Fikrin direnişini ve zamanın gücünü çok katmanlı eserlerle anlatıyor.

 

 

Sergi tarihî Abus Efendi Konağı'nda gerçekleşiyor. 1800'lü yılların sonunda inşa edilen konak, bir dönem dershane bir dönem sinema olarak da kullanılmış. Tarihi bir atmosferde şekillenen sergi böylece mekânıyla da bekleme temasına göndermede bulunuyor. Serginin girişinde izleyicileri João Modé tarafından hazırlanmış ‘Kara’ adlı bir bahçe karşılıyor. Burası izleyiciye terk edilmiş ve doğa tarafından esir alınmış bir dünyanın görüntüsünü hatırlatıyor. Biraz ilerleyip birkaç merdiven inerseniz de Ayça İnce ve Begüm Atakan’ın turşularını görebilirsiniz. İkili, atılmak üzere olan, çürük meyve sebzelerin biraz tuz, su ve zamanla bildiğimiz turşuya ama aynı zamanda şifa kaynaklarına dönüşmelerine bir durup, dikkat kesilin, diyorlar. Binada çıktığınız ilk katta sizi Joana Hadjithomas ve Khalil Jorege ikilisinin 'Wonder Beirut' projesinin üçüncü kısmı olan 'Saklı İmgeler' karşılıyor. Basitçe fotoğraf filmlerinin anlatımından oluşan proje görsel hafıza üzerine oldukça düşündürücü... Aynı katta yer alan Bryony Donne’nin ‘Hayvanat Bahçesinden Tohumlar’ adlı heykel enstalasyonu da yer alıyor. Bu kattaki ilgi çekici eserlerden biri de Torna’nın ‘Bu Kitabı Bir Kadın Yazdı’ adlı tüm bir odayı kaplayan yerleştirmesi. Toplumsal meselelerle biraz ilgili herkesin ziyaretini hak ediyor.

 

 

 

Aslında serginin tamamı içine girdikçe yenilikler keşfedilecek odalardan oluşuyor. Eserler bazen bu odalarda saklandıkları yerlerde keşfedilmeyi bekliyor bazen de Pınar Öğrenci’nin ‘Yalnızca Ölü Balık Akıntıya Kapılır’ eserindeki gibi görselliğiyle izleyiciyi içine çekiyor. Sergide Signs of Time grubunun yaptığı ‘K’AAD, KAAT, KAYIT, KAGkağıt' yerleştirmesinden, Aslıhan Demirtaş’ın ‘Hep Bahar’ına kadar tüm işler mekânla iç içe olmayı ve izleyiciyi bu durumun en doğal haliyle karşılamayı başarıyor. Böylece sergi hem teması hem de içeriğiyle ince düşünülmüş yerleştirme biçimiyle son dönem İstanbul’da görülebilecek en heyecan verici projelerden birine dönüşüyor. Sergi kapsamında açılış günlerinde çok sayıda performans da sanatseverler için mekânı bir buluşma noktasına dönüştürdü. Bu performanslardan biri olan Onur Karaoğlu'nun ilk kez 14 Mayıs’ta gerçekleşen ‘MinorityStress - Düşünüp Söyleyemediğim Şeyler’ adlı performansı da 31 Mayıs’ta saat 20.30'da tekrar gerçekleşecek. ‘BAHAR’ sergisi 10 Haziran'a kadar saat 11.00-18.00 arası Alemdar Caddesi No.3'te bulunan Abud Efendi Konağı'nda görülebilecek.