NERGİS FIRTINA

 

Genç kadrosuyla öne çıkan kısa film festivali Uluslararası KısaKes Kısa Film Festivali önceki gün başladı. 30 Eylül’e kadar devam edecek festival, ödüllü kısa filmler haricinde Can Bonomo’nun dijital baskı, yağlı boya ve illüstrasyonlarını bir araya getirdiği ve ‘Anachronismus’ ismini verdiği sergiye de ev sahipliği yapıyor. Bonomo ile Ortaköy Yetimhanesi'ndeki sergisini konuştuk.

 

 

'Anachronismus' (anakronizm) zaman kavramının çatışması anlamını taşıyor. Anakronizm, herhangi bir olay ya da varlığın içinde bulunduğu zaman dilimi (dönem) ile kronolojik açıdan uyumsuz olması. Mesela Napoleon’un elinde bir cep telefonu görecek olursanız bu zaman düzleminde, bu bir hata olarak adlandırılır ve bu komik bir hatadır. Buna anakronizm diyoruz.

 

 

Evet ama şart değil. Bunu mizahi yönde kullanmak benim için daha iyi.

 

 

İlham aldığım birileri elbette var. Çok öykündüğüm çok başarılı bulduğum ressam, şair, müzisyen var. Sanatın herhangi bir çeşidi üzerine uğraşırken, sanatın diğer dallarından etkilenmemek mümkün değil. Ben resimlerimi yaparken mutlaka müzik dinliyor oluyorum. Benim icra ettiğim sanat dallarının hepsi birbirine bağlı zaten. Aslında diğer sanat dallarında da farklı şeyler yapmıyorum. Bence benim yaptığım resimler şarkılarıma da benziyor. Şarkılarım da şiirlerime benziyor. Aralarında tematik bağlar olduğunu düşünüyorum. Sanat külliyatı ve tarihi benim sanat yapmam da çok etkili.

 

 

Çok eğlenceli, çok güzel. Çok genç ve canavar gibi bir oluşum. Çok güzel bir göreve hizmet ediyorlar. Zaten ülkemizde sanatsal festivallere ağırlık verilmiyor. 'Hangi konsere, sergiye ya da festivale gidelim?' diye bir opsiyonumuz olmuyor. KısaKes gibi bir çok film festivali olsa keşke ama KısaKes kendi başına çok umut vaat ediyor. Yıllar boyunca da devam edecektir diye düşünüyorum.