FİSUN YALÇINKAYA

 

Türkiye’de resim tarihi yazımı meselesine eğilen yeni bir sergi İzmir’deki Folkart Gallery’de izleyicileri bekliyor. 138 ressamın tablolarına ev sahipliği eden ‘Türk  Resminin  Köşetaşları’ isimli sergi adından da anlaşılacağı üzere sanat tarihinin önemli parçalarını bir araya getirme hedefini taşıyor. Bu amaçla sergi için tam 43 farklı koleksiyoncudan da eser toplanmış. Bu kapsamda Şeker Ahmet Paşa, Osman Hamdi, Hoca Ali Rıza, Halife II. Abdülmecid, Hikmet Onat, Feyhaman Duran, Naci Kalmukoğlu, Burhan Doğançay’ın aralarında bulunduğu isimlerin eserleri görülebilecek. 28 Mayıs’a dek sürecek serginin proje direktörü Fahri Özdemir’le ‘Türk Resminin Köşetaşları’nı konuştuk.

 

 

Sergi iki yıllık bir hazırlık çalışmasından sonra oluştu. Folkart Gallery’yi kurarken beş yıllık bir plan hazırlamıştık; ‘Türk Resminin Köşetaşları’ da bu planlamanın bir ürünü. Bu sergiyi hazırlarken birçok öğretim görevlisi, ressam, sanat tarihçisi ve koleksiyonculardan hem bilgi desteği hem de eser desteği aldık. 43 koleksiyoncudan da eser topladık.

 

 

 

Sergi ismi olarak iddialı gelebilir. Ama sergiyi gördüğünüzde bu iddialı ismin altyapısının çok dolu olduğunu göreceksiniz. Sergide yer alan isimleri belirlerken de Türk resim tarihinde yer edinmiş sanatçılara yer vermeyi doğru bulduk. Ve başlangıcın tarihini de Şeker Ahmet Paşa ile başlatalım istedik. Sergide 138 sanatçı yer alıyor. Tabi bu 138 sanatçı şu an hayatta olmayan kişilerden oluşuyor… Kısacası yaşayanları almadık sergiye.

 

 

Sergide bulunan eserleri de seçerken dikkat ettiğimiz en önemli konu ise bugüne kadar görücüye çıkmamış, başka bir deyimle ise bilinmeyen eserleri sergilemek istedik. Bilinen eserleri sergilemenin benim açımdan pek bir önemi yok.

 

 

 

Sergide yer alan 138 sanatçının eseri de benim için çok değerli… Ama izleyenlerin Neşet Günal, Erol Akyavaş, Burhan Doğançay, Hasan Rıza, Ayetullah Sümer, Orhan Peker, Naci Kalmukoğlu’nun eserlerinden çok etkilendiklerini söyleyebilirim…

 

 

Ben bir dönem olarak bakmıyorum, bu bir süreç… Kısacası 140 ya da 150 yıllık bir geçmişi olan Türk resminin eksiksiz bir kronolojisini oluşturuyor bu sergi… Dolayısıyla dönem olarak bakmak yanlış bu sergiye…