FİSUN YALÇINKAYA

 

Sarkis'ten Füsun Onur'a Ömer Uluç'tan Ayşe Erkmen'e dek Türkiye'de güncel sanat alanının en önemli isimlerinin sergilerini ağırlayan, bu sergiler sırasında saatlerce süren sohbetlere ev sahipliği eden, hazırladığı yayınlar ve tuttuğu arşivlerle sanat tarihi yazımımızda ayrı bir yer edinen Maçka'da bir apartmanın bodrum katındaki Maçka Sanat Galerisi, önceki akşam son sergisinin açılışını gerçekleştirdi. Rabia Çapa ve kızkardeşi Varlık Çapa tarafından 1976'nın Kasım ayında açtığı kapılarını 40 yıl boyunca hiç kapatmadan 323 sanatçı ağırlayan mekânın, en önemli özelliklerinden biri de 40 yıldır değişmeyen ve mekânın dışına uzanan karoları, tavana paralel perdeleri ve özgün mimarisiydi. Bu vesileyle de karolardan birinde imzası da bulunan mekânın mimarı Mehmet Konuralp, son serginin de sanatçısı oldu. İstanbul'da ve Türkiye'de kavramsal sanatın öncüsü olan ve Rabia Çapa'nın farklı bakış açısının, yıllar süren ısrarın nasıl özgün bir çeşit güncel sanat okuluna dönüşebileceğini gösteren mekân, böylece kendine has bir veda gerçekleştirdi. Sergi açılışına Maçka Sanat Galerisi'nin en eski dostları arşivin de yer aldığı arka kısımda sohbet ederek, yıllardır galeriye gelen sanatçı ve küratörler bol bol fotoğraf çektirerek katıldı. Bu buruk açılış ve vedada da diğer açılışlarda olduğu gibi Rabia Çapa'nın kokteylleri eşliğinde sohbetler kapı önünde uzadıkça uzadı.

 

 

Galeride dün akşam açılan 'Tektonik Yansımalar' sergisi ise, galerinin mimarı Mehmet Konuralp tarafından tektonik öğelerin ve hatıraların etkileşimleri kurgulanarak hazırlandı. 31 Aralık'a dek sürecek sergi Konuralp'in mekânla ilişkisini de ortaya koydu. Konuralp sergi hakkında hazırladığı metinde, "Pek sevmediğim bir söz, yaşananı anılara terk etme zamanı. Gerçi alışığım ama, 40 yıllık sevdaları terk etmek pek kolay olmuyor. Ama işte gene veda zamanı geldi çattı! Zaman treni... Altında eziliyor insan. Yıllardan 1976 bir bahar gündü. Sevim'in butiğinde başlayan bir öykü bu. Etyam Palas'ın sahibi Perihan Hanım'ın tabiri ile 'enfant gate'lerle, Rabia ve Varlık ile tanışıp başlayan, yakında masala dönüşecek olan bir öykü. Rabia geçenlerde telefonda hatırlatınca meddahlığı da bana düşecek dedim. Doğrusu başında bu işe pek inanmamıştım. Varlık'la Rabia'yı iki çok güzel kız olarak düşünürken karşıma iki keçi çıkıverdi," diyerek anlattı. Konuralp ayrıca, Varlık Çapa'yı anarak yazısında, "Sevgili Varlık yarı yolda terk etti gitti. Keçi Rabia ise 40 yılda yüzlerce aktörle binlerce seyirciye hiç perdeyi indirmeden bir hayalin gerçek oluşunu sergiledi durdu. Ama bayağı yoruldu. Bana gelince... Pek az mimara nasip olur yaratabildiği mekânın 40 yıl sonra gene bir sonbahar günü, sanki dün yapmış gibi yaşayabilmesi. Zengin anılarla vedalaşıyorum," diye belirtti.