ÖZGE KARA

 

Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Uluslararası Çanakkale Bienali önceki gün gerçekleştirilen açılışın ardından izleyicilerle buluştu. Adı sık sık savaşlarla anılan şehre 2006'dan bu yana bambaşka bir boyut kazandıran bienalin bu yılki kavramsal çerçevesi I. Dünya Savaşı'nın 100. yılı sebebiyle "savaş" olarak belirlendi. Açılış konuşmasını yapan Bienal Genel Sanat Yönetmeni Beral Madra, kavramsal çerçevenin kurulma amaçlarını şu sözlerle dile getirdi: "Amacımız yüzyıllık bir belleğin sanat açısından gözden geçirip yeniden yorumlanmasına yardımcı olmaktı." Bu amaçla ve Platon'un "savaşın sonunu yalnızca ölüler görür," sözünü benimseyerek yola çıkan bienalde Bosna Hersek, Yunanistan, İrlanda, Almanya gibi toplam 18 ülkeden 37 sanatçının çalışmaları yer alıyor. Sanatçılar eserleri aracalığıyla küresel savaş ve barış süreçlerini, bu süreçlerin siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel etkilerini, sebep oldukları değişimleri yeniden değerlendiriyor. Madra'nın "Şu anda etkisi altında olduğumuz savaş, katliam, kıyım, insan trajedisini gösteren elektronik imgelerin bu sergiden çıktıktan sonra çok daha bilinçli bir zihinsel güçle izleyeceğinize inanıyoruz," sözleriyle özetlediği sergi, 2 Kasım'a dek ziyaret edilebilecek. Bienal, ana serginin yanı sıra Mahal Sanat, Korfmann Kütüphanesi, Yalı Hanı gibi şehrin çeşitli mekanlarında pek çok etkinlik ve enstalasyona da ev sahipliği yapacak.

 

Bienal kapsamında 25 Ekim'e dek film gösterimleri gerçekleştirilecek. Gösterilecek filmler arasında Reha Erdem'den 'Jin', Serge Bozon'dan 'La France', Jehane Noujaim'den 'The Square' gibi filmler yer alıyor.