Bilimi sanatla birleştiren ressam Sıla Güven
17 Nisan 2018 - 05:04Sanatın farklı dallarına ilgi duyan ve çeşitli çalışmalara imza atan bilim insanlarına bugüne kadar rastlamış olabilirsiniz. Sıla Güven, bu noktada bilimi sanata yansıtan bir ressam olarak karşımıza çıkıyor.
Bir hücrenin mikroskoptaki fotoğrafını ya da bir nebulanın teleskoptan alınan görüntüsünü figüratif ötesi, soyut olarak algılayıp tablolarına yansıtsan sanatçı, daha önce kas, hücre ve gen gibi anatomik subjelerden sonra bu defa da, Nasa’nın inceleme ve gözlemlerinden yola çıkarak; gök cisimlerinin evrimlerinin izlerini yakalamaya çalışıyor.
Yapıtlarında, uzayın kendine özgü, olağanüstü estetiği ile bilimsel araştırmaların ortaya koyduğu veriler arasında bağ kuruyor.
Sıla Güven, Mikrokozmostan makrokozmosa, Evren’le insan arasında bir yolculuk sunuyor. Görünmeyeni görünür hale getiriyor. Eserleri multiuniverse, uzayda zaman, izafiyet teorisi ve astronomik ve biyoloji bilimsel araştırmaları ve gözlemleri referans alarak evreni bilim ve sanatın kesiştiği hassas açılarda yorumluyor. Evren ve Insan sürekli olarak görünmeyen durumdan görünen duruma doğru değişmekte olup bu akış, yaradılışın dinamik akımını oluşturur. Evren canlı bir varlık, organik bir bütündür. Bu bütünü bizlerle paylaşıyor.
Sıla Güven , yeryüzünün doğal malzemeleri dünyanın dört bir yanından temin edilen toprak, keten ve kumu yağlı boya ile beraberinde kullanırken amacı insan ve dünya olgusunu Evrenin ıssız derinliklerinden algıladığı tüm varoluşu en uzak ve en yakın canlı ilişkisini tualine yansıtmak.
Renklere önem veren; sanatçı seyirci gözünün renk ve ışığı eserlerinde takip etmesini sağlıyor. Sanatçının kendi ifadesi ile resmi yaparken ona bir varlık olarak yaklaşıyor, gaz bulutlarından hücrelere yeniden can vermeye çalışıyor.
İnsan beyninin imgeleme yetisinin evrensel sınırlarına resim ve malzeme ilişkisiden kopmadan teknolojiyi ve yeni buluşları takip ederek yenilikçi bir duruş ile yolculuk etmeyi seçen sanatçı aslında gelenekselci bir eğitim almış.