Aksiyon sineması gibi sergi
15 Ocak 2013 - 10:01 | "The Revenge of Sunsky", Constantinos Taliotis, 2012. Taliotis'in çalışmaları, B tipi aksiyon filmlerine saygı duruşu niteliğinde."James Bond'un Mimari Karşısında 50 Yılı" sergisi Pilot Galeri'de açıldı. Constantinos Taliotis imzalı fotoğraf sergisi B tipi filmler ve gangster filmlerindeki anlatımdan yola çıkıyor. "Bond nasıl bir mimariyi severdi?" fikriyle devam ediyorYASEMİN BAY
Dört ayrı fotoğraf karesi karşımızdaki. Her biri bir film sahnesi gibi. Bir fotoğrafta içi muhtemelen para dolu bir çantanın değişim sahnesini görüyoruz, diğerinde gökyüzüden kahramanlarımızın üzerine inen bir ışık huzmesini... Bir sonraki sahnenin habercisi tüm bu fotoğraflar. Bu fotoğraf karelerinin hemen ardından gelen sahnede sanki silahlar patlayacak ya da uzaylılar yeryüzüne iniverecek. Tüm bu fotoğrafların ardındaki sanatçı Constantinos Taliotis.
Sanatçının Pilot Galeri'de açılan "James Bond'un Mimari Karşısında 50 Yılı" adlı sergisinde görüyoruz bu fotoğrafları. Taliotis, sergide yer alan 4 fotoğrafta 1950'ler ile 1980'ler arasında çekilmiş olan B tipi filmler ve gangster filmlerindeki anlatımdan yola çıkmış. Bu tip filmlerde sürekli tekrarlanan takas, otomobil kovalama, rehin alma, uzaylıların istilası gibi sahneleri tekrar baştan kurgulayan Taliotis serisinde ele aldığı 'anı' şu sözlerle tanımlıyor: "Filmlerde en önemli an vardır. Heyecanın yükseldiği an. Ben o andan bir önceki sahneyi kurguladım. Bu fotoğraflara baktığımızda o olayın öncesindeki bekleyişi görüyorsunuz, olmuş bitmiş bir sahneyi değil; o sırada bir şeyler olacağını hissediyorsunuz."
Taliotis'in fotoğraflarında profesyonel oyuncular da var amatör oyuncular da. Bir fotoğrafında kendisi de gönüyor; tıpkı Hitchcock gibi: "Ben tüm bu seriyi bir film olarak görüyorum. Nasıl ki Hitchcock her filminde bir sahnede görüldüyse ben de tüm bu seride bir fotoğrafta olmak istdim."
"James Bond'un evi yok"
Gelelim sanatçının sergisinin isminin de kaynağı olan videosuna. Taliotis, bu videosunda bugüne kadar çekilen 23 James Bond filminde yer alan bina patlama sahnelerini bir araya getiriyor. Sanatçı neden James Bond filmleri üzerinden ilerlediğini şu sözlerle açıklıyor: "Belki obsesyon da diyebilirsiniz ama benim seri olma fikrine karşı özel bir ilgim var. Ayrıca James Bond filmleri de tıpkı B tipi filmlerde olduğu gibi aynı tarif üzerinden ilerliyor. Bir formül var ve sürekli o tekrarlanıyor. Hiçbir zaman büyük değişiklikler olmuyor. Dolayısıyla bu iki neden beni James Bond ile buluşturdu."
Tailotis, bu filmleri izledikçe aslında James Bond'un bir evi olmadığını keşfetmiş ve acaba Bond nasıl bir mimariyi severdi diye düşünmüş. Fakat filmleri izledikçe sadece Bond'un nefret ettiği mimariyi öğrenebileceğini farketmiş. "Çünkü geçirdiği tüm maceralarda yapıları yok edip patlatıyor" diyor ve ekliyor: "Bond'un yazarı Ian Fleming'in mahallesinde bir mimar varmış. Adı Goldfinger. Bu mimar, eski, güzel Londra evlerini yıkıp yerine modern binalar yaparmış. Fleming buna çok sinirlenmiş ve hikayelerinden birindeki kötü karaktere Goldfinger adını vermiş. İşte burada modernizm devreye giriyor. Özellikle 1979'a kadar, ilk 5 ila 9 James Bond filmlerinde, bu anektodu bildikleri için kötü karakterlerin evlerini hep modern binalar olarak yapmışlar. James Bond da gidip hepsini patlatmış."
James Bond filmlerinde havaya uçurulan, bombalanan, imha edilen binaların, yaşam alanlarının izini süren daha doğrusu Bond ile mimarinin imtihanını araştıran, bir yandan da izleyeni B tipi filmlerin en heyecanlı sahnesine çağıran sergi 23 Şubat'a kadar izlenebilecek.
Dört ayrı fotoğraf karesi karşımızdaki. Her biri bir film sahnesi gibi. Bir fotoğrafta içi muhtemelen para dolu bir çantanın değişim sahnesini görüyoruz, diğerinde gökyüzüden kahramanlarımızın üzerine inen bir ışık huzmesini... Bir sonraki sahnenin habercisi tüm bu fotoğraflar. Bu fotoğraf karelerinin hemen ardından gelen sahnede sanki silahlar patlayacak ya da uzaylılar yeryüzüne iniverecek. Tüm bu fotoğrafların ardındaki sanatçı Constantinos Taliotis.
"I know you robbed the bank. You know you robbed the bank. That makes it unanimous", Constantinos Taliotis, 2012. Kıbrıslı sanatçı, çalışmalarını "Filmlerdeki en önemli andan bir önceki sahneyi kurguladım" şeklinde anlatıyor.
Sanatçının Pilot Galeri'de açılan "James Bond'un Mimari Karşısında 50 Yılı" adlı sergisinde görüyoruz bu fotoğrafları. Taliotis, sergide yer alan 4 fotoğrafta 1950'ler ile 1980'ler arasında çekilmiş olan B tipi filmler ve gangster filmlerindeki anlatımdan yola çıkmış. Bu tip filmlerde sürekli tekrarlanan takas, otomobil kovalama, rehin alma, uzaylıların istilası gibi sahneleri tekrar baştan kurgulayan Taliotis serisinde ele aldığı 'anı' şu sözlerle tanımlıyor: "Filmlerde en önemli an vardır. Heyecanın yükseldiği an. Ben o andan bir önceki sahneyi kurguladım. Bu fotoğraflara baktığımızda o olayın öncesindeki bekleyişi görüyorsunuz, olmuş bitmiş bir sahneyi değil; o sırada bir şeyler olacağını hissediyorsunuz."
Taliotis'in fotoğraflarında profesyonel oyuncular da var amatör oyuncular da. Bir fotoğrafında kendisi de gönüyor; tıpkı Hitchcock gibi: "Ben tüm bu seriyi bir film olarak görüyorum. Nasıl ki Hitchcock her filminde bir sahnede görüldüyse ben de tüm bu seride bir fotoğrafta olmak istdim."
"James Bond'un evi yok"
Gelelim sanatçının sergisinin isminin de kaynağı olan videosuna. Taliotis, bu videosunda bugüne kadar çekilen 23 James Bond filminde yer alan bina patlama sahnelerini bir araya getiriyor. Sanatçı neden James Bond filmleri üzerinden ilerlediğini şu sözlerle açıklıyor: "Belki obsesyon da diyebilirsiniz ama benim seri olma fikrine karşı özel bir ilgim var. Ayrıca James Bond filmleri de tıpkı B tipi filmlerde olduğu gibi aynı tarif üzerinden ilerliyor. Bir formül var ve sürekli o tekrarlanıyor. Hiçbir zaman büyük değişiklikler olmuyor. Dolayısıyla bu iki neden beni James Bond ile buluşturdu."
Sergisindeki bir fotoğrafta sanatçının kendisi de görünüyor. Taliotis, bunu Hitchcock'un kendi filmlerinde görünmesine benzetiyor.
Tailotis, bu filmleri izledikçe aslında James Bond'un bir evi olmadığını keşfetmiş ve acaba Bond nasıl bir mimariyi severdi diye düşünmüş. Fakat filmleri izledikçe sadece Bond'un nefret ettiği mimariyi öğrenebileceğini farketmiş. "Çünkü geçirdiği tüm maceralarda yapıları yok edip patlatıyor" diyor ve ekliyor: "Bond'un yazarı Ian Fleming'in mahallesinde bir mimar varmış. Adı Goldfinger. Bu mimar, eski, güzel Londra evlerini yıkıp yerine modern binalar yaparmış. Fleming buna çok sinirlenmiş ve hikayelerinden birindeki kötü karaktere Goldfinger adını vermiş. İşte burada modernizm devreye giriyor. Özellikle 1979'a kadar, ilk 5 ila 9 James Bond filmlerinde, bu anektodu bildikleri için kötü karakterlerin evlerini hep modern binalar olarak yapmışlar. James Bond da gidip hepsini patlatmış."
James Bond filmlerinde havaya uçurulan, bombalanan, imha edilen binaların, yaşam alanlarının izini süren daha doğrusu Bond ile mimarinin imtihanını araştıran, bir yandan da izleyeni B tipi filmlerin en heyecanlı sahnesine çağıran sergi 23 Şubat'a kadar izlenebilecek.
Etiketler: aksiyon filmi Constantinos Taliotis fotoğraf James Bond Mimari Karşısında 50 Yılı Pilot Galeri sergi sinema Yasemin Bay