13. İstanbul Bienali: ''Anne Ben Barbar mıyım?''
10 Ocak 2013 - 10:01 | Bienal direktörü Bige Örer ve küratör Fulya Erdemci, 13. İstanbul Bienali ile ilgili basın toplantısında soruları cevapladı.Küratör Fulya Erdemci 13. İstanbul Bienali’nin odak noktasının 'siyasi bir forum olarak kamusal alan fikri' olacağını belirttiİstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding'in ana sponsorluğunda 14 Eylül-10 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 13. İstanbul Bienali’nin başlığı, bienalin küratörü Fulya Erdemci tarafından, şair Lale Müldür’ün aynı adlı kitabından esinle “Anne, ben barbar mıyım?” olarak açıklandı.
Basın toplantısında konuşan küratör Fulya Erdemci 13. İstanbul Bienali’nin odak noktasının 'siyasi bir forum olarak kamusal alan fikri' olacağını belirtti. Erdemci’ye göre bu kavram, güncel demokrasi biçimlerini sorgulayan, günümüzün mekansal-ekonomik politikalarını tartışmaya açan, uygarlık ile barbarlık kavramlarını sorunsallaştıran ve bu bağlamda, sanatın rolünü araştıran bir işlev görecek.
Erdemci, bienalin başlığıyla ilgili olarak "Müldür'ün cümlesi aslında sergide açımlamaya çalıştığım kamusal ve pratik alanlara önemli bir zemin oluşturuyor," dedi. Erdemci ayrıca bienalin odak noktasının kamusal alan olmasından dolayı sergi mekanları olarak da kentsel dönüşüm sonucunda geçici olarak boş bırakılan kamusal yapıların kullanılacağını vurguladı. Geçtiğimiz yıllarda da bienale ev sahipliği yapan Antrepo ve Galata Özel Rum İlköğretim Okulu'nun ana sergi mekanları olarak düşünüldüğünü söyleyen Erdemci "Sergilerin yer almasının planlandığı mekanlar arasında, adliyeler, okullar, askeri yapılar, postaneler, tren istasyonları gibi eski ulaşım merkezleri, depo veya tersane gibi eski endüstriyel yapılar ve yoğun tartışmalara konu olan Taksim Meydanı ile Gezi Parkı gibi kamusal kent mekanları yer alıyor," diye konuştu.
İstanbul Bienali Direktörü Bige Örer ise konuşmasında bienal kapsamında düzenlenecek ve şubat ayında başlayacak olan "Kamusal Simya" programına değindi. Örer, Fulya Erdemci ile beraber Goldsmiths, Londra Üniversitesi Sanat Bölümü Öğretim Görevlisi ve Güzel Sanatlar ve Küratörlük Doktora Araştırmaları Programı Direktörü Dr. Andrea Phillips’in eş küratörlüğünü üstlendiği “Kamusal Simya” adlı kamusal program kapsamında atölye, seminer, performanslar düzenleneceğine dikkat çekti.
Erdemci, bienalin başlığıyla ilgili olarak "Müldür'ün cümlesi aslında sergide açımlamaya çalıştığım kamusal ve pratik alanlara önemli bir zemin oluşturuyor," dedi. Erdemci ayrıca bienalin odak noktasının kamusal alan olmasından dolayı sergi mekanları olarak da kentsel dönüşüm sonucunda geçici olarak boş bırakılan kamusal yapıların kullanılacağını vurguladı. Geçtiğimiz yıllarda da bienale ev sahipliği yapan Antrepo ve Galata Özel Rum İlköğretim Okulu'nun ana sergi mekanları olarak düşünüldüğünü söyleyen Erdemci "Sergilerin yer almasının planlandığı mekanlar arasında, adliyeler, okullar, askeri yapılar, postaneler, tren istasyonları gibi eski ulaşım merkezleri, depo veya tersane gibi eski endüstriyel yapılar ve yoğun tartışmalara konu olan Taksim Meydanı ile Gezi Parkı gibi kamusal kent mekanları yer alıyor," diye konuştu.
İstanbul Bienali Direktörü Bige Örer ise konuşmasında bienal kapsamında düzenlenecek ve şubat ayında başlayacak olan "Kamusal Simya" programına değindi. Örer, Fulya Erdemci ile beraber Goldsmiths, Londra Üniversitesi Sanat Bölümü Öğretim Görevlisi ve Güzel Sanatlar ve Küratörlük Doktora Araştırmaları Programı Direktörü Dr. Andrea Phillips’in eş küratörlüğünü üstlendiği “Kamusal Simya” adlı kamusal program kapsamında atölye, seminer, performanslar düzenleneceğine dikkat çekti.
Etiketler: 13 İstanbul Bienali Andrea Phillips Anne ben barbar mıyım Bige Örer Fulya Erdemci İKSV İstanbul Kültür Sanat Vakfı kamusal alan kamusal simya Koç Holding Lale Müldür