Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Plastik Sanatlar » Bienal dalga dalga geliyor

Bienal dalga dalga geliyor

Bienal dalga dalga geliyor11 Eylül 2014 - 09:09 | Carolyn Christov-Bakargiev, medya toplantısında Haldun Taner'in 'Keşanlı Ali Destanı'ndan bölümler okudu. Fotoğraf: Ali Güler
14. İstanbul Bienali'ne dair medya toplantısı dün Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde düzenlendi. Bu kez de geçen seferki gibi ücretsiz olacağı duyurulan bienal, "Tuzlu Su: Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori" temasıyla düzenlenecek
FİSUN YALÇINKAYA
 
2015'te, 5 Eylül-1 Kasım arasında düzenlenecek 14. İstanbul Bienali'nin medya toplantısı dün Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde, bienali 'şekillendiren' Carolyn Christov-Bakargiev, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Genel Müdürü Görgün Taner ve İstanbul Bienali Direktörü Bige Örer, sanatçı, akademisyen, küratörlerin ve medya mensuplarının katılımıyla düzenlendi. Bildiğimiz basın toplantılarına benzemeyen bu etkinlikte, basın mensupları Haldun Taner'in sahnesine yerleştirilen sandalyelere, bienal ekibi ise tiyatro izleyicilerinin oturduğu kısma geçti. Bu oturma düzenini, 'stratejik bir yer değiştirme' olarak açıklayan Bakargiev'in konuşmasından önce Bige Örer, en çok merak edilen sorulara yanıt verdi ve bienalin bu kez de geçen yılki gibi ücretsiz olacağını ve şehrin farklı mekanlarına yayılacağını söyledi. Bakargiev, bienalin temasını anlatacağı konuşmaya önce tiyatroya ismini veren oyun yazarı Haldun Taner'i anarak ve en ünlü oyunu 'Keşanlı Ali Destanı'ndan dizeler okuyarak başladı. Ardından, İtalyan yazar Nanni Balestrini'nin, 2009-2010 yıllarında yazdığı, 2012 yılında yayımlanan kısa romanı 'Carbonia'dan bir bölüm okundu.
 
Edebiyatla yapılan bu girişin ardından, bienalin temasının "Tuzlu Su: Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori" olacağı açıklandı. Bakargiev kavramsal çerçeveyi, "Bienali çizginin nerede çekileceğini, nerede geri çekilmek gerektiğini, nelerden faydalanılabileceğini ve neyin öne çıkarılabileceğini aramak üzere yola çıkıyor. Bienal bunu bir denizde, yüzey düzken parmak uçlarıyla, derinlere inildiğinde, katlanmış kodlama katlarını açmadan’ yapıyor. Boğaziçi ekseninde şehrin geneline yayılan sergi, şiirsel ve siyasi olarak dünyayı şekillendiren ve dönüştüren, görünen ve görünmeyen farklı dalga sıklığı ve biçimlerini, su akıntıları ve yoğunluklarını ele alıyor. Sanatla ve sanat aracılığıyla yas tutuyor, hatırlıyor, kınıyor, iyileşmeye çalışıyoruz. Kendimizi formdan giderek zenginleşen yaşama yansıyan neşe ve canlılık ihtimaline adıyoruz," diyerek açıkladı. Basın toplantısından çok bir sanat etkinliğine dönüşen toplantı, William Kentridge'in 'Tide Table' (Gelgit Çizelgesi) (2003) adlı işinin gösterimi ve Füsun Onur'un 'Pembe Bot' (1993/ video 2014) adlı videosundan izlenilen bir bölüm ile devam etti.