Arnavutköy’de ‘hayaletler’ dolaşıyor
17 Mayıs 2018 - 10:05Arnavutköy sokaklarında ve çeşitli mekânlarında Red Bull Art Around’un üçüncüsü düzenleniyor. Bu kapsamda ‘Hayaletler’ temasıyla açılan sergiyi, küratör ekibinden Serhat Cacekli’yle konuştuk.
FİSUN YALÇINKAYA
Her yıl farklı bir semtin sokaklarına yayılan, daha önce Karaköy ve Moda’da düzenlenen Red Bull Art Around bu yıl 20 Mayıs’a kadar İstanbul’un Arnavutköy semtinde gerçekleştiriliyor. Bu kapsamda farklı malzemelerle üretilmiş sanat eserleri semtin sokaklarında ve çeşitli mekânlarında izleyiciyle buluşuyor. Küratörlüğünü Collective Çukurcuma ekibinin üstlendiği projede toplam 14 farklı sanatçının 14 farklı eseri görülebiliyor. Serginin küratörü Naz Cuguoğlu, Mine Kaplangı ve Serhat Cacekli’den oluşan küratör ekibinden Cacekli’yle konuştuk.
- Red Bull Art Around’un önceki yıllarına kıyasla, Arnavutköy’ün Karaköy ve Moda’dan farkları neler?
Bu sene diğer yıllardan farklı olarak Arnavutköy’ün tamamını her odasında başka bir sürpriz ile karşılaşabileceğimiz, büyük eski yorgun ve labirentleri olan bir köşk gibi kurgulayarak üzerine düşündük. Semtin kendisinin sizi İstanbul’un kaosundan alıkoyabilecek bir sessizliği var, bu nedenle kıyı şeridinden iç kısımlara doğru girdikçe aslında her sokakta karşınıza bir terk edilmiş ev çıkmakta, kimi zaman eski kemerlere ya da yer değiştirmiş mekanlara rastlayabiliyorsunuz. Sokakta yürürken evlerin içlerinden konuşmalar duyuluyor, pencerelerden sepetler sarkıtılıyor. Kendiliğinden neredeyse hiç bir eser olmasa da merakla izleyebileceğiniz bir sürü detaydan bahsediyoruz. Bu nedenle bu serginin, izleyicinin daha büyük bir merakla yürüdüğü yerlere dikkat etmesine ve keşfetmesine olanak sağlamasını arzu ediyoruz.
- Arnavutköy’de geçmişe, belleğe odaklanmayı tercih ettiniz gibi geliyor bana. Neleri amaçladınız?
Serginin teması olan ‘Hayaletler’ aslında Derrida’nın ‘hauntology’ kavramı üzerine yaptığımız okumalar sonucu oluştu. Bu nedenle belleğe, hafızaya odaklanmak istedik fakat lineer bir zaman çizgisi üzerinden de okumadık belleği. Sadece geçmişe değil; bu güne, geleceğe ve katmanlı ‘zaman’ algılarına da odaklandık. Geçmişin gelecekten tamamen bağımsız, koparılmış ve ayrı olmadığını vurgulamak istedik. ‘Hauntology’ kavramı gerçekten katmanlarla örülü, kendimizi çok yakın hissettiğimiz bir konu oldu. Kavram en temelde “Geçmişe karşı duyduğumuz nostalji durumunu sorguluyor, bu hatırladığımız tatlı, güzel günler gerçekten yaşandı mı?” diye soruyor.
Kâr amacı gütmeyen kolektif
- Collective Çukurcuma nasıl bir oluşum, biraz sizi tanımak isteriz?
Collective Çukurcuma kâr amacı gütmeyen küratöryel kolektif. 2015 yılında Naz Cuguoğlu ve Mine Kaplangı tarafından Çukurcuma’da kuruldu. Özellikle mahalleyi ele alarak yaptığımız ilk çalışmalarımız nedeniyle adını Çukurcuma’dan alıyor. Kolektif temelde bizim için bir araştırma alanı, bir laboratuvar, sonuçtan çok sürece odaklandığımız, birbirimizden öğrenerek büyüdüğümüz bir platform. Özellikle yurt içinde ve yurt dışında ortaklaşa ve kolektif olarak çalışmaya özen gösterdiğimiz sergi projeleri ile çalışmalarımıza ve araştırmalarımıza başladık.